🌻(Lee Haechan)

135 6 0
                                    

✑𝓼𝓱𝓮 𝓶𝓲𝓷𝓮

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✑𝓼𝓱𝓮 𝓶𝓲𝓷𝓮

O günü çok iyi hatırlıyorum. 10 yaşındayım. Tam olarak 10. Babamın, kumaş pantolonun sardığı bacağının arkasında saklanan ve gözlerindeki korkuyla etrafa bakan kızı seyrediyorum. Kıvırcık kısa saçları var. Beyaz bol bir tişört ve gri renk bol bir eşofman içindeki zayıf bedeni çekingence hareket ediyor, babamın tüm çabalarına rağmen saklandığı o yerden çıkmıyordu. Babamı çok sevmişti demek ki. Ne abime, ne büyükanneme, ne de bana yaklaşıyor, göz teması kuruyordu.

"Sisi, bunlar senin yeni ailen. Burası senin yeni evin."

Babam, kızın kıvırcık saçlarını okşarken bizi ve evi göstererek onunla konuşmaya çalışıyordu. Sisi bize ve eve kısa bir bakış atıp yüzünü babamın bacağına sakladı. Abim hemen yanımda, onun şirin olduğunu söyleyip gülümsemişti. Kıza tekrardan baktım. Tekrardan ve tekrardan. Açık kestane renginde, kısa kıvırcık saçları parlıyordu ve küçük bir yüzü vardı. Yanakları kızarmıştı, her an ağlayacak gibi duran yüzü gerçekten de çok şirindi.

Babam, ismi Sisi olan o kızı da alıp yukarı çıktı. Ona odasını göstereceğini ve onunla konuşacağını söylemişti. Biz de üç kişi, abim, büyükannem ve ben, salonu kaplayan derin sessizlikle birlikte oturuyorduk sadece. Büyükannem ilk başta karşı çıkmıştı babamın bu kararına. Ama babam o kızın yaşadıklarını anlattığında gözleri dolu bir şekilde oğluna sarılmış ve onunla gurur duyduğunu söylemişti. Az önce, babam onu bizimle tanıştırdığı sırada büyükannem gitmek ve o kıza sıkıca sarılmak istese de onun çok korktuğunu gördüğü için buna cesaret edememişti.

"Hadi Donghyuck. Biz bir dışarı çıkalım."

Babam sessiz adımlarla merdivenleri inip yanımıza geldiğinde kızın uyuduğunu söylemişti. Abim beni kolumdan dürtüp dış kapıyı işaret etti. İkiletmedim ve çoktan kapıya doğru ilerleyen abimi arkasından takip ettim.

"Sen ne düşünüyorsun?"

Güneş batmak üzereydi. Hafif bol gelen kot ceketimin ceplerine yerleştirdiğim ellerimle yürüyordum sakince. Aynı şekilde abim de tam yanımdaydı. Üzerindeki Hoodienin cepleri olmadığı için ellerini pantolonun ceplerine yerleştirmişti ve kafasını hafifçe eğerek bana bakıyor, cevabımı bekliyordu

"Babam, annemin hep bir kız çocuk istediğini söylemişti."

Ben tek kelime etmeyince abim konuşmaya devam etti. Bakışlarını karşısındaki boş yola çevirince ona baktım. Gülümsüyordu.

"Bence annem çok mutlu olmuştur. Hem ben de küçük bir kız kardeşim olacağı için mutluyum."

15 yaşında, yaşına göre fazlasıyla olgun ve zeki, aynı zamanda nazik ve pozitif bir çocuktu abim. Her zaman yüzündeki gülümsemeyi göstermekten çekinmezdi. İnsanlar onu ve onun kişiliğini her zaman sever ve taktir ederdi. O en çok anneme benziyordu. Büyükannem öyle söylerdi hep. Ben de yaşıma göre olgundum ama onun kadar değildim. Yine de 10 yaşındaydım henüz ve zaman zaman insanları hayattan soğutacak kıvama gelebiliyordum. Çocuktum çünkü.

🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin