0.8

1.6K 61 7
                                    

Medya
Güneş Yıldırım
..

Diğerlerine de olan her şeyi anlattım.
"Biz var ya biz eşeğiz. Bize kimse adam demesin şu saatten sonra. Neler neler olmuş, ben burada oturmuşum yemek yiyorum. Ulan kendimi hayatta affetmem ben daha. O Murat'ı da gördüğüm yerde s-"
"Ati abartmıyor musun sence de biraz? Beden hocasının yanında sanıyordunuz gayet normal fark etmemeniz. Ayrıca Karan halletti gibi duruyor. Bir daha bulaşırsa ilk size söylerim zaten."
"Karan'a bak sen. Adam Hulk çıktı lan." dedi Oğuz. Hala anlattıklarımın şokundaydı.
"Adam gibi adam işte. Dedim ben size." dedi Araz da.
"Dora iyisin di mi? Bir sorun yok?" diye sordu Işıl da ilgili sesiyle.
"Ben iyiyim, sizin hiçbir suçunuz yok ve evet Karan olmasa cidden şu an ne durumda olurdum bilmiyorum ama artık konuyu kapatabilir miyiz?"
"Eşeğim ben eşek!"
"KONUYU KAPATABİLİR MİYİZ ATA? Ayrıca eşeksen de benim eşeğimsin."
"Yiaaaaa"

Tepkisine hepimiz güldük tabii ki. Yaptığı şeylere gülmediğimiz olmuyor ki hiç. Grubun şebeği diye boşa demiyorum.
..

"Hadi görüşürüz Nasreddin Dora!" dedi Atakan.
"Ya iyi ki bir eşeğimsin dedim Ati. Bir bu eksikti hayatımda." dedim gülerek.

Işıl ve Araz'ın evi bize ters kalıyordu. Oğuz biraz daha erken bizden ayrılıyor, en ilerde de Atakan'nın evi vardı. Ve biz şu an Atakan'la birlikte bizim evin önündeydik.
"Haksız mıyım kanka? Eğer eşeksem, ki bugünü düşünürsek büyük eşeğim, bir Nasreddin Hoca'ya ihtiyacım var."
"Haklısın Ati, haklısın. Hadi eve! Babanlara selamlarımı söyle!"
..

Eve girdiğimde sanırım yine bir tek annem yoktu. Çünkü işteydi ve yemekleri dün akşamdan hazırlayıp dolaba koymuştu. Bu akşam Güneş abla geleceği için ayrı özenmişti. Yemek yemeden önce salondaki Kaya abim ve Doru'ya baktım. Doru uyuyor, abim telefonuyla uğraşıyordu. Fluffy'nin mamasını ve suyunu koyup biraz sevdim. Bora abimi göremeyince odasına baktım. Yatıyordu ama solgun görünüyordu. Yanına gidip oturdum.
"Abi?"
"Efendim?"

Sesi çok düşük geliyordu. Abimi şu ana kadar hiç böyle görmemiştim sanırım.
"Abi iyi misin?"

Elimi alnına götürdüm. Ateşi vardı.
"Abi beni korkutuyorsun. Ateşin var. N'olur kalk duşa gir."
"İyiyim ben sevgilim, merak etme. Yorgunum sadece biraz."
"Abi sadece yorgun değilsin hastasın. Sesinin haline bak. Beni seviyorsan kalk."

Abim yarım yamalak gözlerini açtı.
"Hadi duşa gir. Seni böyle gördükçe korkuyorum."

Abim daha fazla zıttıma gitmeden kalkıp duşa girdi. Ben de Kaya abimin yanına gittim.
"Abi, Bora abimin ateşi var. Duşa girmesi için kaldırdım. Gidip beklesene kapıda. Çok korkuyorum."

Abim kalkıp yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Korkma bir tanem, hasta olmuş sadece. Ben şimdi gidip bakayım. Sen de burada Doru'nun yanında kal."

Kafamı salladım ve Doru'nun yattığı koltuğa oturdum. Ama fazla gergindim. Abimi hep güçlü gördüm ama şimdi nadir olarak böyle hasta görmek beni mahvediyordu. İçim acıyordu.
Abim bir süre sonra duştan çıkıp üstünü giydiğinde daha iyi görünüyordu. Gelip salona oturdu.
"Abi, yemek getireyim. Sonra da ilaç iç olur mu?"
"Dora iyiyim ben abim, bir şeyim yok."

Elimi alnına götürdüm. Daha iyiydi.
"Olsun yine de yemek ye."

Mutfağa gidip annemin yaptığı mercimek çorbasından koydum bir kaseye. Ve abime getirdim.
"Teşekkür ederim bebeğim."

Kaya abim yüzümdeki telaşı fark etmiş olacak ki yanıma geldi.
"Dora merak edecek bir şey yok güzelim. Abim iyi, sadece biraz üşütmüş o kadar. Gerildiğinde kendine de zarar veriyorsun. Sakin ol tamam mı?"
"Bir şey olacak diye korktum sadece."
"Bana hiçbir şey olmaz sevgilim." dedi Bora abim.

Sesi biraz yerine gelmişti. Ve ben de biraz rahatlamıştım. Elindeki bitmiş kaseyi alıp soğuk algınlığı için ilaç ve bir bardak su getirdim. Abime uzattım. Güldü.
"Dora varken bana hiçbir şey olmazmış, bir kere daha öğrendim bunu."

Abimin elindeki biten bardağı alıp mutfağa geçtim ve nane-limon yapmaya başladım. Ufak bir hastalıktı biliyorum ama beni çok korkutuyordu.
Bir süre sonra salona televizyon izleyen abimin yanına gittim.
"Al abi. Bunu da iç söz bırakacağım peşini. Bir süreliğine."
"Sen olmasan ne yaparım ben?"
"Abi, iyisin di mi?" deyip elimi alnına götürdüm.
"İyiyim bebeğim, iyi ki kaldırmışsın. Yoksa kötü olacaktım."
..

Abim annem gelene kadar biraz daha toparlamıştı ama annem hemen hasta olduğunu anladı tabii.
"Ben sana demiştim geçen gün, öyle yarı-çıplak gezme hasta olacaksın diye!"

Koskoca adam hala annesinden azar yiyor. Boşa koca bebek bunlar demiyorum ben.

Annem gizli gizli yaptığı azarını bitirince Güneş ablanın banyoda işini halledip aşağı indiğini anlamıştım. Hemen merdivene döndüm.
"Güneş abla, tekrar hoş geldin!"
"Hoş buldum hayatım. Nasıl gidiyor?"
"Bildiğin gibi, hepimiz aynıyız işte. Abim bu sezon hiç yenilmedi şimdiye kadar. Şampiyon olmasını bekliyorum deli gibi."
"Korkunç derecede tehlikeli bir spor yapıyor abin. Yani umarım hiç yenilmez."

Wow!

"Bence de abla, içim gidiyor bir yumruk yediğinde bile."
"Sen nasılsın Doru?"
"İyiyim."

Yemek yemek için oturduğumuzda bayağı bir sohbet ettik. Hatta her şeyi konuşmuş olabiliriz ama abim neredeyse Güneş ablaya bakmadı bile. Tamam abimin evlenmesini asla istemiyor olabilirim ama eninde sonunda evleneceğini düşününce de Güneş ablayla olsun istiyorum.

Şu an böyle uzak olduklarına bakmayın. Normalde ben aralarında hep bir kıvılcım hissediyorum. Ve sanırım bu yemekten sonra pek umrumda olmaması gerektiğine karar verdim. Bekar kalsın daha iyi, sonuçta başka kimseye vermeyeceğim.
..

"Her şey için çok teşekkür ederim, çok güzeldi. Hoşça kalın!
"Güle güle kızım, yine bekleriz."

Annemle Güneş ablayı yolculadıktan sonra abimlerin yanına geçtik. Doru odasında, Bora abim de koltukta uyumuştu. Annem de çok yorulduğu için odasına uyumaya gitti.
"Yorucu ve garip bir gündü!" diye koltukta yayılan Kaya abimin üstüne attım kendimi.
"Garip olan neymiş bakalım?"
"Bugün bir kere daha 'hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını' öğrendim.

Karan'ı ve abimle-Güneş ablayı kastediyordum.

"Hmmm, büyüyorsun yani."
"Ben bir gün sizi kaybedeceğim diye çok korkuyorum."
"Saçmalama Dora, başladın yine kafanda kırk çeşit senaryo kurmaya! Kaybetme falan yok! Ne ben seni kimseye veriyorum, ne de ben bir birine gidiyorum."

Gülümsedim.
"Benim için kızlardan vazgeçiyorsun yani?"
"Senin için her şeyden vazgeçerim güzelim."
"Kıskanıyorum ayrılın!" dedi Bora abim, belli ki başından beri uyumuyordu.
"Hadi uyuyalım Dora, erken kalkacaksın." dedi Kaya abim.
"Olur."
"Ben bu gece tek uyumaya korkuyorum Dora, yanında yatsam olur mu?" dedi Bora abim de ben hasta olduğumda dediğim şeyi taklit ederek.

Güldüm.
"Olur tabii ki sevgilim!"

Ben de onu taklit ettim ve odalara çıktık. Bu sefer benim odam da uyuyacaktık.
"Abi bir daha böyle hasta olma. Çok korktum bir şey oldu sana diye."
"Seni yerim Dora! Bu kadar tatlı olma."
"Ciddiyim."
"Sizi bırakıp hiçbir yere gitmem, söz veriyorum."

Kafam abimin göğsünde, onun da elleri yüzümde gezerken uykuyu kucakladım.
..

Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayınnnn💗

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin