YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)

MELODİ-79

Çakır abim telefonda, "Melodi oraya mı geldi," dediğinde Melodi'ye baktım.

'Hayır de' anlamında başını salladı.

"Melodi burada değil abi," dedim ama yalan söylediğim sesimden belli oluyordu.

Melodi rahatlayıp yerine oturdu.

"Asel o zaman size geleyim ben bu akşam yemeğe, hem melodi hakkında konuşuruz biraz, biraz da yeğenlerimi severim."

Yutkundum.

"A...Abi şey, arkadaşlarım gelecek, yarın akşam gelsen?"

"Senin melodi, sevim ve Aslı'dan başka arkadaşın yok ki?"

"Konumuz bu mu şimdi ama," deyip olayı şakaya vurdurdum.

"Her neyse, akşam sizdeyim."

"Peki Abi," deyip telefonu kapattım.

Dakikalar sonra abimden bir mesaj geldi.

Abim: Asır'a her zaman neyi yapıyorsan bana da onu yap.

Siz: Asır'a ben habire patates kızartıyorum??? Kıskançlık sezdim biraz sanki?

Abim: Ben seni çok boş bıraktım ondan böyle oldu.

Siz: Abi ne alaka ne alakaa???

Abim: İşlerim var zaten. Akşam yemeğinde ordayım dediğim gibi.

Siz: Tamam abi.

Melodi'ye bakıp ofladım.

"Akşam yemeğine geliyormuş."

"Of Asel, ne yapıcaz?"

"Gelicek, konuşucaksınız."

"Konuşmak istemiyorum."

"Onun bundan haberi var mı peki?"

"Hayır."

"Konuş. Boşanma konusunu da konuşun."

"Çok seviyorum ama, bilmiyorum gerçekten."

***

Çocuklardan zar-zor işleri bitirdiğimizde melodi son derece halsiz ve soluk görünüyordu.
Ben öyle değildim. Her zamanki gibi Hazal'ı ve Açelya'yı uyutup Yankı'yla oynuyordum.

"Asır'la Çakır ne zaman gelir," dediğinde Melodinin elindeki telefonuma mesaj geldi.

"Melo, baksana kimden gelmiş?"

"Asır Demir yazıyor. O senin kocan?"

"Değiştirmeye üşeniyorum rehberden ismini. Her neyse Asır ne diyor."

"Çocukların uyuma saati diye zile basmak istemiyorlarmış, kapıyı açacakmışız."

"Aç, Yankı'yı uyutup geliyorum."

"Peki."

***

"Melodi ben ayrılmak istiyorum."

"Ayrılmak istiyorsun," dedi ve ağlamaya başladı.

"Şu kıza birden sofrada kötü kötü şeyler söylemeyin!" Diye bağırdığımda Çakır abim irkildi.

"Asel ben bebeklerin uyuduğu odaya gidiyorum," dedi melodi.

"Melodi bir dursana," dediğimde odaya gitti bile.

"Melodi yemek?" Dedi Çakır abim.

"Sen sus abi!" Diye bağırınca sustu ve bir bardak su içti.

Ben Melodinin yanına gittiğimde dizlerini kendine çekmiş, yerde oturuyor ve ağlıyordu.

Onun pozisyonunu aldım.

"Canım, sen de boşanmak istemiyor muydun zaten."

"Buna kadar boşanmak istiyordum," dedi ve elindeki hamilelik testini gösterdi.

Bir teste bir de Melodi'ye baktım.

"Sen misin hamile?"

Evet anlamında başını salladı.

"Niye az önce sofrada söylemedin?"

"Aslında söyleyecektim ama şuan söylemeyeceğim."

"Niye? Sizin sorununuz çocuk değil miydi zaten?"

"Öyleydi."

"İstemiyorum söylemek."

"Melodi ama o onun babası?"

"Asel, bunu kimseye söylemeyeceğine söz ver."

"Söz Melodi."

Melodi'yi tek başına bırakıp yemek yediğimiz masaya geldim. Çakır abim gitmişti.

"Tutamadım, gitti." Dedi Asır.

"Boş ver, karışmayalım biz," dedim ve masayı toplamaya başladım.

Asır, "Sen bırak. Melodinin yanına git. Aslında Çakır bana özür dileyeceğini söylemişti," dedi.

Gözlerimi devirip Melodinin yanına döndüm.
Bu sırada da Melodi, Yankı'yı tekrar uyutmaya çalışıyordu.

"Melodi," dedim sessizce.

"Ben senden özür dilerim."

"Senin ne suçun var Asel?" Dedi.

"Yani, abimi kabul ettiğim için eve."

"Saçmalama, abin o senin. Tabii ki alacaksın eve hem o sormadı bile gelebilir miyim diye."

"Öyle," dedim ve Yankı'yı Melodi'nin kucağından aldım.

"Git yemek ye melo. Yarın da kontrole gidiyoruz beraber, tamam?"

"Tamam," dedi ve yemek yemek için yemek masasına gitti.

O arada uyumuş olan Yankı'yı yatağa bırakıp Sevim'e mesaj attım.

Siz: Naber?

Siz: Melodiyle Çakır abim hâlâ kavgalı.

Siz: Abim bugün burada boşanmak istediğini söyledi.

Güzellik: Çakır?

Güzellik: Melo'dan???

Güzellik: Boşanmak???

Siz: Evet. Buralar çok fena, gelmeniz lazım.

Güzellik: Tamam, bakıcaz artık.

Siz: Of, neyse yazarsın eğer müsait değilsen?

Güzellik: Anneme sordum biz ne zaman dönelim diye, yarın erkenden çıkın yola baban iyi dedi. Size mi gelelim yoksa eve uğrayıp mı size gelelim?

Siz: Bize gelin direkt.

Güzellik: Peki.