65

475 15 0
                                    

Asel'den:

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Asır bebeklerden birini kolunda sallıyordu fakat bulanık görüyordum, net değildi. Kafamı sağa doğru çevirdiğimde Çakır abim vardı.

Gözümü birkaç kez kırptığımda görüntüm düzeldi.

"Abi," dedim yavaşça.

Çakır abim yanıma yanıma geldi ve saçımı sevdi.
Asır da geldi ve yatağa oturdu.
Çakır abim Asır'a uzun uzun bakıp konuştu.

"Ben artık Asır'ın seni sevdiğine inanıyorum."

Asır da Çakır abime bakıp kaşlarını kaldırdı.

"Bu güzel," dedi Asır.

"Bebeklerim nerede," dedim yerimden doğrulmaya çalışarak ama kollarım acıdığı için doğrulamadım.

Asır, "Hazal burada," dedi ve Hazal'ı bana yaklaştırdı.
Hazal'ı öptüğümde geriye çekti.

"Kendin mi düştün yoksa biri mi düşürdü," dedi Asır.

Abime baktım, "Abi bana bir su alır mısın?"

"Tabii alırım kardeşim," dedi ve  kucağında Açelya ile dışarı bana su almaya kantine gitti.

"Ahu itledi beni Asır."

"Ahu mu itledi?"

"Evet."

"Çakır'ın yanında neden söylemedin ki, bilerek duymasın diye gönderdin onu?"

"Arada melodi var çünkü Asır."

"Sevim neredeyse Ahu'nun canına okuyordu."

"O sürtük bir de buraya mı geldi?"

"Ben geldiğimde buradaydı. Hazal da ondaydı."

"O kız seni seviyor Asır."

"Anlamadım?"

"Yani sana Aşık."

"Kim dedi," dedi. Nefesinin hızlandığını görüyordum.

"Kimse demedi. Öyle hissediyorum sadece," dedim tek kaşımı kaldırıp.

Asır ayağa kalktı ve beni yanağımdan öptü.

"Sen böyle şeyleri kafana takma hayatım."

"Nasıl takmıyım Asır, baksana parmağıma," dedim ve elimi yavaşça havaya kaldırdım,

"Parmağım kırık görüyor musun?"

"Ben bu konuyu Çakırla konuşucam, o da melodiyle konuşsun Ahu mudur nedir adı her neyse, uzaklaşsın senden. Yoksa elimden bir kaza çıkacak."

"Üzüldün mü?"

"Niçin?"

"Şimdi hastanedeyim falan ya o yüzden. Normalde okuduğum kitaplarda veya işte izlediğim filmlerde başrol kız hastanedeyken başrol erkekle arasında romantik ve duygusal şeyler konuşulurdu."

"Ne filmdeyiz ne de kitaptayız yavrum. Ayrıca," dedi ve kapıyı gösterip sesini kıstı.

"Ayrıca kapıda bizi dinleyen sevim varken romantik şeyler konuşmamız mümkün mü?"

Kapıya baktım.

"Saçmalama sevim neden dinlesin bizi?"

"O zaman bekle kapıyı açayım," dedi ve kapıya yönelip kapıyı açtığında neredeyse yere düşecek olan sevimi gördüm.

"Ben de tam içeri giriyordum," dedi sevim.

"Tabii canım asla bizi dinlemiyordun," dedi Asır alayla.

"Sus," dedi sevim kaşlarını çatıp.

Onlara kıkırdayıp Sevim'in gerisindeki ziyaretçi ordusuna baktım.

Kuzgun abim, Çakır abimin kucağında ağlayan Açelya, Sevim'in annesi, Asaf abim ve yine onun kucağında ağlayan Yankı eşliğinde hepsi içeri geldi.

"Yankı'yı getirsenize," dedim tebessüm etmeye çalışarak.

Asaf abim yanıma geldi ve Yankı'yı bana yaklaştırdı.

"Teyzemm," dedim. Gerçekten içimden gelmişti.
Onu kucağıma almam için ellerini uzattı. Ben de elimi kaldırdığımda tekrar acıyla geri indirdim.

Asaf abim Yankı'yı bana biraz daha yaklaştırıp öpmemi sağladı.

"Teyzem seni alamıyorum ama benn," dedim uzatarak kelimeleri.

"Ba-ba"

Asaf abime baktım.

"Baba mı dedi o?"

Asaf abim de sevime baktı.

"Baba mı dedi o?"

"Evet, baba dedi," dedi sevim.

Yankı tekrardan, "Ba-Ba," dedi.

Asaf abim Yankı'yı hava kaldırıp döndürdü ve kıkırdadı.

"Eh, hasta ziyaretinin kısası iyidir," dedi Asaf abim. Onlar tam çıkarken içeri hemşire girdi.

"Asel hanım, iyi misiniz?"

"İyiyim hemşire hanım."

"Bir ağrı sızı var mı?"

"Kollarım ağrıyor biraz. Hareket ettiremiyorum pek fazla."

"Ağrı kesici iğnenizi vurmuştuk, etkisi geçmiş."

Evet anlamında başımı ileri geri salladım.

Hemşire, Açelya ve Hazal'ı göstererek,

"Sizin çocuklarınız mı," dedi.

"Evet, ikisi de benim."

"İsimleri ne?"

"Hazal ve Açelya."

"Benim adım da Açelya, eğer bir probleminiz, baş ağrısı benzeri şeyler olursa doktorunuza bildirin," dedi ve odadan çıktı.

Cevap vermedim. Biz hemşireyle konuşurken de Asır ve Sevim hariç diğerleri de çıkmıştı.

Sevim, Açelya'yı kucağına almış seviyordu.

"Teyzoş seni yer, teyzoş seni ham yapar," deyip Açelya'nın burnuna dokunuyordu.

Açelya da gülüyordu.

Hazal ağlamaya başladığında Asır'a bebeği yaklaştırmasını işaret ettim, o yaklaştırdı.

"Küçük Hanımefendi hoş kokusu olmayan şeyler yapmış," dedim ve kıkırdadım.

Sevim de bunu duyduğunda kıkırdayıp Asır'a baktı.

"Asır vallah ben evde yeterince hoş kokusu olmayan şeyler temizliyorum o yüzden ben temizlemem."

Asır yüzünü ekşitti ve bana baktı.

"Hadi bakalım Asır Bey," deyip tekrar kıkırdadım

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin