YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)

35

Önceki bölümden hatırlatma :

"Ne sürprizin var?"

"Söylemem."

"Söyle."

"Hayır, söylemem."

"İyi o zaman, gidelim de göster," dediğimde arabayı çalıştırdı.

***

İlk önce bir petshop'a girip Güneşe;
Mama, mama ve su kabı, clicker, ödül maması, taşınabilir yatak ve 2 tasma alıp onları da arabanın bagajına yerleştirip tekrar yola devam ettik.
Daha sonra bir araya girdik ve bir evin önünde durduk.
Arabadan indiğimizde Asır, vanilya'yı, ben de Güneşi kucağıma almıştım.

Asır'a yaklaştım, "Neresi burası?"

Cebinden bir anahtar çıkardı ve elime tutuşturdu.

"Evimiz."

Evimiz mi dedi o?

"Kimin evimiz bu?"

"Kimin evimiz derken?"

"Yani ikimizin evi mi?"

"Evet, öyle, girsek mi artık içeri," dedi ciddi bir şekilde.

"G...Girelim."

Asır elimden sıkıca tutup beni kapıya kadar götürdü.

"Kapıyı açacak mısın Asel?"

"Sen...Sen aç Asır."

"Olur," dedi ve elimdeki anahtarı aldı.

İçeri girdiğimizde Asır'ın boynuna atlayıp sarıldım.

"Ya seni seviyorum, seni seviyorum!"

"Beni sevdiğini hep bu gibi durumlarda söylüyorsun."

"Ya trip sırası değil şuan," diyip dudağının kenarından öptüm.

Hayatımda gördüğüm en güzel oturma odası olabilir miydi? Bence olabilirdi.
Ben Güneşi, Asır da Vanilya'yı yere bıraktı.
Kavga etmediklerinden emin olduğumuzda Asır eliyle bir odayı gösterdi, "Bakmak istersen eğer, orası benim odam."

"Tabii bakmak isterim," dedim ve Asır'ın eliyle gösterdiği yere doğru ilerledim.

Kapıdan girdiğimde şok olmuştum.
Bizim evde, yani ikimizin de eski kaldığımız evinde abartısız, sadece dolabı, tek kişilik yatağı ve çalışma masası olan Asır, burada resmen o evde yapmadıklarını yapıyordu.