82

574 16 8
                                    

"Asel ben Güneşi gezdirmeye çıkıyorum."

"Tamam yavrum."

Asır, Güneş'in tasmasını takıp dışarı çıktığında, ben de mecburen Açelya'yı kucağıma, Hazal'ı da ayağıma alıp sallamaya başladım. Onlar da benim gibi şarkı dinleyerek uyumaya alışmışlardı.

Dünyanın en güzel kızı,
Hem kalpsiz hem kalp hırsızı,
Görmezsem o güzel yüzünü ölüce'm,
Eteğinde kırmızı çiçekler,
Göğsünde açan kelebekler,
Sen beni öptüğünde hayata dönüce'm...

Şarkıyı birkaç kez dinledikten sonra Açelya uyumuştu ancak Hazal huzursuzdu ve ağlıyordu.
Açelya'yı ayağımdan yastıkla birlikte yere bıraktıktan sonra ayağa kalkıp öncelikle Hazal'ı beşiğine bıraktım.
Açelya'yı da kendi beşiğine koyduktan sonra Hazal'ı aldım.

Elimi alnına koyduğumda ateşi olduğunu hissettim.
Komodinden ateş ölçeri çıkarıp ateşini ölçtüm.
Bu sırada içerden kapı çarpma sesi gelmişti, bundan Asır'ın geldiğini anladım.
Hazal'ın üzerini çıkarıp kucağıma aldım ve hızlıca Asır'ın yanına gittim.

"Asır," dedim telaşla.

"Asel, bir şey mi oldu, iyi misiniz," dedi ve gözlerini Hazal'a çevirdi.

"Hazal'ın ateşi var."

"Ver bakayım güzel kızıma ben biraz."

Hazal yüzünü buruşturdu.

O gitmek istemese de onu Asır'a verdim.

"Kıyamam sana güzelim," dedi Asır ve elini, Hazal'ın alnına koydu.

"Hâlâ ateşi var gibi, ne yapıcaz," dedi telaşla.

"Sen Açelya'yı al, sevim'lere bırak mecbur uyandırıcaz. Hastaneye gelmesin o. Sen gidip gelene kadar Hazal'ı duşa sokarım bende?"

"Mantıklı," deyip Hazal'ı bana verdi.

***

Hastaneye geldiğimizde acil bölümünden sıra numarası aldık ve beklemeye başladık.
Yarım saatin sonunda sıramız geldiğinde doktorun odasına gittik.
Doktor, Hazal'ı muayene edip bir çeşit enfeksiyon olduğunu ve birkaç gün burada kalmasının uygun olacağını söyledi.

"Ayrıca serum yazıyorum, ilk serumdan sonra gelin, hemşire gelip gidip serum takacaktır, bittiğini haber vermeniz yeter."

Asır, doktoru başıyla onayladığında dışarı çıktık.

"Asır sen kantine git karnım aç benim. Ben de damar yolu açtırayım güzelime."

Asır yutkundu.

"Tamam Asel'im, geliyorum ben birazdan."

Asır birkaç adım atmıştı ki seslendim.

"Asır telefonunu versene benim şarjım yok. Hazal'a video açarım?"

"Tamam yavrum," dedi ve telefonunu bana verdi.

****

Asır, Hazal ile benim yanıma geldiğinde elindeki poşeti bana uzattı.

"Güzelim biliyorsun dışarıda banklar var orada oturup ye, ben kızımın yanındayım."

"Tamam Asır," dedim ve elindeki poşeti alıp odanın kapısına kadar ilerlerken Hazal'ın sesini duydum.

"An-ne gel."

Bunu duyduğumda Asır'ın yanına gittim.

"Anne gel mi dedi o?"

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin