[1]

2.6K 55 103
                                    

ARKADAŞLAR KİTABIMA BİR ŞANS VERİN PİŞMAN OLMAYACAKSINIZ.

LÜTFEN BİRİNCİ BÖLÜMDEN OKUYUP BIRAKMAYIN.

ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM ♥️

Sabah alarma gerek kalmadan annem gelip beni uyandırmıştı..

Elindeki hiç bir zaman içmediğim içsemde tadını beğenmediğim yeşil karışımı masama indirip odadan çıktı.

Okul kıyafetlerimi giyinip saçımı bağladım.

Ayakkabımı giyinip çantamı hazırladıktan sonra da annemin yaptığı karışımın tadına baktım.

Tadına bakar bakmaz burkulan midem ve ekşilen suratım iyi olmadığını gösteriyordu.

Lavaboya doğru gidip karışımı klozete döküp fisona bastım.

Sanki içmiş gibi masama indirip peçeteyle dudağımı silip bardağın yanına indirdim.

Böyle içmiş olduğumu anlayacaktı. Ama öyle değildi. Çünkü her sabah bu karışımı ağzıma bulaştırarak içip peçeteye silmek için bekletiyordum.

Odamdan çıkıp merdivenlerden inip mutfağa girdim.

Annem ben mutfağa girer girmez çıkartmış kahvaltıya oturmama mani olmuştu.

"Kızım... Lütfen anla... Şu sıralar yemek yememen gerekiyor.... Sana getirdiğim şeyi içeceksin sadece..."dedikten sonra birşey demeyip dolan gözlerimle evden çıktım.

Burnuma yumurta kokusu gelmişti... Acıktığımı hissetmiştim..

Annem bana resmen eziyet ediyordu.
Yemek yedirmiyor sadece su ve sabah içine adını bile bilmediğim karışımladan yapıp getirip içirtiyordu.

Gerçekten boyuma ve kilo indeksime göre çok zayıftım.

17 yaşında olan birisine göre 39 kilo çok ama çok riskli...

Zaten boyum 173 dü. Annem ben küçükken neler yaptı da bu kadar uzadım... Bilmiyordum...

Arabaya binip bir an önce okula varmayı diledim...

Araba durunca yavaşça kapıyı açıp indim.

Çantamı sırtıma alıp okula doğru yürüdüm.

Sonunda sınıfa girdim diye sevindim.

Yerime oturup hocanın gelmesini bekledim.

Hoca da geldikten sonra dersi dinleyip odaklanmaya çalıştım.

Ama odaklanamıyor... Karnım gurulduyordu...

Hocadan izin alıp kantine indim.. kendime birşeyler alıp yemeye çalıştım...

Ama yiyemedim... Aldığım yiyecekleri masada bırakıp lavaboya doğru koştum...

Klozet kapağını açıp kusmaya başladım...

Ne kadar süre geçti... Kaçıncı dersteydik bilmiyordum ama tuvaletin ne kadar kirli olduğunu umursamayıp diz çöküp yere oturmuş kafamı duvara yaslamış tavana bakıyordum..

Kapı tıklanınca "dolu" diye mırıldandım...

"Dolu olduğunu biliyorum kızım iyi misin.... Ne zamandır çıkmıyorsun..."

Bu bir öğretmen sesiydi.. yavaşça ayağa kalkıp kapıyı açtım.

Kapıyı açar açmaz hocanın endişeli yüzüyle karşılaştım.

"İyiyim ben hocam" diyerek yanından geçip sınıfa gittim.

Son ders olduğunu saatten anladım.

Az önceki hoca gelmiş yanımda oturmuştu.

RESTORAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin