8.4

608 38 32
                                    

"Her şey hazır mı emin miyiz?" dedi Kaya abim fazla olan telaşıyla.

"Abi sakin, sanki evlenme teklifi edeceksin." dedi Doru da araya girerek. Haklıydı. Doru'nun dediğine güldükten sonra abimi daha çok germeye karar verip gülümsedim.

"ABİ!"

"N'OLDU!?"

"BİR ŞEYİ YANLIŞ YAPTIK!"

"NEYİ DORA!?"

"GÖRMEDİN Mİ?" dedim ve abim hızlıca etrafı incelemeye yöneldiğinde güldüm.

"NEREDE DORA?"

"Ne nerede abi?"

"YANLIŞ."

"Şu bardağı çok sağa koymuşuz."

"Ya küfür edeceğim şimdi olmayacak. Yaşıma yakışmıyor."

"Küfrün yaşımı varmış ya?"

"Size örnek olmam lazım ondan."

Annem kahkaha attıktan sonra, "Çünkü önceden örnek olmuyordun di mi oğlum?" dedi.

"Şimdi amca oldum ama." 

Açıkçası hala büyüdüğümüzü düşünmüyorum. Yaş olarak evet ama kafa olarak bir şeyin değiştiğine inanmıyorum.

Ben kendi içimde konuşurken kapı çaldı. Sonunda.

"KAPI!" dedim abim. "NE YAPACAĞIZ?"

"Açmaya ne dersin abi?" dedi Doru gülerek. "Genelde kapı çaldığında açıyoruz biz."

"Hazır mısınız hepiniz?"

"Neye oğlum?"

"YA ANNE, İYİCE GERİLİYORUM YAPMAYIN ŞÖYLE!"

"Tamam tamam hadi aç kapıyı."

Abim kapıyı açtığında Ezgi yengem içeri girdi.

"İYİ Kİ DOĞDUUNNNNN!"

Ezgi yengem sanırım gerçekten beklemiyordu ki bu kadar fazla şaşırmıştı. Oysa her sene kutlamıştık birbirimizin doğum gününü. Şu an ya yanlış tarihteydik ya da o tarihi unutmuştu.

"BUGÜN 7 HAZİRAN MI?"

"EVET BEBEĞİM!" dedi Kaya abim gülerek.

Ezgi ablanın gözleri dolmuştu. Gülümseyerek hepimize sarıldı ve teşekkür etti. Gerçekten her şeyin en iyisini hak ettiğine inanıyorum. 

..

"Bugün aşırı yoruldum." dedim yatağımıza kendimi atarken.

"Ben de bugün tuhaf bir şekilde yoruldum." dedi Karan da yanıma uzanırken.

"Senin yorulman cidden tuhaf. Kolay kolay yorulmazsın normalde fiziksel olarak. Kafanı kurcalayan bir şeyler mi var?"

"Beni çok iyi tanıyorsun ve hissediyorsun."

"Buna seviniyorum." dedim yatakta doğrulurken ve devam ettim. "Neyin var bebeğim? Ne düşünüyorsun?"

Karan doğrulup bacağıma yattı ve tavanı izlemeye başladı. Saçlarıyla oynarken sessizce konuşmasını bekledim. Çünkü şu an kafasında doğru cümleleri seçmeye çalıştığını biliyordum.

"Öleceğimi hissediyorum."

"NE!?"

"Hani bazen, bazı insanlar öleceğini hisseder ya, ben öleceğimi hissediyorum."

"Karan, şu an şu cümle bile nasıl canımı yaktı anlatamam. Bu olursa n'aparım ben? Bir şey mi oldu?"

"Hayır güzelim canını yakmasın hiçbir şey. Ve bir şey olmadı, sadece içimde tuhaf bir his var. Ölmesem bile ölmekten beter olacakmışım gibi geliyor."

"Böyle şeyler hissetmeni nasıl önleyebilirim bilmiyorum ama ne olursa olsun başına ne gelirse gelsin her zaman elini tutacağım ve asla bırakmayacağım."

"Gerçekten bırakmaz mısın?"

"Herkese göre kötü bir şey yapmış olsan bile, ben senin yanında elimi biraz bile gevşetmeden senden biraz bile şüphe duymadan elini sımsıkı tutarım Karan. Seni kimsenin sevmediği kadar çok seviyorum. Eğer batacaksan birlikte batarız. Hiçbir zaman tek başına kötü hissetmene izin vermem. Bir cesaret, bir güç, tutunacak bir dal arıyorsan ben buradayım. Senin için herkesi, ciddiyim herkesi, karşıma kalırım ve bunun için bir an bile düşünmem. Nankörlükse, senin için nankörlük."

Karan'ın gözlerinin dolduğunu gördüm. Bunca senedir birlikteyiz ve ben bu anı çok sayılı gördüm. Ve şu ana kadar hepsinde benim başıma bir şey gelmişti. Şimdiyse muhtemelen aradığı desteği gözlerimde ve sözlerimde hissetmişti. 

"Seni herkesten çok seviyorum sevgilim. Herkesten ve her şeyden çok hem de. İyi ki varsın, ben iyi ki sana aşık olmuşum ve iyi ki kalbinde benim için bir yer varmış."

Gülümsedim.

Kalbimde bir yer varmış mı? Karan benim kalbimdi. Kalbimin tamamı oydu. Hayatımın tamamı oydu. Belki her hücrem oydu ve bu sevgim, bu sevgimiz beni bu kadar güçlü ve ayakta tutuyordu.

..

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin