17

1.3K 38 12
                                    

Size ilk öpücüğümü aldı muhabbetine girmeyeceğim. Açıkçası bu durumdan bir hoşnutsuzluğum yok ama olayların bundan sonra nasıl ilerleyeceğine dair bir fikrim de yok.
Mirza gerçekten sevgilim olmasa bile ona ihanet ettiğim hissini dakikalardır içimden atamıyorum.
Asır'la şu ana kadar yaşadığım olaylar dalga geçilecek bir oyun gibi geliyordu.
Bu geceden sonra işlerin ciddiye bindiği gerçeğiyle yüzleşmekten bir an olsun kaçmak için sıcak bir duş alacaktım. Bunun için Vanilya'yı ve bornozumu aldım. Merdivenlerden indiğimde asır televizyon izliyordu.

"Çok sevdiğin sevgilinin yemeğe gelmesinden saatler kala benimle öpüştün?"

Bir şey demeden Asır'ın yanına Vanilya'yı bıraktım ve hızlı adımlarla banyoya girdim.

***

Pembe bornozumu giyip uyarıcı bir ses tonuyla başımı kapı kenarından çıkarıp bağırdım, "Asır gözlerini kapat!"

Asır'ın sesini duyacağım sanıyordum fakat Çakır abimin sesini duydum.

"Kapattık gözümüzü geç haydi."

"Kim var başka orada?"

"Kuzgun, Ben ve Asır."

"Asaf abim?"

"Gelmedi daha o."

"Tamammm."

Hızlıca abimlerin yanından geçip odama çıktım.
Saçımı kurutup ördüm ve telefonumu elime alıp sevimi aradım.
Açmadı.
Telefonu yatağa atıp koşarak aşağı indim.

"Hoş geldiniz yakışıklılar."

Kuzgun abim ve Çakır abim tebessüm edip tekrardan Asır'a baktılar.
Asır muhtemelen banyoya girdiğimden beri elinde tuttuğu Vanilya'yı yere bıraktı.
Asır'a bakıyordu.
Saçımdaki tokayı fazla sıkmadığım için saçımdan düştüğünde onu yerden almak için bir anlığına gözlerimi kaçırarak eğildim ve tokayı bileğime taktım. Örülü kalan saçlarımı tamamen açıp ellerimle geriye savurup abimlerin karşısındaki koltuğa oturdum.

Asır'dan:

Yaptığımız şeylerin yanlış olduğunu bile bile onu yapmak...Yasağı sevmem, sevememem, sevmeye çalışmam, sonunda bocalamam...
Sanırım bu kelimeler son 2 belki de 3 ayın özeti olabilirdi.
Asel saçlarını geriye doğru savurduğunda annem geldi aklıma.
Yeni fark ediyorum da Asel'in hareketleri anneme ne kadar da benziyor.

***
Flascback:

Bir yaz günü;
Annem beni yetimhaneye bırakırken bakışlarımı ona son kez çevirdim.
Ne en ufak acıma, ne de pişmanlık vardı gözlerinde. Sadece ve sadece öfke.
Ağlıyordum, net göremiyordum.
Neredeyse kulaklarının biraz altına gelen saçlarını savurdu. Saçını kısaltmasının nedenine gelecek olursak babam onu saçlarından tutamasın, çekemesin diye. Tabii bunları bana söylemedi ama bu tür ailelerde büyüyorsanız erken büyürsünüz, her şeyi erken anlarsınız. Eğer küçükseniz ve bir konuda fikriniz varsa ya susturulursunuz ya da 'sen çok biliyorsun.' denerek küçümsenirsiniz. Ayrıca, aptal değildim ya anladım neden saçını kestiğini.
Görevli bir abla beni içerisinde 5 yatak, 5 komodin ve 5 bölmeli bir dolap olan odaya getirdi.
Ağlamıyordum.
İşte Kuzgun'la da orada tanıştık zaten.

Yanıma yaklaşan Kumral çocuğa baktım. Benim yaşlarımda görünüyordu -8,9 yaşlarında-

"Merhaba."

Cevap vermedim.
Elimdeki küçük bavul benzeri şeyi elimden alıp yatağa koydu.

"İyi misin?"

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin