🎭~3(Nct Dream)

330 15 24
                                    

✑𝓦𝓪𝓻𝓻𝓲𝓸𝓻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✑𝓦𝓪𝓻𝓻𝓲𝓸𝓻

Rwoirra,Rwoirra,Rwoirra...

"Hava soğumaya başladı."

Jeno mırıldandığında ve elindeki çikolatalı gofretinden bir ısırık aldığında bakışları kısa süreliğine beni bulmuştu. Onun aksine üzerimde sadece kısa kollu bir tişört vardı. Havalar henüz daha sıcaktı ve ben buna aldanarak üzerime hiçbir şey almamıştım.

Jeno elindeki gofretini bana doğru uzatıp zorla elime tutuşturduktan sonra uzun kollu tişörtünün üzerindeki kapüşonlusunu çıkarttı ve omuzlarıma bıraktı. Onun bu korumacı tavırları hoşuma gittiği için onu geri çevirmedim ve teşekkür ederek elimde tuttuğum gofretini geri verip kapüşonluyu tamamen üzerime geçirdim.

"Hâlâ o kelimeyi mi düşünüyorsun?"

Kafamı sallayarak onu onayladım. Marketin birinden aldığımız gofretleri yemek için bankların birinde oturduğumuz ve konuştuğumuz parktan uzaklaşırken sormuştu Jeno. Yavaşça adımlarken evlerimizin olduğu mahalleye doğru ilerliyorduk.

Rwoirra kelimesi hakkında uzun uzun konuştuk. Jeno evlerimize yakın olan kasaba kütüphanesine de baktığını, hatta oradaki çalışanların bir kaçına da bu kelimenin anlamını sorduğunu ama her defasında olumsuz bir cevap aldığını söylemişti. Ve normalin aksine,her zaman sessiz olan o kütüphane oldukça gürültülüymüş o gün. Bu bana garip gelmişti.

Çünkü kütüphaneler sessiz ortamlardı değil mi? Jeno normal bir gürültü olmadığını, gittiğimiz yemek dükkanları kadar gürültülü olduğunu söylemişti.

Çok da uzun olmayan yolumuzun sonuna gelmiştik. Jeno'ların evinin tam önünde Jeno'nun annesi Bayan Lee ile karşılaşmıştım. Jeno benimle değildi çünkü evlerinin yanında oturan Renjun kısa süreliğine onu yanına çağırmıştı.

"Merhaba Bayan-"

"Ahh, oğlum! Hava soğuk,değil mi?"

Bayan Lee benimle göz temasını kesmeden konuştuğunda şaşırmıştım. Bana 'Oğlum' diye hitap etmesi şaşırtmıştı. Belkide son zamamlardaki gariplik onun üzerinde de vardı?

"Sisi nerde,Jeno? Onunla dışarı çıkacağını sanıyordum?"

Bayan Lee'nin yüz ifadesindeki sahtelik ne kadar ilgimi çekse de dikkatim bana 'Jeno' diyerek seslenmesindeydi. Gözlerimin tam içine bakarak konuşuyordu. Ve hayır, Jeno yanıma gelmemişti. Çünkü birkaç saniyeliğine kafamı arkama çevirip burda olup olmadığına bakmıştım. Ama o hâlâ Renjun'in yanında duruyordu.

"Jeno, iyi misin?"

Bayan Lee elini omzuma koyup ona bakmamı sağladığında, bakışlarımı gergince yüzünde gezdirdim. Birkaç saat önceki kavurucu güneşin başına geçmiş olmasını diliyordum.

"Hey!"

Jeno koşarak yanımıza geldiğinde ona minnettar bakışlarımı yolladım. Jeno'nun seslenişiyle Bayan Lee'nin de bakışları onu bulmuştu.Yüzündeki o dehşet dolu ve korku dolu ifade kalbimin deli gibi atmasını sağlamıştı.

"Ama...Sen?"

Bayan Lee'nin bakışları oğlu Jeno'nun bakışlarından ayrılarak beni bulmuştu. Ardından omzumdaki elini hızla çekip korku dolu bakışlarını üzerimde gezdirmişti.

"Tanrım..."

Dehşet dolu bakışları ve ses tonu ile neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. İyi görünmüyordu.

"O son bardak şarabı içmeyecektim."

Kendi kendine mırıldandı Bayan Lee. Sonra arkasına döndü ve bize kısa bir bakış attıktan sonra hızla eve doğru yürümeye başladı.

"Benimle gel!"

Jeno'nun şaşkın ifadesi ile birlikte beni Renjun'lerin evine doğru sürüklemesi korkumu iki katına çıkartıyordu. Hızla ilerlediğimiz ve Renjun'lerin evine vardığımız koşuşturma, boydan bir aynanın önünde son bulmuştu.

Renjun'in "Aman Tanrım..." diyerek mırıldanışı kulaklarımı dolduruyorken aynadaki yansımamıza bakıyordum. Jeno ve benim yansımama. Jeno'dan iki tane vardı. Ben...Jeno'ydum!

"Bu..."

Ardı ardına tekrar ettiğim kelimeyle birlikte bakışlarım aynadaydı. Yüz ifadem, yüz hatlarım, üzerimdeki kıyafetler ve hareketlerimle ben Jeno'nun ta kendisiydim!

"Bunun yüzünden."

Uzun uzun düşünmenin ardından Jeno hızla ayağa kalkmış ve üzerimdeki kapüşonluyu göstermişti.

"Benim kıyafetimi giydin. Ve bana dönüştün."

"Bu saçmalık!"

Renjun'in mırıldanışıyla Jeno bakışlarını ona doğru çevirdi.
"Sence üçümüzün de,Sisi'nin her şeyiyle bana benziyor oluşunu görmemizden daha mı saçma?"

Jeno haklıydı Renjun'de ona hak vermişti. Jeno bedenini tekrardan bana çevirip üzerimdeki kapüşonluyu gösterdi.

"Çıkart!"

Dediğini yaptım. Üzerimdekini hızla çıkartıp odanın herhangi bir köşesine attım ve ellerimi iki yanıma doğru kaldırdım.

"Geçti mi?"

Gözlerimi kapatmıştım ve odada çıt çıkmamasının ardından sağ gözümü yavaşça açarak beni izleyen iki bedene bakmıştım.

Bedenimi hızla arkamdaki aynaya çevirdim. Ve kendi vücudumla, kıyafetlerimle, gözlerim ve saçlarımla karşılaştım.

"Sisi...Sanırım özel güçlerin var."

@sysisi
12.01.2020

[🤎]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[🤎]

🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin