@SySisi
19.02.2023Çoğu zaman düşünüyorum. Gerçi sadece düşünmüyorum, her saniye aklımda. Bir türlü atamıyorum aklımdan. Ben onca parayı, onca zorluluğu, onca emeği tekrardan başa dönmek için mi harcamışım?
Beni düşündüren bu.
Yıllardır, bedenimi zangır zangır titretecek kadar duyduğum korkum, en ufak bir şeyden bile daha ufak şeylere büyüyen sinirim, hiçbir şey yapmak istemeyen bedenim, düşünmekten kafayı yiyecek raddeye gelen zihnim... Gerçekten sadece tekrardan başa dönmek için mi onca zorluğu çektim ben?
Bunların üzerine, yıllardır kullandığım ilaçları bırakmamın etkisiyle oluşan baş dönmelerim ve mide bulantılarımda yer alıyordu. Günlük hayatımda, sanki hiç zorlanmıyormuşum gibi, daha da çok zorluyordu beni.
"Siktir!"
Aniden elimden düşürdüğüm çatala kısa bir bakış attım. Yerde öylece duruyor, gittikçe yükselen sinirimin üzerine sertçe dişlerini geçiriyordu.
"Siktir, siktir!"
Hissettiğim ani sinir, vücudumun aniden titremesine sebep olurken yere düşen çatala güçlü bir tekme geçirdim ve çatalın mutfak dolabın çarparak aşağısına kaçmasını sağladım. O çatalı ben düşürmüştüm. O çatal, ben daha sıkı kavrayamadığım için yere düşmüştü. Ama sanki o bir canlıydı ve durup dururken beni sinirlendirmek adına kendini yere atmıştı. Bunu düşünerek daha çok sinirlendim ve boşaltmaya başladığım bulaşık makinesinin kapağını sertçe kaparak çeşitli küfürler savurmaya başladım.
"Başlarım işine!"
İnliyordum ve tüm evi inletiyordum. Muhtemelen tamamen sakinleştiğimde ne kadar saçma bir şey için kafayı bozduğuma dakikalarca gülecektim. Bütün bunların farkındaydım ama yapmaya devam ediyor, kendimi asla durduramıyordum.
"Bence sakin olmalıyız-"
"KES SESİNİ SEN DE!"
Bağırdım. Karşımdaki küçük çocuğa gücümün yettiği kadarıyla bağırdım. Boğazımın acısı gözlerimi yaşarttı ve bir damla yanağımda dans ederek süzüldü. Küçük çocuk ortadan kayboldu. Onun da kalbini kırmıştım. Her zaman yaptığım gibi.
Tıpkı düşündüğüm gibi, biraz zaman alsa da kendime gelebilmiştim. Derin derin nefesler alarak titreyen bedenimi ve bulanık zihnimi dizginlemeye çalıştım. Saat henüz akşamüstü olmasına rağmen feci yorgundum, uykum vardı. Uyumak istiyordum. Saatlerce yatakta tiktok izledikten sonra sabaha kadar kesintisiz uyumak istiyordum.
Kapı çaldı. İsteklerimin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini her zaman çok iyi biliyordum ama artık bıkmıştım. Çok basit bir arzum bile gerçekleşmiyorsa neden yaşıyordum ki?
"Geldim!"
Kimdi bilmiyordum ama titreyen sesime lanetler okudum. Yüzümden ağladığım anlaşılıyordu belki de. Keşke de evde yokmuşum gibi davransaydım diye düşünmeden edemedim.
Kimin geldiğini sormadan, kapı deliğinden bile bakmadan açtım kapıyı. Üçüncü kattaki dairemin soğuk koridorunda öylece dikilen ve pür dikkatiyle beni izleyen bedeni görmek şaşırtmıştı beni. Haechan oldukça yorgun görünüyordu. Saçı ve kıyafeti dağılmıştı. Kavga etmiş gibiydi sanki ama görünürde hiçbir yarası yoktu. Onu içeri davet etmemi beklemeden solumdan geçerek içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELER
Teen Fiction[NCT AND MORE] ❅ ❅ ❅ ❅ [SHORT STORIES] [Top 10] #1- Renjun , #1- Winwin , #1- Taeil , #2- Doyoung , #2- Yangyang #4- Marklee , #8- Wayv , #9- Xiaojun , #4- NctU , #6- NctDream , #5- Nct127 , #8- Lucas , #10- Taeyong , #10- Jungwoo , #4...