YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)

69

(4 Ay sonra)

Yazar'dan:

Asel odasından çıkıp beklemekten resmen ağaç olmuş Asır'ın önünde durdu ve kendi etrafında döndü.

''Güzel olmuş muyum?''

Asır, Asel'i baştan aşağı süzdü.

''Çok güzelsin fakat düğün için biraz abartı değil mi sence de?''

''Asır saçmalama istersen, iki abimin de düğünü oluyor.''

''Haklısın,'' dedi Asır ve ağlayan Hazal'ı susturmak için oynatmaya çalıştı ama küçük kız bir turlu susmuyordu. Asır telaş yaparak Hazal'ın alnına dokundu.

''Asel, ateşi falan yok, az önce doyurdun ve altı pis değil.''

''Bilmiyorum,'' dedi Asel.

''İkisi de bütün gün çok huzursuzdu.''

''Gitmesek mi acaba,'' dedi Asır endişeli şekilde Asel'e bakarak.

''Canım emin ol bir şey yoktur. Bebek sonuçta.''

''Evet,'' dedi Asır.

Hazal, Asel'e onu ister gibi ellerini uzattığında Asel onu kucağına aldı. Asır da Açelya'yı alıp arabalarına bindiler.

''Asel, sana kırmızı çok yakışıyor."

''Güzelim çünkü,'' dedi Asel gülerek.

''Şarkı açmak ister misin egolu hanımefendi?''

''Olur. Bu aralar yeni bir şarkıya bağımlı oldum.''

''Adı ne?''

''Summertime sadness, lana del rey.''

''Güzel kadın.''

Asel, ''Kes,'' dediğinde, Asır da gülerek şarkıyı açtı.

Geceydi, yağmur yağmaya başlamış, bebekler daha da huysuzlanmaya başlamıştı.
Asel'in içine bir korku düştü.

"Asır korkuyorum."

Asır arka koltuğa anlık döndü.

"Neyden korkuyorsun Asel'im?"

"Karanlık ve yağmur yağıyor."

"Ne var canım, sen seversin yağmuru."

"Eve dönelim."

"Asel düğün salonuna daha yakınız."

"Tamam," dedi ve elindeki küçük oyuncaklarla Hazal ve Açelya'yı oynatmaya başladı.

Düğün salonuna geldiklerinde Çakır ve Kuzgun kapıda duruyordu.

Çakır bileğindeki saati işaret parmağıyla gösterdi, "Kaç dakika oldu nikah memurunu bile bekletiyoruz kardeşim."

Asır saçlarını karıştırıp cevap verdi, "Çocuklar evden çıktığımızdan beri ağlıyor."

Asel, Asır'ın yanına geldi ve Açelya'yı Asır'a verdi.

Kuzgun elini Asel'e uzattı ve centilmence biraz eğilip elini öptü.

"Hoş geldin düğünümüzün en önemli davetlisi."

Asel, Çakır'a bakıp iç geçirdi.
Çakır ise Asel'in omuzlarından tutup kendine çekti ve sarıldı.

"En güzel gününde yanında olamadım ama, sen benim yanımda olduğun için teşekkür ederim kardeşim."

İkisi ayrıldığında hepsi beraber içeri girdi.

Asel, Asır'ın kulağına yaklaştı, "Asır, eğer Ahu bana yan gözle bakacak olursa onu yolarım."

Asır kaşlarını kaldırdı. "Ne kadar da vahşisin."

"Öyleyimdir."

Asel ve Asır, sevimlerin olduğu masaya oturduklarında, Yankı, "Ha-la," dedi heceleyerek.
Daha müzikler başlamadığı için rahatça duyuluyorlardı.

Asel, Asır'a fısıldadı, "İçme bu gece, arabayla döneceğiz eve."
Asır da onu onaylayıp önüne döndü.

***

Çakır'la Melodi'nin, Kuzgun'la da Aslı'nın düğünü aynı anda olmuştu.
Nikah ve sonrası çok güzel geçmişti. Ancak Sevim'lerin arabası arızalandığı için Aseller ile eve döneceklerdi.
Herkes arabaya bindi ve evlerine gitmek için yola çıktılar.
Asır arabada bir şeylerin ters gittiğinin farkına vardı fakat sadece onun yanında oturan Asaf'a sessizce söyledi.

"Asaf, frenler tutmuyor."

Asaf yola bakarken Asel arkadan Asaf'ın omzuna dokundu.

"Şarkı açsanıza."

Asaf, Asır'a baktı. Asır da tek gözünü kırptı.

Asaf rastgele bir şarkı açtı ve gerginlikle yolu izlemeye devam etti.

Hazal kulakları dolduran ve şarkıyı bastıran bir sesle ağlamaya başladığında, yola ters yönden girmiş kamyonun ışıkları görüldü.
Asel bunu gördüğünde "Asır," diye çığlık attı.
Araba ile kamyon birbirine girdiğinde Asır'ın ve 3 bebeğin bilinci açıktı ve üçü de ağlıyordu.
Dikiz aynasından bebeklere baktı. Asel ve sevim üçüne de siper olmuş şekildeydi.

"Asel," dedi telaşla.

Ses gelmedi.

Asır bu sefer bağırarak,"Asel," dedi. Yine ses gelmedi.

Diğerlerinin de ismini seslendiğinde ufak da olsa yaşam belirtisi göstermişlerdi ancak Asel'de hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
Asır son kalan güç kırıntılarıyla ambulansı aradı. Her şeyi anlatıp gelmelerini söyledi.

Yavaşça kapıyı açtı ve aşağı inip arka koltuğa ilerleri Asır.
Asel'in tarafına geçip kapıyı açıp nabzını yokladı.