✑𝓢𝓸 𝓐𝓶 𝓘
Haftasonunun verdiği mutluluk ile güne erken başlayan Seul, zamanının ilk saatlerinde mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Annesini uyandırmayı düşünmeden işine devam ederken ona eşlik eden kişi, erken kalkmanın kurbanı olan diğer bir genç Jaehyun'du. Mutfak masası ile uyumlu olan sandalyelerden birisinde otururken önündeki kağıtları inceliyordu. İncelemesi gereken dosyaları tembellik yaptığı için son zamana kadar bekleten Jaehyun, oflayarak ve uyku sersemliğiyle baş ederken önündeki kağıtları inceliyordu kısaca.
"Okul nasıl gidiyor?"
Jaehyun kısaca okuduğu kağıdı son kez gözden geçirip imzalarken sormuştu. Seul önündeki domatesleri ince ince doğrarken derin bir iç çekti.
"İyi."
Jaehyun tatmin olmamıştı. Tek kaşını kaldırarak karşısındaki, arkası kendisine dönük genç kıza bakmaya başlamıştı. Seul bunu farkettiğinde ise sırtını tezgaha dönmüş ve 'Ne?' dercesine oğlana bakmaya başlamıştı.
"Peki," dedi Jaehyun. Ardından elindeki kağıdı şeffaf dosyadaki diğer kağıtların arasına koydu.
"Ben de başlayacağım. Bu pazartesi."Seul tekrardan işine dndüğünde "Öyle mi?" diyerek mırıldanmıştı.
"Seninle aynı sınıfı okuyacağım." Jaehyun aynı şekilde mırıldandığında önündeki kağıtları incelemeye devam ediyordu.
"Nasıl?" Seul sol omzunun arkasından genç oğlana kısa bir bakış atmış ve doğradığı domatesleri düz bir tabağa dizmişti.
"Sen okula bir sene erken başladın. Bu yüzden on sekiz yaşında üniversiteye gidiyorsun. Ben de üniversiteyi hiç okumadığım için baştan başlıyorum. Aynıyız yani."
Seul anladığını belirterek başını salladığında kendisinin okula bir sene erken başladığını nereden bildiğini sorgulamamıştı. Makinede kızarttığı ekmekleri tek tek ekmek sepetine koyarken elinin yanmaması için dikkat ediyordu.
"Bana yardım edersin artık." Jaehyun sırıtarak kağıtları imzalarken söylenmişti. Seul sol omzunun üzerinden arkasına bakacağı sırada parmağında hissettiği yüksek sıcaklık ile yerinden sıçramıştı. Jaehyun endişeyle onun yanına gideceği sırada içeriye giren annesi ile bundan vazgeçmek zorunda kalmıştı. Bir yandan endişeli bakışlarla genç kızı izliyorken diğer yandan da yüzündeki büyük bir gülümsemeyle mutfak kapısından içeye giren annesine bakıyordu.
"Günaydın çocuklar!" Bayan Jung enerji dolu sesiyle seslendiğinde Jaehyun ona karşılık vermişti mırıldanarak. O sırada Seul kızaran parmağını suyun altından çekmiş, bir parça kağıt havlu ile kuruluyordu nemli yerleri.
"Size de günaydın Bayan Jung."
"Ne çok şey hazırlamışsın."
Seul gülümsedi ve hazırladığı kahvaltı tabaklarına kısa bir bakış attı.
"Şirkete gidecek misin?" Bayan Jung oğlunun karşısındaki sandalyeye otururken sorduğunda Jaehyun derin bir nefes almış ve kafasını sallayarak onu onaylamıştı.
"Bu arada," diyerek başladı Bayan Jung sözüne, ağzına güzelce doğranmış salatalıklardan bir tanesini atmadan önce. "Baban Seul'u de götürecekmiş şirkete."
Jaehyun duyduğu cümleler ile arkası kendisine dönük genç kıza bakıyordu şaşkınlıkla.
"Dün yaptığın yardımlardan çok memnunmuş."
Seul sırtını tezgaha vererek önüne döndüğünde yüzünde küçük bir tebessüm vardı.
"Seve seve yardım ederim."
Seul kendisine şaşkınlıkla bakan Jaehyun'a kısa bir bakış atmış ve salondaki yemek masasını hazırlamak için mutfaktan ayrılmıştı.
"Sadece bir haftadır buradalar ama onlar sayesinde neredeyse her şeyimiz rahata kavuştu."
Bayan Jung gülümseyerek oğluna doğru fısıldıyordu.
"Ve buna şirket de dahil."
@sysisi
12.01.2020[Yazım hatası varsa üzgünüm...]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELER
Genç Kurgu[NCT AND MORE] ❅ ❅ ❅ ❅ [SHORT STORIES] [Top 10] #1- Renjun , #1- Winwin , #1- Taeil , #2- Doyoung , #2- Yangyang #4- Marklee , #8- Wayv , #9- Xiaojun , #4- NctU , #6- NctDream , #5- Nct127 , #8- Lucas , #10- Taeyong , #10- Jungwoo , #4...