62

486 15 0
                                    


Asaf'tan

"Sen ne yüzle buraya geliyorsun?"

"Oğlum, baban öldü. Her şeyini sana bırakmış yani, ben de anlayamadım. Eve dönmen lazım."

"Sizin şuan oturduğunuz ev de benim mi?"

Sanki kaçmak ister gibi ayağa kalktı.
Sevim ise Yankı'yı koltuğa bırakıp ayağa kalktı.

"Oturun lütfen yerinize, konuşacak daha çok şeyimiz var," dedi ve annemin omzuna yavaşça dokundu.

Annem yutkundu.

"Aslında evet ama ben aramızda bir sorun olmasını istemiyorum. Evde de kalabiliriz zaten veya sen karın ve çocuğunla yanımıza taşınabilirsin. Sorunlarımızı böyle kolay yoldan çözebil..."

"Evden çıkın!"

Sevim şaşkınlıkla yüzüme baktı.

"Evden mi çıkalım," dedi annem.

"Evet. Sorunlarım varken yanımda yoktunuz. O sorunlar bitince de yanımda olmayacaksınız."

"Ama sen benim oğlumsun."

"Ben senin oğlundum Derya hanım. Artık değilim. Ha eğer Cansu yanımda kalmak isterse yanımda kalabilir."

"Cansu bensiz yapamaz."

"Cansu asıl senle yapamıyor Derya hanım. Şimdi lütfen gidin. Babamın bana en az 8 senedir hiçbir faydası olmadı, şimdi en azından hakkım olan parasını yerken faydası olsun değil mi?''

Annem başını önünde eğdi.

"Bunu yaptığına pişman olacaksın Asaf."

"Aynen Derya Hanım, görüşürüz şu ev işlerini falan hallederken," dedim ve canını acıtmayacak şekilde kolunu tutup kapıya çıkardım.
Onun topuklu ayakkabılarının sesleri her defasında beni evden attıkları günü anımsatıyordu.
Bunu boş verip kapıyı yüzüne kapattım ve yerime oturdum.

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin