Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✑𝓢𝓮𝓪𝓬𝓱 𝓡𝓲𝓷𝓺
"Niye habersiz geliyorsun ki?"
Evimin çelik kapısını araladığım anda içeri giren bedene hitaben konuşmuştum. Normalin aksine üzerinde takım bir elbise vardı. Saçları özenle yapılmış, kravatı özenle takılmıştı. Parfümünün keskin ama mest eden kokusu etrafı kısa sürede sarmıştı.
"Çok önemli bir davet vardı ve ben seni özlediğim için oradan kaçtım. Ama gördüğüm muameleye bak!"
Üzgün bir ifadeyle suratına baktım.Önemli bir davet olduğu halde kaçıp gelmesinin aptallığına mı üzülüyordum yoksa yorgun gözükmesine mi bilmiyordum. Takım elbisesinin sardığı bedenini kanepeme bıraktı. Otururken gevşekçe yayılmış ve kafasını kanepenin başlığına yaslayarak derin bir nefes almıştı.
"Bana sarılmak ister misin?"
Sesindeki yorgunluk kulaklarıma ulaştığında içimdeki endişe çoğaldı. Belli belirsiz kafamı salladım ve yanına gittim. Kollarımı sıkıca boynuna sararken beni kendisine doğru çekerek bedenimi kucağına almıştı. Yüzümü boyun girintisine yerleştirdim. Aynı şeyi o da yapmış, yüzünü açıkta kalan boynuma yerleştirerek derin bir nefes almıştı.
"Çok yorgunum biliyor musun?"
Boğuk çıkan sesi zar zor kulaklarıma ulaşmıştı. Kafamı salladım onu onaylamak için. Yorgun olduğunu çok iyi biliyordum.
"Canım çok acıyor. Bedenim, ruhum... Baş ağrısı çekmekten bıktım.Düşünmekten yoruldum ve ben henüz yirmi yaşındayım Sisi."
Kafasını kaldırarak yüzüme baktı. İkimizin de arasında sadece birkaç santim vardı. Sıcacık nefesi suratıma dokunuyor, gözleri gözlerimin en derinliklerine bakıyordu.
"Sana bir şey olacak diye çok korkuyorum. İstediğim tek şey senin yanında olmak ve senin iyi olman. Seni çok özlüyorum."
İkimizin de gözleri ağır ağır dolmaya başlarken gözyaşını özgürlüğe kavuşturan ilk o olmuştu. Sol yanağından akıp giden damlalar canıma dokunuyor ve beni nefessiz bırakıyordu. Düşen omuzlarına koydum ellerimi. Alnımı alnına yasladım ve gözlerimi yumdum.
"Ben iyiyim. Artık eskisi kadar jelibon yemiyorum."
Kurduğum cümle yüzümüzde acı bir tebessüm oluşturmuştu. Burnunu sertçe çektikten sonra kollarını bedenime daha sıkı sarıp kafasını göğsüme yasladı.
"Seni, jelibonu sevdiğin kadar çok seviyorum Sisi."
@sysisi 05.02.2020
[Bu kitaba attığım ilk bölüm buydu ve aslında bu hikayeyi(🍬) devam ettirmeyecek olsam da istendi, ben de yazdım. Erkek karaktere bir isim koymadım. Siz istediğiniz kişiyi hayal edebilirsiniz 🖤]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
![Siz istediğiniz kişiyi hayal edebilirsiniz 🖤]](https://img.wattpad.com/8d607aae77865aac0b1dfd459b6b22fbf891ab19/68747470733a2f2f73332e616d617a6f6e6177732e636f6d2f776174747061642d6d656469612d736572766963652f53746f7279496d6167652f67687651794d694f3747504146673d3d2d3833353335303937312e313566303864393232303162343361323232383030383432333632312e6a7067?s=fit&w=720&h=720)
