19

1K 34 9
                                    

Bir hafta sonra, cumartesi.

"Ne okuyorsun?"

Yataktan doğrulup Asır'a baktım.

"Charles Dickens, Büyük umutlar."

"Kaçıncı sayfadasın?"

Göz devirip sayfa numarasına baktım.

"194."

"Okusana."

"Tamam, bir dakika," dedim ve elimi sayfada gezdirdim ve güzel bir yerini bulduğumda durdum ve okumaya başladım.

"Evet, Estella benim ruhumu eline almıştı, çocukluğumdan beri yaradılışıma güç veren şey oydu, bütün hayallerim, umutlarım ona bağlıydı. Estella'yı iyi, asil, merhametli sandığım için seviyor değildim. Sevmemek elimde değildi. Onu sevmek akıllıca bir iş değildi. Onu sevmek delilikti, üzüntüydü, onu sevmek ümitsizlikti, budalalıktı."

"Okuman güzelmiş," dedi ve gelip yatağıma oturdu.

"Karnım ağrıyor."

"Midene bir şey mi dokundu?"

"Hayır, regl oldum."

Asır kaşlarını kaldırdı.

"Bir şeye ihtiyacın var mı?"

"Evet, yanımdan gitmen."

"Neden benden nefret ediyorsun?"

Yataktan doğruldum, yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirip dudağımın kenarını ısırdım ve aşağıdan yukarıya doğru süzdüm. Gözlerine baktım.

Tebessüm etti.

"Hâlâ sana bir duygu beslendiğimi sanıyorsun, ne yazık. Sana nefret bile beslemiyorum, nefretimi hak etmiyorsun."

Tebessümü soldu.

"Ama benimle öpüştün."

Rahatsız edici gülüşümü bıraktım fakat hâlâ bakışlarımın rahatsız edici durduğunu biliyordum.

"Kaçamak."

"Kaçamak mı?"

"Evet."

Ayağa kalktı ve kitaplığımda olan kitaplardan birini elinde tuttu.
Rastgele bir sayfa açıp boğazını temizledi ve okumaya başladı.

Lord Henry, kuzenine "Utanmadan düpedüz flört ediyorsun onunla," dedi.
"Dikkat etsen iyi edersin. Çok büyüleyicidir; kapılır gidersin."
"Öyle olmasaydı mücadele etmenin ne zevki kalırdı ki?"
"Yunan, yunana karşı, öyle mi?
"Ben Truvalılardan yanayım. Bir kadın uğruna savaştılar."
"Ama yenildiler."
"Hayatta esir düşmekten daha beter şeyler de vardır," diye bir cevabı yapıştırdı düşes.
"Bunu gece günlüğüme yazacağım."
"Neyi?"
"Ateşten yananın ateşe doymadığını."

Yutkundum ve nefes verdim.

"Dorian Gray'in portresi, değil mi?"

"Evet, o. Sayfa...Sayfa 226. Ben bu kitabı alıyorum."

"İzin aldığını duyamadım Asır."

"İzin almak zorunda mıyım?"

"Bildiğimiz medeni insanlar böyle yapar."

"2 ay öncesine kadar böyle demezdin. Çok değiştin."

"Hayır, sadece senin bir şekilde, hangi konuda olursa olsun beni yönetemediğin kişi oldum."

"Tamam, kitabı alabilir miyim?"

"Al. Asaf abime de söyler misin, sıcak su getirsin."

"Söylerim."

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin