✑𝓞𝓻𝓪𝓷𝓰𝓮 𝓗𝓮𝓪𝓭
Tam olarak on sekizinci yaşıma bastığım gün şu haberi aldım:
Doğduğum ve büyüdüğüm bu ülkeden, yani Japonya'dan ayrılıp başka bir ülkeye taşınacak olmamız haberini. Babam Başçavuş rütbesine sahip olduğunu ve bu görevi Çin'de yapacağını belirtmişti. Kendisi Çinli olduğu için tayininin kendi ülkesine çıkmış olması onun için mutluluk verici olsa da, bu kurulu düzene en çok alışanlar olarak annem ve ben bu durumdan pek memnun sayılmazdık.
Annem burada bir şirkette dergi editörlüğü yapıyordu. İşini ve arkadaşlarını da oldukça seviyordu. Ve ben de lise de son sınıf olmuştum. Tamamen alıştığım ve arkadaşlarımın olduğu bu okulu bir anda bırakacak olmak hiç hoş gelmiyordu kulağa.
Ama gitmek zorundaydık. Bu yüzden ne dersek diyelim boş bir laf olarak önümüze tekrardan serilecekti. Bu yüzden, ne kadar isteksiz olsam da, eşyalarımı çoktan toparlamaya başlamıştım. Bugün okulumun son günüydü. Ne kadar arkadaşlarımın yanında fazla belli etmesem de fazlasıyla üzgündüm. Küçüklüğümden beri insanlardan uzak kalan ben böyle iyi arkadaşlara sahip olduğum için fazlasıyla şanslı olmuştum. Ama bu şans sadece üç yıllık bir şansmış.
"Nasıl gidiyor?"
Annem, odamın kapısına yaslanıp bana baktığında oflayarak elimdeki kitabı yere bıraktım.
"Şimdilik iyi. Ama her şey çok karıştı."
Annem kafasını salladı ve yerdeki kitapları alarak kolinin içine tek tek yerleştirmeye başladı.
"Babanın dediğini duydun. Sadece sana lazım olan ve yanına almak istediklerini al. Buradaki her şeyi götürmek zorunda değilsin."
"Evet zorundayım. Çünkü hepsini götürmek istiyorum."
Annem ufak bir gülümseme yolladı. Bana başka bir şey söylemeden omzumu sıvazlayarak odadan dışarı çıktı. Bu odadaki her şey benim için bir anıydı. Evet, babam her şeyi ayarlamıştı. Çin'de yaşayacağımız ev, benim gideceğim okul, daha iyi konuşabilmek için evde özel Çince dersi...
Babam Çinli olduğu için az çok bu dili konuşabiliyordum. Tamamen, sorunsuz bir şekilde anlayabilsem de çok çok iyi konuşabildiğim söylenemezdi. Ama fena da sayılmazdım. Bu yüzden özel Çince eğitiminin biraz fazla olduğunu düşünüyordum.
Havanın karardığını fark ettiğimde tüm kitaplarımı kolilere doldurmak üzereydim. İşim neredeyse bitmiş sayılırdı. Japonya'dan gitmemize iki gün vardı henüz. Bu yüzden de kalanı sonraki zamanlarda halledebilirim diye düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELER
Novela Juvenil[NCT AND MORE] ❅ ❅ ❅ ❅ [SHORT STORIES] [Top 10] #1- Renjun , #1- Winwin , #1- Taeil , #2- Doyoung , #2- Yangyang #4- Marklee , #8- Wayv , #9- Xiaojun , #4- NctU , #6- NctDream , #5- Nct127 , #8- Lucas , #10- Taeyong , #10- Jungwoo , #4...