🌌(Mark Lee)

533 19 10
                                    

✑𝓐𝓵𝓵 𝓐𝓷𝓭 𝓜𝓸𝓻𝓮

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✑𝓐𝓵𝓵 𝓐𝓷𝓭 𝓜𝓸𝓻𝓮

Okul dönüşü eve sessiz olmaya çalışarak girdiğimde karşılaştığım manzara her zamanki gibi büyük bir gerginlikle tartışan ailemdi. Annem ve babam yine ne olduğunu bilmediğim ve öğrenmek için sormaya kalkıştığımda büyük ihtimalle başımda patlayacak olan nedenden dolayı tartışıyorlardı. Derin bir nefes aldım. Anahtarlarımı sırt çantamın ön gözüne koyduktan sonra salondan geçerek odama çıkmak için merdivenlere yöneldim. Ama o sırada annem bana döndü ve neden geç kaldığımı söyleyerek bana kızmaya başladı. Ona tarfik olduğu ile ilgili şeyler söylesem de boşunaydı. Ama gerçekten de trafik vardı, bunu burada tartışamayacaktım.

"Yemeğe inmeyeceğim."

"Ne halin varsa gör!"

Vücudumda hissettiğim güçlü bir yorgunlukla odaya girdiğimde ve kapıyı arkamdan kapattığımda belime sarılan kollarla birlikte irkilerek bedenimi arkaya çevirmeye çalışmıştım ama nafileydi. İki güçlü kol beni arkadan öyle sıkı sarmıştı ki bırakın hareket etmeyi nefes bile alamıyor gibiydim.

"Seni çok özledim..."

Boğuk ve kısık sesiyle kulağımın hemen dibinde mırıldandığında gülümseyerek bedenimi kolları arasından ayırdım. Bana yüzündeki büyük bir hüzünle bakarken kıkırdamadan edemedim.

"Ben de dinlenmeyi çok özledim," dedim üzerimdeki montu çıkartıp tekli koltuğumun başlığına asarken. "Ve yatağımı da."

"Ve beni de?"

Mark uzandığım yatağın boş kısmına oturduktan sonra yüzüme beklentiyle bakıyordu. Bedenini tamamen yatağa uzandırmış ama sağ kolunu kafasının altına koyarak bana havadan bakmaya başlamıştı. Tam karşımda olan yüzüne baktım bir süre ifadesizce. Ama bana öyle şirin bakıyordu ki gülmeden edememiştim.

"Biliyordum," dedi ve yüzüme doğru eğilerek dudağıma minik bir öpücük bıraktı. Sonra birkaç saniyeliğine uzaklaştı ve tekrardan öptü. Dudaklarıma kondurduğu sayısız öpücükler beni güvende ve mutlu hissettiriyordu.

Üzerime doğru tamamen eğildiğinde ve beni kolları arasına aldığında, ona daha çok sokularak sıcaklığını hissederek gülümsedim. Mark, her akşam odama geldiğimde benim yanımda olan kişiydi. Sadece akşamları değil, odamda olduğum her an benimleydi. Hatta ev boş olduğunda benimle evin diğer mekanlarında da birlikteydi. Onu sadece ben görüyor ve ben duyuyordum. Küçük yaşlardaki bir çocuğun hayali arkadaşının olması gibi bir şeydi bu. Ama bir farkı vardı, Mark beni mutlu edecek, huzurlu ve güvende hissettirebilecek kadar gerçekti.

"Annemin neden böyle yaptığını anlamıyorum."

Başım Mark'ın göğsündeyken ve o benim saçlarımı nazikçe okşarken ona neler olduğunu anlatmaya başlamıştım. Ve işe annemin son zamanlardaki tutumlarını ortaya atmakla başladım.

"Ve daha kötüsü var. Babam artık o kadar boşvermiş ki..."

Devamını getiremedim. Derin bir nefes aldım sıkkın bir şekilde ve yanağımı Mark'ın göğsüne yasladım. Bu hareketimle saçlarımı okşamayı bırakıp yanaklarımı okşamaya başladı.

"Hep yanımda olmanı o kadar çok isterdim ki..."

Bunu söylemek ne benim, ne de onun hoşuna gidiyordu. Ama artık o kadar sıkılmıştım ki. Mark'ın sadece eve geldiğimde yanımda olmasını istemiyordum. Çünkü yalnız hissediyordum ve onun dışarıda da, okulda da, hatta ailemin yanında da benimle olmasını istiyordum.

"Bebeğim, böyle yapma."

Mark, uzandığı yerden doğrulduğunda onunla birlikte ben de doğruldum. Sırtımı yatağımın başlığına yasladığımda tam karşımda bağdaş kurarak durdu, iki eliyle yanaklarımı kavrayarak ona bakmamı sağladı.

"Elimde olsa, ellerini bir saniye bile bırakmak istemem. Ama sen yalnız değilsin ki, ben hep seninleyim."

Yanağımdan akan yaşları baş parmağıyla kuruladıktan sonra alnıma bir öpücük bıraktı ve beni kendine doğru çekip sıkıca sarıldı.

"Senin aklındayım, kalbindeyim, sen göremesen de hep seninleyim ."

"Sadece dayan tamam mı, sadece dayan ve seni bir şekilde korumama izin ver."

Buydu işte. O yapamayacağını bildiği halde bana sözler verirdi ve ben de her defasında inanırdım. İnanmak zorundaydım çünkü. İnanırsam gerçekleşirdi, güzel olurdu her şey. Bu böyle işliyordu değil mi?

"Onlara ne kadar güçlü bir kız olduğunu göster, Sisi. Sen bir insansın ve bir insanın gücünü geçebilecek tek kişi kendisi olmalı."

Beni kendinden uzaklaştırdı ve gülümseyerek yüzüme baktı. Zorla da olsa gülümseyerek baktım ben de ona. Sonra uzanıp yanağını öptüm. Gerçek olduğunu hissetmeye, onun şu an burada olduğunu hissetmeye ve onu hissetmeye ihtiyacım vardı. Bu yüzden beni öpmesine ve bana dokunmasına izin verdim.

Acıtacağını bildiğim halde beni sevmesine izin verdim...

@sysisi
22.12.2019


[💚]


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Hikaye başlıkları emoji olarak yayımlanıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Hikaye başlıkları emoji olarak yayımlanıyor. Aynı emojiye sahip olan bölümler birbirinin devamıdır.(Örn; 💸, 💸~2) Okuduğunuz hikayenin devamını okumak için lütfen aynı emojiye sahip bölümlere gidiniz.]

🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin