YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)

12. Hafta 3. Gün--53

Acaba iyi bir anne olabilecek miyim?
Asır iyi bir baba olabilecek mi?
Abim benimle bebekler doğunca barışacak mı?
Doğum nasıl geçecek?
İki bebeğe nasıl bakacağım?

Tüm bunları düşünürken Asır'a bakıyordum.
Onun için ağladığım günler, geceler sanki yaşanmamış, sadece hayal kurmuşum gibi geliyordu.
Yanağına dokunduğumda yerinden fırladı.

"Asel iyi misin?"

"İyiyim canım."

"Size bir şey oldu diye korktum."

"I-ıh, iyiyim, iyiyiz."
                  
                                          ***
Çakır'dan:

"Şu siktiğim evinde bardaklar nerde," diye bağırdım kimsenin uyanık olduğunu göremeyince kendi kendime.

Salona çıktığımda bana kaşlarını çatmış şekilde bakan Sevimi görene kadar her şey iyiydi.

Buraya geldiğinden beri evdekilere tekrarladığı kelimeyi söyledi.

"Küfür yok! Ayrıca bardağı yıkadın mı su içtikten sonra?"

Başımı olumsuz anlamda salladım.

Sevim bu sefer kollarını bağlamıştı.
Onu tanıdığıma göre bu onun sinirlendiğini gösterme şekliydi.
Hemen mutfağa girip su içtiğim bardağı yıkadım ve yerine koydum.

Bu sırada Kuzgun uyandı ve sevimin yanına oturdu.

"Asel'in evine gidicem ben bugün, gelir misin benimle," dedi

Sevim'de "Olur, gelirim," diye cevap verdi.
Oflayarak sofrayı kurmaya başladım.
Bugün sofra kurma sırası bendeydi.
Evde iş bölümü yapmıştı Sevim.

Herkes sırayla evdeki işleri yapıyordu.

Pazartesi; Asaf
Salı; Kuzgun
Çarşamba; Ben
Sonra yine Asaf, Kuzgun ve ben'di. Bu olay bu döngüyle devam ediyordu.

Sevim'in bu döngüye katılmamasının sebebi ise hamile olmasıydı.
Kuzgun tekrardan sevime döndü, ben de onları dinliyordum.

"Asel'in yanında kalmak istiyor musun," diye sordu Kuzgun.

"Nasıl yani?"

"Şimdi ben dün Asır'la konuştum Asaf'la konuşmuş o Asaf eğer sevim isterse olur demiş.
Şimdi hepimiz işe gidiyoruz yalnız kalıyorsun ve hamilesin. Asel ile birlikte kalsan ve birbirinize destek olsanızmış."

"Allah Allah, Asel'e sormuş mu?"

"Hayır."

"Ben sorayım o zaman."

"Olur."

"Eee, hadi otursanıza sofraya," diye bağırdım ikisine de.

Sofraya oturduğumuzda sofrada bir eksik hissettim.
Oturma yerlerine baktım. Tabii ki Asaf yoktu sofrada.
Tam Asaf diye bağıracaktım ki onun sabah 8 buçuk gibi veterinerine gittiği aklıma geldi.

Kuzgun'dan:

Çakır ve Asel arasında olan küslüğün bitmesi için ne yapılır bilmiyorum.
Çakır ve ben aramızda hiç bu konuyu konuşmamıştım bireysel olarak....
Zaten konuşmaya çalıştığımda da tartışmıştık.
Şu an son kez konuşmam gerektiğini düşündüm ve çatalımı elimden bırakıp boğazımı temizledim.

"Hatırlıyor musun, Asel küçükken de onunla hep kavga ederdiniz."

Sofrada olan iki kişi de bana baktı.

"Ne alaka şuan Kuzgun? Yemek yiyoruz," dedi.

"Bence çok alaka. Şuan abisi olarak yanında olman lazım ama sen daha çok onun karşısında duruyorsun."

"Ben onun ne yanındayım ne karşısında. Şuanki durumu emin ol umrumda değil. Geçen gün elimde telefon giderken ekranda adını görünce heyecanlandım, meğersem ben aramışım yanlışlıkla, telaşlandım, kapadım hemen fark edince. gün içinde ara ara kontrol ettim arar belki diye... aramadı zaten."

"Konu bu değil aptal. Sen büyüksün ondan ve o hamile farkında mısın? 2 tane. Geçen sefer sevime anlatırken duydum ikizlerde düşük riski daha çok varmış ilk aylarda ve o 3 aylık."

"Neyden korkuyorum biliyor musun? Asır'ın onun duygularını incitmesinden korkuyorum o piçe onu aldatmayacağı konusunda güvenemem değil mi? Asır'ı herkes biliyor nasıl olduğunu. Hiçbir kimse bir anda değişemez. Ben bunu Asel'e anlatamıyorum. Sonunda onun üzüleceğini anlatamıyorum!"

"Çakır, Asır çok değişti. Hem ölüm kalım var, kardeşin o senin küslük yapmayın."

"Görürsünüz, bu dediklerim elbet çıkacak ama ben ona gram üzülmiycem," dedi ve masayı olduğu gibi bırakıp odasına girdi, üzerini değiştirip dışarı çıktı.

Sevim'e baktım.

"Vallah yenge eğer geliyorsan hazırlan benim de masayı toplamam lazım. Aslı'yla buluşucam."

"Yenge deme kendimi 45 yaşında gibi hissediyorum. Ayrıca Aslı mıdır nedir onu da alsana, Asel'le ve benimle tanışsın."

"Olur."