💍~2(Lee Taeyong)

714 36 10
                                    

✑𝓐𝓷𝓽𝓲𝓺𝓾𝓮 𝓡𝓲𝓷𝓰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✑𝓐𝓷𝓽𝓲𝓺𝓾𝓮 𝓡𝓲𝓷𝓰

"Daha iyi misin?"

"Evet,sanırım," dedim yanımdaki yumuşak yastığı bağdaş kurduğum bacaklarımın üzerine bırakırken.

"Şu an şirketteyim.Yarım saat sonra falan çıkıyorum şirketten.Eğer istersen akşam yemeğini birlikte yiyebiliriz."

Bunları söylerken elini ensesine atarak konuştuğunu hayal etmiştim.Gülümsedim ve bakışlarımı kucağımdaki kırmızı yastığa çevirdim.

"Olur,neden olmasın."

"O zaman bir saate seni almaya gelirim."

"Tamam," dedim ve telefonu kapatıp yanımdaki boş komidinin üzerine bıraktım.

Onunla konuşmamız iki gün önceydi.Yuri noona gideli tam iki ay olmuştu.Onu cansız bedeniyle gördükten sonra bir süre kendine gelememiştim.Kimseyle konuşmuyor,ciddi bir depresyon olayı geçiriyordum.Kendime gelmeni sağlayan şey,Taeyong'un benim için Psikolog bir arkadaşına randevular ayarlaması olmuştu.Onunla birlikte gitmiştim Jung Jaehyun adındaki Psikoloğa.Bana samimi gelen davranışları ve gösterdiği akılcı yollar,beni kendime getiren en etkili şeylerden olmuştu.

Bir ay önce benim ve Taeyong'un hem nişan hem de düğünümüzün olması gerekiyorken Taeyong benim iyileşmemi bekleyeceğini,ertelemek istediğini söyledi.

Onunla birlikte gittiğim en son randevu iki gün önceydi.Ondan sonra birkaç kez telefonda mesajlaşmıştık.Bana çok kibar ve iyi davranıyordu.Yakın zamanda evlenecek iki insandan çok arkadaş gibiydik.Bunun için ona minnettardım.

Sırtımı yasladığım yatağımın başlığından ayrılıp ayağa kalktım.Bedenim yavaşça banyoya doğru yol alırken dolabımın önünde durmuştum.Elime geçen ilk şey siyah bir kot ve üzerine çok salaş olmayan kiremit rengi örgülü bir kazaktı.Bayoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım.Sabah aldığım duş yüzünden saçlarım çok az da olsa nemli kalmıştı.Omzumun hemen üzerinde biten kıvırcık saçlarımı hafifçe taradım ve öylece bıraktım.

Yüzüme sürdüğüm nemlendiriciyi elim yardımıyla masaj yaparak dağıtmaya başladım.Kısa sürede kıyafetimi giyinmiş ve hazırlanmıştım.Makyaj yapmazdım ve sadece yüzüme sürdüğüm nemlendiriciyle yetinecektim.

Ayakkabılarım beyaz düz bir spor ayakkabıydı.Giyinip dışarıya çıktım.Akşamüstü olduğu için hava acayip derecede soğuktu.Üzerimdeki siyah kaşe kabanımın büyük şapkasını saçlarımın üzerine çektim.

Dış kapının önünde duran siyah araba ile kendime geldiğimde Taeyong dışarıya çıkacağı zaman onu elimle durdurmuş ve arabanın diğer tarafına dolanarak arka koltuğa oturmuştum.Kapıyı kapatıp elimdeki telefonu yanımdaki boşluğa koyduğumda Taeyong'un bana baktığını görmüştüm.Neden yanına oturmadığımı merak ediyor olmalıydı.

"Üzgünüm," dedim mahçup bir sesle."Küçüklüğümden beri ön koltuğa oturamıyorum,alışkanlık."

Omuzlarımı yukarı kaldırıp gözlerimi onun yüzünde gezdirdiğimde gülümseyip kafasını salladı ve sorun olmadığını söyledi.
O önüne dönüp çalışan arabaya gazı bastığında ben de gülümsedim.

Kış ayına yeni yeni girmiştik.Sonbahar çok ağır bir soğukla geçmişti bu sene,kışı düşünemiyordum bile.Arabanın içi soğuk olduğu için titrediğimi hissettim.Ellerim istemsizce kollarıma gitmişti.

"Isıtıcıyı açmamı ister misin?"

Taeyong'un dikiz aynasından kısa bir bakış atarak konuşması dikkatimi dağıtan şey oldu.Kafamı salladım.
Kısa sürede yüzüme çarpan sıcaklık gülümsememe neden oldu.

"Seni sıradan bir yere götüreceğim aslında.Ama sıradan olduğuna bakma,yemekleri acayip derecede güzeldir."

Gülümsememi genişlettim.Bunu düşünmesi komiğime gitmişti.

"Sorun değil.Zaten lüks yerleri sevmem pek," dedim kahkaha atmadan önce.Oda benimle birlikte gülüşünü genişletip eşlik etti.

Taeyong arabayı deniz kenarındaki bir yere park ettiğinde gözlerimi mavi denizde gezdirdim.Uzun süredir denizi ilk defa bu kadar yakından görüyordum.Heyecanlandığımı hissetmiştim.Arabadan inip dışarıya adımımı attım.Kapıyı kapatışımın ardından Taeyong arabayı kilitleyip yanıma gelmişti.Birlikte güzel kokan bir balıkçının önünde durmuştuk. Denizin hemen dibindeki iskelye kurulmuş şirin masada siparişlerimizin gelmesini beklerken huzurla gülümsedim. Buraya oturduğumdan beri yüzüme vuran soğuk hava ve deniz kokusu huzurlu hissetmemi sağlamıştı.

"Seul..."

Taeyong'a baktım adımı seslendiğinde. Gözleri üzerimdeydi. Bana ilk başta tereddütle bakmış, sonrasında ise genişçe gülümsemişti.

"Sadece," dedi acelesiz bir ses tonuyla. Bütün ilgimi ona vermiş bir şekilde gözlerinin içine bakıyordum. "Sadece senin için her şeyi yapabileceğimi bil. İyi olman için, her iyi şeyi."

Durdu bir süre. Bakışlarındaki çekingenlik beni gülümsetti. Uzandı ve masanın üzerindeki elimi tuttu. Küçük bir çocuk gibi bakıyordu yüzüme.

"İleride ne olur bilmiyorum ama... Senin için iyi bir arkadaş olacağım. "

Gülümsedi,

Gülümsedim.

Elimi sıktı,

Karşılık verdim.

Hissettim kalbindeki o sıcaklığı bütün hücrelerimde, kalbimin tam ortasındaki o boşlukta...

@sysisi
24.11.2019

[ALACAKARANLIK izliyorum ve evet 100 kez izlediğim filmleri tekrar izler, 1000 kez dinlediğim müzikleri tekrar tekrar dinlerim. Sizi seviyorum, lütfen destek olun ve yorum yaparsanız da sizi öperim teşekkürler🖤]

 Sizi seviyorum, lütfen destek olun ve yorum yaparsanız da sizi öperim teşekkürler🖤]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Hikaye başlıkları emoji olarak yayımlanıyor. Aynı emojiye sahip olan bölümler birbirinin devamıdır.
(Örn; 💸, 💸~2) Okuduğunuz hikayenin devamını okumak için lütfen aynı emojiye sahip bölümlere gidiniz.]

🌇🌆🌃✨🌌 ; NCT KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin