9.2

411 24 32
                                    

TAHMİN EDİN BEN YİNE SABIRSIZLIĞIM YÜZÜNDEN NE YAPACAĞIM? ASLA BÖLÜM BİRİKTİRMEDEN YENİ KURGUMU DA BUGÜN PAYLAŞACAĞIM. Bir tanıtım bir de normal bölüm. İlk bölümler geçmişle ilgili olduğu için biraz tuhaf ama buraya gelenler ona da şans verirse çok sevinirim. 

İYİ OKUMALAAARR!!!💗

..

Asel'in bağırma sesiyle koşarak bahçeye çıktık. Düşüp dizini kanatmıştı. Yanına gidip kucağıma aldım.

"Çok acıdı mı bebeğim?"

Hayır anlamında kafasını salladı.

"Öpeyim ister misin?"

Tekrar, hayır anlamında kafasını salladı ve bu sefer de "BABAAAA!" diye bağırdı. Zaten dibimizde olan Karan'a baktım. Gülerek ellerini uzatmıştı. Asel'i Karan'ın kucağına verdikten sonra dik dik bakarak izlemeye onları izlemeye başladım.

"Benim güzel kızım düştü mü?" dedi Karan kusursuz gülüşüyle.

Asel bu sefer evet anlamında kafasını salladı.

"Çok mu acıdı?"

Ve Asel yine evet anlamında kafasını salladı.

"SANA ROL KESİYOR KARAN!" dedim ben de gülerek. "Bu kızın ilerde beni, sana yalancı da çıkarır." 

Karan güldükten sonra Asel'in kanayan dizinden öptü. Asel de Karan'ın suratını öptü. Aslında ağzını açıp sağa sola salladı sadece. Aşırı tatlı olduğu için gülümseyerek yanlarına yaklaşınca Asel beni ittirdi.

"Kızım babanı yemeyeceğim, senin için geliyorum ya. Sen beni hiç sevmiyorsun gerçekten." 

Asel omuzlarını silkince ağzım açık bir şekilde Karan'a döndüm. 

"OMUZ SİLKTİ Dİ Mİ?"

"Evet aşkım." dedi Karan artık kahkaha atarak.

"Ya Karan, bu çocuğu dokuz ay karnımda ben taşımadım mı?"

"Ben de seni taşıdım."

Haklıydı.

"Bu çocuğu ben doğurmadım mı?"

"Ben de seninle birlikte doğurdum."

Yine haklıydı.

"O zaman ben gideyim aşkım sizin aileden. Siz ikiniz takılın. Valla üzülüyorum bazen Asel'in yaptıklarına."

"Güzelim saçmalama, bebek o daha."

Gülümsedim. Sonra birlikte banyoya geçip yine birlikte Asel'in yarasını temizledik. Salona çıktığımızda Asel'in yorulduğunu hissedebiliyordum. Ve tam da hissettiğim gibi bir süre sonra, "ANNNEEEE!!!" diye koşarak yanıma geldi.

"EFENDİM BEBEĞİMMMM!!!"

"Uyku."

"Uykun olunca 'anne' tabii." 

Asel gülümseyince ben de gülümsedim.

"Gel seni uyutalım, güzel kızım."

Aşağı kata odasına indik ve birlikte yatağa yattık. 

"Anne. -an -ne."

"Ben de seni çok seviyorum -an -nem."

Asel uyuduğunda Karan odaya geldi. Yanıma oturduğu gibi Asel'in mızlamasını duyduk ve kalkıp yanına gittim.

"Buradayız bebeğim, uyu hadi."

Asel tekrar uyuduğunda bu sefer ben Karan'ın yanına oturduğum ve yine bir vikleme sesi duyduk.

"Otur güzelim, ben bakarım."

Karan Asel'i tekrar uyuttuğunda bu sefer tekrar uyanmayacağına emin olarak yatağa geçtik.

"Bu kadar kıskanç olması çok tuhaf." dedim gülerek.

"Tuhaf mı sence aşkım? Bir bize bak önce sen. Sonra kızıma laf söyle."

"Yemedik kızını ya." 

Artık ikimiz de kahkaha atmaya başlamıştık. Çünkü cidden Asel doğduğundan beri yan yana olabilmek için izin almamız gerekiyordu.

"Biraz daha büyüdüğünde mahvolan sen olacaksın aşkım haberin olsun." dedim durulduğumuzda.

"Farkındayım ve çok korkuyorum."

"Korkmalısın."

..

Sabah olduğunda gözümü açtığım gibi Asel'e baktım. Yoktu. Karan'a baktım, o da yoktu. Yukarı kata mutfağa çıktığımda mutfakta olduklarını ve kahvaltının hazır olduğunu görünce gülümsedim. 

"Günaaydııınnnnnnn!" dedi Karan gülümseyerek.

"GÜNAAAYYDIIINNN!" dedim ben de ve Asel'in gülümsemesine sebep olduk.

"Dün seni çok üzdüğü için Asel bugün kahvaltı hazırlamak istemiş." dedi Karan dalga geçerek. 

"GÖTÜNÜ YERİM ONUN!"

Asel'i kocaman öptükten ve küçücük ısırdıktan sonra mamasını yapmak için ocağın başına geçtim ve sütü, ısınması için ocağa koydum.

Asel'in mama dolu biberonunu çalkalarken bugün bana güller açan yüzüyle baktığını gördüm ve sevindim. 

"Bugün 'anne' günü." dedim Karan'a dil çıkarırken.

"Sen öyle san, o gülücükleri mamayı yiyene kadar."

Kaç yaşında olmamıza rağmen çocuk gibiydik ve gerçekten mutluyduk. Bu yüzden bu dünyadaki en şanslı insanlar kesinlikle bizdik.






ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin