40

727 24 1
                                    

Asır'ın yatağına gittim ve oraya yattım. Az önce olan şey bütün bütün mutluluğumu bitirse de sol elimi havaya kaldırıp yüzüğe baktım. ''Çok güzel be!''

Küçüklükten beri şarkı dinleyerek uyuduğumdan bu geleneği sürdürerek slow bir şarkı açtım.   
Gözümü kapattığımda az önceki an hep tekrarlıyordu. Ağlamamak için derin nefesler alıp uyudum.

***
Sabah uyandığımda, pardon pardon, öğlen uyandığımda Asır'ın göğsünde yatıyordum.
En son gece şarkı dinliyordum.
Asır ne zaman geldi görmemiştim bile.
Yüzüğüme tekrar bakıp gülümsedim.
Asır'ın elini belimden yavaşça çektirdim uyanmaması için ve ayağa kalkıp yüzümü yıkadım, saçlarımı taradım ve sofra kurup Asır'ı uyandırmaya gittim.

Elimi omzuna koydum.

"Hayatım," deyip biraz sarstığımda  birdenbire korkar gibi uyandı.

"Sofra hazır, seni bekliyorum," dedim ve gülümsedim.

"10 dakika daha uyusam olur mu," dedi ve  yastığa sarıldı.
Bu sefer benim yattığım taraftan onun yanına uzanıp dudağının kenarından öptüğümde gözlerini açtı.

"Amacın ne senin," dedi ve yatakta doğrulup beni gıdıklamaya başladı.
Ben gülerken Güneş ve Vanilya da yatağa atlayıp Asır'ın kıyafetinden onu çekiştirmeye ve Asır'a pati atmaya başlamışlardı.
Asır yataktan aşağı indi ve yüzünü yıkayıp aynada saçlarını düzeltti.
Asır geldiğinde çayları döktüm ve şekerlerini koydum.

"Yüzüğün elinde bu kadar güzel duracağını düşünmemiştim biliyor musun," dedi hayran hayran ellerime bakarak.

Sağ elimle sol elimi kapatarak, "Yaa utandırma dedim."

"Saçmalama evlenmemize ramak kalmış hâlâ utanıyor musun?"

"Evet Asır, niye her şey bu kadar hızlı ilerledi anlamadım ben ne yaşadık."

"Evleniyoruz kızım, hazır ol," dedi ve kahkaha attı.

Onu taklit ettim " övlönöyöröz közöm hözör  öl," dedim ve güldüm.

"Sen neden benim yatağımda yatıyorsun ki," dedi ve bir kaşını kaldırdı.

"Daha rahat orası," dedim ve kafamı çevirdim.

"Kokunu almak istiyorum uyurken demiyorsun da," dedi dalga geçerek.

"Saçmalama istersen, dediğim gibi daha rahat senin yatağın."

"Tabii, tabii Kedi."

"Kedi değilim ben."

"Nesin peki söyle."

"Prensesim ben."

"Ne prensesi," dedi ve gülümsedi.

"Asır'ın prensesi," dedim ve ayağa  kalkıp yanağından öptüm.

Gülümsedi.
Yemek yememiz bittiğinde  "Ben duşa giriyorum, çok sıcak hava." dedi.z

"Tamam gir, ben de sofrayı toplarım," dedim. Duşa giderken dolaba birkaç şey götürdü. Oradan da Bornozunu alıp duşa girdi.
Birkaç dakika sonra Asır'ın telefonu çaldı.

Arayan Çakır abimdi. Telefonu açtım.

"Al...Alo?"

"Asel?"

"Efend..."

Sözümü bitirmeden telefon yüzüme kapandı.
O an sanki kalbim sıkışıyormuş gibi geldi.
Sandalyeye oturup derin nefesler alıp verdim. Aynı zamanda ağlamaya da başladım.
Tam 10 dakika kaldım öyle.
Asır sesimi duymuş olacak ki banyodan bornozunu giyerek çıkıp yanıma geldi.

"Yavrum ne oldu?"

Cevap veremedim.

"Asel, iyi misin? Asel," dedi ve sarsaladı.

Ayağa kalkıp ona sarıldım, o da bana sarıldı.
Bir bardak su verdi ve giyinmeye gitti.

O tekrar geldiğinde az öncekinden daha iyiydim.

"Asel, yavrum?"

"Sen banyoya gittikten sonra abim aradı."

"Seni mi?"

"Hayır seni."

"Eee?"

"Ben açtım. Ben olduğumu anlayınca telefonu kapattı yüzüme. Asır dayanamıyorum artık," dedim ve öncekinden daha çok ağlamaya başladım.

"Konuyla alakası yok ama çikolata ister misin?"

Ağlamayı birdenbire kestim, "Olur."

Asır dolaptan gofreti aldı, açıp bana verdi.

"Of ne güzellik ve hatun," dedi birdenbire.

"Ha," diye bir ses çıktı ağzımdan.
"Hiiç," diyerek geçiştirdi.

Eliyle gözyaşımı silip yüzük olan elimi tuttu.

"Kimliğini al, seni bir yere götürücem."

"Nereye?"

"Ya sen hazırlan, ben nereye gideceğimizi biliyorum. Sakın kimliğini unutma."

"Olur," dedim ve hızlıca odama gittim.

15 dakika içinde giyinip kimliğimi çantama koyduğumdan emin olduktan sonra Asır'ın karşısına çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


15 dakika içinde giyinip kimliğimi çantama koyduğumdan emin olduktan sonra Asır'ın karşısına çıktım.

"Nasıl olmuşum."

"Ne güzellik be," dedi ve arabanın anahtarlarını cebine koyup koymadığını kontrol etti.
Daha sonra da salona gidip güneşin ve Vanilyanın mama ve suyunu kontrol etti ve yine mutfağa, yanıma geldi.

"Nikah için gün almaya gidiyoruz, yıldırım nikahı?"

"Ne?"

"Evet, istemiyor musun sen?"

"İs...İstiyorum ama bu kadar çabuk mu?"

"Evet, istersen gitmeyelim gün almaya?"

"Gidelim tabii ki de abimler?"

"Çağırırız tabii ki, düğünü de daha sonra yaparız."

"Evet," dedim sessizce.

"E çıkıyor muyuz kalıyor muyuz?"

"Çıkıyoruz. Ama bence nikah için gerekli şeyleri yapalım daha iyi değil mi, fotoğraf, sağlık raporu falan filan?"

"Mantıklı, ne gerekiyor ki daha çok?"

"Nüfus cüzdanı, onun fotokopisi, evlilik beyannamesi, sağlık raporu, vesikalık fotoğraf."

"Anladım, o zaman vesikalık fotoğraf çekilmeye gidelim?"

"Olur."

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin