73

469 15 0
                                    

(8. Gün)

Bomboş eve girdiğimde her şey yerli yerindeydi.
Yatak odamıza girdim. Asel'in değiştirip, bana gösterip, ben beğenmediğimde ise çıkarıp yere attığı kıyafetler vardı.
Yatak darmadumandı.
Makyaj masasına baktım. Sürüp açık unuttuğu ruju, allığı... Her şeyi öylece duruyordu. Kaç gündür bir şeyine ellememiştim.
Banyoya girdim ilk önce. İki şampuan vardı. Biri Asel'in, diğeri benim.
Asel'in şampuanını aldım elime ve açık olan kapağını kapattım.

"Onunkini kullanırsam kızar bana," dedim ağlarken aynı anda gülüyordum. Delirme eşiği?

***

Duştan çıktıktan sonra yatak odasına girip bir çantaya Asel'in pijamalarını koydum. Oradan çıkışta rahat şeyler giymeliydi değil mi?

Sonra, "ben kimi kandırıyorum ki, Asel oradan hiç çıkamayacak,"diye söylenip kapıyı kapattım ve defalarca beraber oturduğumuz odanın sessizliğinde boğulmak üzere salona geçip oturdum.

Bir şarkı mırıldandım öylesine, Asel d severdi bu şarkıyı.

Yaz gelirken karışır böyle şeyler.
Neşeyle endişeler, ayak bastığı her yerdeler,
Üzerimden gemiler geçer, kaldırma kuvvetimdekiler. Burası benim krallığım...
Sıkılırsan güneşten gece oluruz erkenden,
Sen istersen... Karşılığında istediğim geçmişin geleceğin benim olsun.

Kendime hissettiğim suçluluk duygusu ve sinirle kalktım. Masada gördüğüm vazoyu ve çoğu şeyi yere atıp kırdıktan sonra pişmanlıkla kırıkların yanından geçip dışarı attım kendimi. Vanilya ve Güneş'in olduğunu hatırlayacak gibi oldum ama onlar da yoktu evde.  Nefes nefeseydim. Sıcacık tenini, kıvrımlı belini, her zaman ellerimi ısıtan ellerini çok özlüyordum. 

Yürümeye başladım nereye gittiğimi bilmeden. Sadece yürüdüm, yürüdüm.  Son günlerde çok sigara içmeye başlamıştım. Yanımda her zaman taşıyordum, bunun için Asel bana birkaç kez kızmıştı ama dinlemeyip az da olsa içiyordum. Paketten bir tane yakıp etrafıma baktım. 

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin