46

752 27 1
                                    

''Asır bu ev niye bu kadar büyük,'' dedim odaları gezerken. 

Evde iki banyo, iki lavabo, üç oda, odalardan bir tanesi terasa çıkıyordu ve oldukça yüksekti. 

Aşağıya baktım, ''Nereden buldun burayı,'' dedim merakla. 

''Asaf'ın bir arkadaşının eviymiş, bize verdi dört günlüğüne. Biz gittikten sonra da onlar gelicek."

''Wow.''

''Dinlensek mi biraz karıcığım,'' dedi ve çantamı elimden alıp beni kendine çekti. 

''Olur,'' diyebildim sadece. 
Odaya girdik.

"Şey, Asır sen dışarı çıksan ben de giyinsem?"

"Çıkıyım mı, ama biz evliyiz."

"Yine de olmaz, uyucam hem ben."

"Bu saatte?"

Asırcım 5 buçuk saattir arabadayız, yoruldum."

"Olduğun yerde dans ederken öyle demiyordun?"

Göz devirdim.

"Sen de yorulmussundur Siyah Atlı Prens'im."

"Yoo yorulmadım ki, hâlâ biraz enerjim var."

"Uyu Asır."

"Yo, seni de unutmam," dediğinde manalıca göz kırptı.

"Cık, olmaz."

"Ne olmaz?"

"Sen şey istiyorsun, olmaz."

"Ney?"

"Şey."

"Söyle."

"Sevişme."

"Asel çok fesat birisin, ben onu demek istemedim, belki yemek yeriz öyle uyuruz demek istemiştim."

"Of öyle bir şey sandım," dediğimde kahkaha attı ve elini çeneme koydu, daha sonra ise eli yanağıma çıktı.

"Yanakların zaten kırmızı, daha kızardın Asel."

"Senin yüzünden," dedim ve Asır'ı arkasından itleye itleye odadan çıkarıp kapıyı kilitledim.

****

Asır'dan:

Asel'in odadan çıkmam için sarfettiği çabalar sonuç vermişti ve çıktığım gibi
Asel odadan çıktığında resmen Ezhelin "Çok Güzelsin Lanet Olsun İnsan Mısın?" Dediği yerdeydi.
Dudaklarını büzerek konuştu.

"Püf, uyuyalım."

"Pekii," dedim ve o odadan çıkmadan ben girdim.
T-shirt'ümü çıkardığım gibi yatağa girdim.

"Biz hep aynı yataklarda mı yatıcaz," dedi Asel.

"Nasıl yani," dedim dediğini tekrarlanmasını ima ederek.

"Hep aynı yataklarda mı yatıcaz?"

"Evet?"

"Geliyim o zaman yanına hı?"

"Olur," dedim ve yatması için kolumu açtım.

Asel yatması için açtığım koluma yattı ve ellerini bana sardı.

"Abimle bundan sonra asla görüşmiycem, nikâha bile gelmedi. Melodi onun arkasını toplayamaya ve ona mazeret uydurmaya çalışıyor."

"Kıyamam."

"Neyse içini daralttım senin de, dinlenelim biraz sonra dışarı çıkarız."

"Daraltmadın yavrum istediğin kadar anlat."

"I-ıh uyuyalım."

"Peki canım," dedim ve Asel'e doğru dönüp sarıldım.

***
Birkaç saat sonra yanımda yatan Asel'in çığlık attığını duydum. Aniden ayağa kalkıp ne olduğuna baktım.
Çığlık atıyor, elleriyle yatağa vuruyordu.
Birkaç defa ismini seslendim ama uyanmadı.
Bu sefer yatakta onun yattığı tarafa geçip elleriyle kendine zarar vermemesi için sıkıca tuttuğumda uyandı.

"Asel iyi misin," diye sordum telaşlıca.  O da o sırada derin nefesler alıp veriyordu.

Hemen mutfağa gidip bir bardak aldım ve yanına geldim. Suyu verip biraz da olsa sakinleşmesini sağladım.

Ayağa kaldırıp hava alması için biraz balkona çıkardım.
Nefesi düzenlendiğinde ben sormadan anlatmaya başladı.

"Sen, ben ve çocuklarımız vardı Asır. İki tane, bir kız bir oğlan."

"Ee yavrum?"

"Şey, çok net hatırlıyorum bizim teyzemlere giderken kaza yaptığımız yer, annemlerle, oradan geçiyorduk."

"Hmm."

"Aynı şekilde ölüyorduk Asır."

"Emin ol öyle bir şey olmayacak Asel'im."

"Çok korktum," dediğinde alnından öptüm.

"Sana söz, ilerde ne sana, ne de ilerdeki çocuklarımıza bir şey olucak."

"Seni çok seviyorum."

"Asel beni bırakma olur mu?"

"Sen beni bırakana kadar seni bırakmam asla."

"Söz ver."

"Söz bebeğim."

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin