Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✑𝓒𝓪𝓽
"Anne bak! Yavru bir kedi."
Yedi, bilemedin sekiz yaşlarında küçük bir kız elini annesinden kurtarıp yanıma doğru yaklaştığında sağ bacağımı bir adım öne çıkararak kafamı kaldırdım. Kediler tüylü hayvanlardır, üşümezler algısını kim bulduysa yanılıyordu. Kaybolmuştum, üşüyordum ve açtım.
"Çok sevimli değil mi?"
Küçük kızın eldivenli elleri tüylerimi okşamaya başladığında istemsizce gözlerimi kapatıp mırıldandım. Yünlü eldiveninin sıcaklığı kısa sürede etrafımı sarmıştı ve birkaç saniyeliğine de olsa soğuk havayı unutmuştum.
"Anne lütfen onu yanımıza alalım. Hem doğum günü hediyesi olarak zaten bir tane istiyordum. Hım?"
Gözlerim esen soğuk rüzgar yüzünden sulansa da, yapabildiğim en şirin bakışlarımı küçük kızın annesine göndermiştim. Annemiz bu iki küçüğün şirin bakışlarına dayanamamış olacaktı ki kafasıyla onaylamıştı.
Küçük kızın sevinç çığlıklarına eşlik etmek adına birkaç kez miyavladım ve öne doğru birkaç adım attım. Küçük kızın annesi beni kucağına alıp şalıyla etrafımı sarmalamıştı. Yavaş yavaş bedenime işleyen sıcaklıkla birlikte ilerlemeye başlamıştık. O sırada gözlerim kapalıydı. Hatta neredeyse uykuya dalacaktım ama kısa süre sonra hareket etmeyi bırakmıştık. Birkaç anahtar sesi ve kapı açılma sesiyle eve geldiğimizi anlamıştım. Merak ettiğim için gözlerimi açtım ve etrafı incelemeye başladım.
O gün bu aileye ilk geldiğim gündü. Belki de biraz daha dışarıda kalsaydım soğuktan ve açlıktan bayılıp yavaş yavaş ölecektim. Ama küçük kızın merhameti ve sevgi dolu bakışları sayesinde kısa sürede sıcak bir eve sahip olmuştum.
"Neye bakıyorsun Ten?"
Kadife kadar yumuşak bir ses tonu ile sormuştu Sun. Elindeki kitabı yatağının boş bir alanına bırakıp hafifçe doğrulmuştu uzandığı yerden. Benim gibi camdan dışarıya baktığında gülümsediğini görmüştüm. Aynadan onu izliyordum.
"Hatırlıyorsun değil mi? Seni böyle karlı bir havada bulmuştuk. Küçücüktün. Siyah tüylerin karla kaplanmıştı."
Gözlerinin önünden geçen hatıralar onu hüzünlendirmiş gibiydi. Hafif bir tebessüm vardı yüzünde.
Beni buldukları günün ardından yaklaşık bir yıl sonra Sun anne ve babasını kaybetmişti. Yine karlı ve oldukça soğuk bir gündü. Sun dokuz yaşına yeni basmıştı. O henüz küçük olduğu için büyükannesinin yanına taşınmıştık. Arkamızda bıraktığımız bu ev Sun'a babasından kalmıştı. Zaten reşit olur olmaz Sun buraya tekrardan gelmeyi istemişti. Ve tekrardan birlikte buraya taşınmıştık.
Dokuz yaşındaki küçük kızın ailesi için gözyaşları döktüğü o gece, gökyüzünde bizi izleyen anne ve babamıza bir söz vermiştim. Kediler gerçekten de dokuz canlı değildi belki de ama benim iki canım vardı. Birisi insan canım, diğeri ise kedi canımdı. Ben anne ve babamıza kızlarını koruyacağıma dair bir söz vermiştim. Ve gerekirse canımın birini ona verecek ve onu yaşatacaktım.
@sysisi 10.06.2020
[Arin darladığı için saçma da olsa hikayeye giriş yaptım. Kötü oldu diyemem ama aklımdaki bu değildi diyebilirim. Ve sade oldu. Umarım beğenirsiniz💛]
