✑𝓝𝓲𝓷𝓮𝓽𝔂 - 𝓝𝓲𝓷𝓮 ʼ𝓼
Üzerimde Mark'ın sarı hoodiesi, altımda spor tayt, siyah bir Converse ve ıslak saçlar.
"Çıkıyoruz artık Mark!"
Kulaklıklarımı omzumdan geçirdiğim bel çantamın içine sıkıştırırken bağırdığımda Mark pat küt sesler çıkararak aşağı inmişti. Üzerinde siyah düz bir tişört ve az önce unuttuğu için yukarı çıkıp aldığı buz mavisi kot ceketi vardı. Altında paçaları dar siyah bir eşofman varken benimkiyle aynı olan Converse'leri ayağındaydı. Laptop,tablet, şarj aletleri gibi şeyleri taşıdığı sırt çantasını sağ omzuna attıktan sonra ikimizin ortak kullanacağı bavulu da alarak dışarı çıkmıştı. Ardından ben de çıktım ve kapıyı kilitledikten sonra Mark'ın bebeği külüstür pikapa doğru ilerledim.
Saat henüz sabahın yedisiydi ve yollar boş sayılırdı. Hava soğuk olduğu için camları açmamıştık çünkü ikimiz de çıkmadan önce kısa birer duşa girmiştik.
"Kahve alıyım mı?"
Mark bana kısa bir bakış atarak sorduğunda kafamı telefonumdan kaldırmadan sallayarak onu onayladım. Elimdeki Samsung s10 Plus'ımın siyah kabı ile oynuyorken Pinterest'de geziniyordum.
Mark külüstür pikapının bariz bir şekilde sallanarak durmasını umursamadan Stop ettirmiş ve dışarı inmişti. O karşımızdaki Starbucks'a girerek tamamen kaybolurken ben kısaca boş olan etrafa göz attıktan sonra tekrardan telefonuma dönmüştüm. Sabah çıkmadan lipbalm sürmeyi unuttuğum için sürekli dudaklarımı yalıyordum ve şimdiden kıpkırmızı olduklarına emindim.
Ben seri bir şekilde güzel bulduğum tüm fotoğrafları pin hesabıma yüklerken Mark elinde iki kahve ile içeriye girdiğinde sağındakini bana uzattıktan sonra kapıyı kapatmıştı.
Elimdeki sıcacık, ekstra sekiz shot attırdığım americanomdan bir yudum aldıktan sonra bacaklarımın arasına sıkıştırmış ve tekrardan telefonuma dönmüştüm. Mark'ın elinde ise sade bir kahve vardı.Kahvelerimizi yudumlayarak vardığımız havaalanında ilk önce arka kısımdaki ücretli park kiralamaya beş günlüğüne arabamızı bırakmak için ilerlemiştik. Arabayı bıraktıktan sonra da arka kapıdan uçağımıza bineceğimiz kapıya doğru ilerlemiştik. Mark ağır olan bavulu taşıdığı için sırtındaki çantayı ben yüklenmiştim.
Kısa sürede işlemler yapılmış, kapıdan geçilerek uçağa binilmişti. Koltuklarımız sağ taraftaki cam kenarına bakıyordu ve ben cam tarafını Mark'a vermiştim. Kendim orta tarafta oturacaktım. Koridor tarafına bakan koltuk boştu o yüzden oraya çantalarımızı koymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELER
Novela Juvenil[NCT AND MORE] ❅ ❅ ❅ ❅ [SHORT STORIES] [Top 10] #1- Renjun , #1- Winwin , #1- Taeil , #2- Doyoung , #2- Yangyang #4- Marklee , #8- Wayv , #9- Xiaojun , #4- NctU , #6- NctDream , #5- Nct127 , #8- Lucas , #10- Taeyong , #10- Jungwoo , #4...