(2 ay sonra)
Asel'den:
Çakır abim bütün işlerden elini ayağını çekmiş, kendisini eve kapatmıştı. Onun yerine Restoran'da işleri Kuzgun abim, Asaf abim ve Asır halletmeye çalışıyordu.
Abimin bu durumuna üzülüyordum ancak çare gelmiyordu.
Birkaç kez onun yanına gidip teselli etmeye çalıştığımda beni evden kovmuştu...
Can sıkıntısıyla telefonumun galerisini açtım ve resimlere tek tek bakmaya başladım ki, görmek çok istediğim ancak bakmaya kalbimin dayanamadığı fotoğrafı gördüm.
Öldüğü gün dışarı çıkmadan önce telefonumu elimden çekip almıştı.***
"Melo ver şu telefonu!"
"Vermem."
"Yaaa ver dedim," deyip telefonu elinden almak için ayağa kalkıp önünde durduğumda o da telefonu arkasına saklanmıştı.
"Ver Melodi!"
"Fotoğraf çekilicem bekle," dediğinde durup kamerayı açmasını ve çekilmesini bekledim.
"Çok güzelim be."
"Evet melodi çok güzelsin ver şimdi telefonumu!"
***
Gözyaşlarım akarken salondan, Asır'ın uyuduğunu varsayarak yatak odasına gittim. Asır da, bebekler de mışıl mışıl uyuyordu.
Asır'a arkamı dönüp sesimi bastırmak için ağzımı elimle kapatıp ağlamaya başladım.
''Asel?''
''Hı?''
''İyi misin?''
''Hıhı.''
''Dönsene bana ya.''
Gözyaşlarımı elimle silip Asır'a döndüm.
''Ne oldu güzelim?''
''Melodi'yi özledim.''
''Hepimiz özledik. Ben, sevim, Aslı ve en başta Çakır. Ancak giden geri dönmüyor, ölenle de ölünmüyor.''
Asır bunu söylediğinde daha fazla ağlamaya başladım.
''Güzelim, yapma ama böyle,'' deyip yatakta doğruldu ve benim de doğrulmama yardımcı oldu.
Her üzüldüğümde üzüntüm mideme vuruyordu, bu da bana mide bulantısı yapıyordu.
''Asır midem bulanıyor.''
''Yemek yemedin birkaç gündür, o yüzdendir. Kalk yemek yiyelim.''
''Canım istemiyor.''
''Vallah, canın istese de istemese de yiceksin Asel'cim.''
''Asır yemek istemiyorum.''
''Asel, sus ve mutfağa git. Üzerimi giyinip geliyorum.''
''Of Asır.''
''Of denmez çocuklarının babasına.''
''Ay tamam Asır, gidiyorum,'' deyip yataktan çıktım ve salona gittim. Nedensizce koltuğa uzandım ve Asır gelene kadar gözlerimi kapattım...
Gözlerimi açtığımda sofra kurulmuştu.
''Seni uyandıracaktım ben de,'' dedi Asır gülümseyip.
Ona bir tepki vermeden öylece ayağa kalktım ve masaya oturdum.
''Uyandırsaydın keşke, beraber kurardık sofrayı.''
''Olsun yavrum. Sen hep kuruyorsun bana.''
*****
''Sofrayı senin için kurduk ama, ben yedim.''
Biraz kıkırdadım.
''Sabah kahvaltısında bebeklerle yerim ben.''
Tek kaşını kaldırdı.
''Onları benden daha çok seviyorsunuz demek Asel Hanım?''
''Ne alaka ne alaka?''
''Onlarla yemek yiyorsun, benimle yemiyorsun.''
''Of Asır, yapma böyle ama. Seni de seviyorum, onları da seviyorum ben.''
''Asel ben sana çok üzülüyorum.''
''İyiyim ben.''
''Hep böyle demedin mi zaten?''
''Dedim mi?''
''Dedin.''
''Nereden biliyorsun?''
''Hissediyordum eskiden.''
''Tamam,'' dedim ve konuyu kestirip attım.
Asır elimden narince tutup yatak odasına götürdü beni ve yatağa oturmamı İşaret etti. Ben oturduğumda o da oturdu ve bana sıkıca sarıldı.
Ayrıldığımızda elimi tekrar tuttu.
''Güzelim, uyuman lazım.''
''İstemiyorum şuan ki, uykum kaçtı. Uyu sen.''
Gözlerini devirdi.
''Seninle uyumak istiyorum belki?''
''Asır,'' dedim kısık sesle.
''Asel,'' dedi o da aksine sesini bir ton daha çok yükselterek.
''Of peki tamam,'' dedim
Hemen yatağa yattım, Asır da yanıma yattı ve ona sarıldım.
Orası nasıl acaba diye düşünmeden edemedim.
Karanlık mı? Soğuk mu?
Melodi ikisinden de hoşlanmaz ki.
Ben onun evinden gelmiştim buraya. Abim bana çoğu kez sert konuşup kalbimi paramparça ederken o susturmuştu abimi... Eskiden her şeye sahipken şimdi ise elimde benimle de dahil herkesle ilişkisini kesen bir abim, bir de mezar kalmıştı...
'Sevdiğin herkes gidiyor. Annen, baban, kardeşim dediğin insan ve doğmamış yeğenin. İşte bu da senin lanetin,' diye mırıldandım kendi kendime ve sinir bozukluğundan olsa gerek güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)
ChickLitAilesi tarafından türlü yaralar açılan, Birbirinin ailesi olmuş 4 Erkek ve 1 kız. Asır, Çakır, Kuzgun, Asaf ve Asel. Peki, Asel senelerdir Aşık olduğu Asır'a aşkını itiraf ederse ne olur? -Kafa dağıtmak için yazılan bir kurgudur- Başlangıç: 03.05...