77

423 13 0
                                    

Gece yarısı Sevim'lerden yola çıktık.

"Kuzgun abi, bak sağa dönecekmişsin, öyle diyor konumda, sen sola dönüyorsun" dedim. Telefondan konumu gösterdiğim için ön koltukta oturuyordum. Arka koltukta ise ikizler, Asır ve Aslı vardı.

Ve herkesin muhtemelen bir kere başına gelmiş olan şey, bizim de başımıza geldi, konumu takip edememek...
En son çıkmaz sokağa girdiğimizde Asır Kuzgun abimin kulağına yaklaştı ve "Buradan çıkıp sağdan gir," dedi.
Bunu duymuştum ancak duymamış gibi yaptım.

Kuzgun abim, Asır'ın dediğini yaptığında, Asır birdenbire, "Bu ev galiba," dedi.

Asır'a döndüm.

"Sen nerden biliyorsun?"

"Ben nerden mi biliyorum?"

"Evet."

"Biz şimdi Ahuyla ufak bir geçmişimiz var ya, bu ev de anne-babasının, aklımda kalmış."

"Gerçekten Asır, çok ufak bir geçmiş. Şu siktiğimin konusunu açmasana," dedim ve Kuzgun abime döndüm. "Küfür için kusura bakma," dedim.

"İstediğin gibi sövebilirsin, hakediyor," dediğinde yalandan da olsa biraz güldüm ama gözlerim dolmuştu.

Kuzgun abim, "Eee hadi arayın biriniz Melodi'yi de aşağı insin," dedi.

Melodiyi arayıp telefonu haporlöre aldım.

"Melodi biz geldik galiba, aşağı insene," dedim.

"Eğer evi bulamadıysanız Asır abi'ye soracakmışsınız. Ablam öyle diyor."

"Melodi, ablanı bana yoldurmadan önce aşağı in." Deyip telefonu kapattım.

Kuzgun abime döndüm, "Bilirsin şiddete eğilimim yok ama Ahu'yu döverim."

"Sakin ol," dedi Kuzgun abim.

Yaklaşık 15 dakika sonra Melodi elinde, içinde kıyafetler olduğunu tahmin ettiğim çantalarını bagaja koyup Aslı'nın yanına oturdu.
Araba çalıştığında Aslı'nın, Melodi'ye fısıltısını duydum.

"Bence artık Ablanın ve Asır abi'nin adını ağzına aynı cümlede almamalısın."

Melodi bir şey dememişti.
Melodi beni daha önce hiç sırtımdan bıçaklamamıştı değil mi? Evet ama, şuan kendimi sırtımdan bıçaklanmış hissediyordum.

Eve gidene kadar hiç kimse konuşmadı.

****
Melodi'ye ultra şekerli kahvesini verdikten sonra kendi sade, sütlü kahvemi de alıp karşısına oturdum.
Birdenbire ağlamaya başladı.

"Hiçbir şekilde anlamıyor beni. Korkuyorum sadece ve sadece benim üzerime geliyor. Bu beni de strese sokuyor Asel. Hiçbir sözünü tutmadı bana karşı. Biz balayına bile çıkmadık işi yüzünden ağzımı açmadım. Aslı bile hamile olmasına rağmen Kuzgun'la gitti 2 hafta tatil yaptı."

"Haklısın kuzum ama Çakır abim de böyle biri işte. Keşke evlenmek için acele etmeseydiniz."

"Öyle gerekti yani, bilmiyorum aklım çok karışık."

"Canım, sen de benim kardeşimsin aranızda haklı-haksız diye bir ayrım yapmak istemem ancak sen haklısın. Baştan söylemiştin istemiyorum diye. Yanımda konuşmuştunuz hatta."

"Asır abi'yle konuşmuşlar, sen de korkuyormuşsun ama ikizlerin varmış falan filan. Seni örnek veriyor sürekli."

"Asır karışmasın her şeye. Sizin evliliğiniz bu. Çocuğa çoğunlukla bakacak olan sensin," dediğimde Açelya'nın ağlamasıyla yatak odasına gidip Açelya'yı beşikten aldım. Onu kucağımda sallarken Asır bana bakıyordu.

"Çok güzeldin bugün."

Gözlerimi bebekten ayırıp Asır'a baktım.

"Sana ne?"

"Nasıl sana ne ya, iltifat ediyorum şurda."

"Bu gece benim önceden yattığım odada  yatıyorsun Asır Demir."

"Ya ne yaptım."

"Ne yaptığını bile bilmiyorsun. Ben Melodinin yanına gidiyorum. Geldiğimde burda olmayacaksın tamam mı?"

"Sadece iltifat ettim. İsmimi de çok güzel söylüyorsun, bir daha söylesene."

"Siktir git," dedim ve Açelya'yı da alıp salona gittim. Daha önce oturduğum koltuğa oturdum.

Melodi başını önüne eğdi.

"Ben özür dilerim."

"Benden niye özür diliyorsun ki," dedim neredeyse fısıldayarak.

"Şu telefonda konuşurken sen yüzüme kapatmadan önce söylediğim şeyden dolayı."

"Seninle alakalı bir durum değil."

"Benimle alakalı."

"Melodi ablan ne kadardır oturuyor orda, kaç yıl oldu yani?"

"7-8 yıldır herhalde ama İstanbul'daydı o Annemlerin orası. Eğer buraya gelmeseydi annemler satılığa çıkaracaktı orasını."

"Ne zaman gidecek?"

"Yarın gidecek. O yüzden ben de sizi aradım beni alın diye."

Tebessüm ettim.

"Güzel."

"Güzel."

Melodiyle biraz daha dertleştikten sonra salonda bir yatak açtım.

"İyi geceler canım," dedim ve Açelya da benden görüp yapması için el salladım.
Açelya da el salladı.

Melodiyle Açelya'ya ona gülüp arkamı döndüm ve yatak odasına ilerledim.

Hazal uyanmasın diye yavaşça kapıyı araladığımda Asır'la ikisinin oyun oynadığını gördüm.

Asır'dan:

Asel'in ayak seslerini duyduğumda uyutmaya çalıştığım Hazal'ı yatağa koydum ve oynatmaya başladım.

Belki biraz şirinlik yataktan kovulmamı önleyebilir???

İlk ellerimle yüzümü kapatıyor, "Cee," diyerek ellerimi yüzümden çektiğimde  Hazal fazlaca gülüyordu. Kapının yavaşça açıldığını hissettim ama kapıya bakmadım.
Asel'in bizi izlediğini hissediyordum ve oraya bakmamak için zor duruyordum.

Asel aniden içeri girdiğinde korkmuş gibi yaptım.

"Neden burdasın hâlâ?" Dedi.

"Kızım uyandı, onunla oyun oynuyorum."

"İyi," dedi ve Açelya'yı yatağa bırakıp benden Hazal'ı aldı.

"Çocuğun uykusu var görmüyor musun Asır," dedi.

"Yoo bak, gayet gözleri açık, oyun oynuyoruz 20 dakikadır Asel."

"Asır gider misin?"

"Sana ne oldu bu gece, doğum gününe gitmeden önce aramız gayet iyiydi. Regl misin?"

"Hayır o kızın evini nereden hatırlıyorsun?"

"Anı sadece."

"Demek ki senin için değerli."

"Emin ol senin tek saçının telinden bile değerli değil."

"Aynen Asır, öyledir," dedi ve Hazal'ı ayağında sallamaya başladı.

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin