YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)

45

Asır beni uyandırmadan -ki o bana dokunduğu an ben uyandım.
Kucağına alıp yatağa götürüp yatırdı ve üzerimi örtüp yatağa oturdu.  Ona doğru baktığımda arkası bana dönüktü. Ellerini başının arasına almış bir şeyler düşünüyordu.  Yataktan doğrulup sırtına dokundum. 

''Yavrum?''        

Olduğu yerde zıpladı ve yüzüme baktı. 

''Asel'im, uyanmışsın?''

''Hiç uyur muyum ki,'' dedim alttan alttan gülümseyip göz kırpmayı da ihmal etmereyek.

''Allah Allah bir şeyler var sen de ama, bilemiyorum artık.'' dedi. 

''Ben üzerimi giyinmeye diğer odaya gideyim. Kapalı olan yatak odasına geçelim mi istersen?''

''Onu bunu boş ver de bavulları hazırladık dün, gidiyoruz.''

''Evet.''

''Yolda yemek için yemek?''

''Olur. Bana sarma sarmayı öğretsene.''

''Ben de bilmiyorum ki.''

'' Balayına çıkıyoruz.''

''Off evde kalsak?''

''Yapma böyle tatlım,'' dedi ve yatağa sıkışarak belime sarıldı. 

"Seni seviyorum Asır."

"Seni seviyorum karıcığım."

"Yaaa neden utandım şimdi ben?"

"Bilmem ama, dudaklarını özledim," dedi ve dudaklarımı öptü.

***

"Çok güzeldi."

"Bakma öyle, utanıyorum," dedim elimle yüzümü kapatarak.

"Benden mi utanıyorsun," dedi göz kırparak.

"Duşa giriyorum ben."

"Gir bakalım, senden sonra da ben girerim."

Duşa girip sıcak suyu hissettiğimde oluşan müthiş rahatlamayı size açıklayamam.
Muhtemelen 30 dakika sonunda duştan çıktığımda Asır menemen tarzı bir şey yapmıştı ve çok güzel kokuyordu.

Yemek masasına oturdum ve Asır çay dökerken ellerini izledim.

"Asır, saç kurutma makinesini gördün mü?"

Hayranlıkla yüzüme baktı.

"Geliyorum, bir dakika," dedi ve bir bardağa çay döktü.

Daha sonra hızlı adımlarla kendi odasına gitti ve elinde saç kurutma makinesiyle geri döndü.
Beni elimden tuttu ve buraya ilk geldiğimde kaldığım odaya yeni koyduğumuz boy aynasının önüne götürdü ve prize taktığı kurutma makinesiyle saçlarımı kurutmaya başladı.
Kendi kendine bir şeyler mırıldandı, makinenin sesinden ne dediği anlaşılmamıştı. Bu yüzden yüksek sesle konuştum.

"Asır ne dedin?"

"Diyorum ki: Islak Kedi Yavrusu."

"Hıı tabii," deyip göz devirdim.

Saçlarım kuruduğunda Asır saçlarımı taradı ve saçlarımı kokladı.

"Teşekkür ederim sevgilim."

"Rica ederim güzelim. Sen yemeğini ye, ben duşa gireyim. Sonra çıkarız."

"Sen yemeyecek misin?"

"Çıkınca yerim belki."

"Seni bekliycem ben de," dedim ve dudaklarımı büzüp kollarımı birbirine bağladım.