4.2

869 45 8
                                    

"Abi!"

Abim şaşırmış gibi arkasına döndü.
"Dora?"
"Konuşalım."
"Ciddi misin sen?"
"Evet, bizden biri değilmişsin gibi hissetmeni istemiyorum. Bizim aramızdaki bir şey yüzünden ortamdan gitmen hoşuma gitmezdi."
"Önce sarılabilir miyim? Aşırı ihtiyacım var ve ciddiyim çok özledim."
"Affettiğim anlamına gelmeyecek ama evet sarılabilirsin."

Abim bana sarılırken hafif bir karşılık verdim. Ama böyle yaptığıma bakmayın hayvan gibi sarılmayı istiyordum.
"Şurada oturalım mı?" diye sordu abim hevesle, ilerdeki bankı gösterirken.

Kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra banka geçip oturduk.
"Bak güzelim, önce şunu söyleyeceğim. Haklısın eşeklik ettim. Ben dünyanın en has eşeğiyim. Sana da kimsenin güvenmediği kadar güveniyorum ve yapmadığına da eminim zaten. Sadece bugüne kadar burnumdan getirdiklerinin, özellikle manitam var rolünün, karşılığını vermek istedim. Tamam bokunu çıkartmış olabilirim, ilacına uzanmayacak kadar bokunu çıkartmış olabilirim hatta, ama yemin ederim bu kadar uzayacağını seni bu kadar üzeceğini düşünmeden harekettim. Cidden beyinsiz gibi davrandım, çok özür dilerim."
"Birincisi kendine hakaret edip durma abi, ikincisi de..."

Ayağa kalktım ve abime sarıldım. Ben de daha fazla uzatmak ve bu gece küs uyumak istemedim. Zaten abimlerle intikamını alacaktık.
"Affettin mi şimdi?"
"Affettim abiş, şimdi birlikte yemek yiyelim hadi."

Restorana geri gelince Bora abimin sandalyesinin arkasında durdum. O da hiç bana bakmadan konuştu.
"N'oldu sevgilim?"
"Yerine geçiyim mi?"
"Hmm, barıştınız mı?"
"Hı-hı."
"Çok sevindim. İkiniz de bana ağlıyordunuz sıkılmıştım artık."

Abim yan sandalyeye kaydı, ben de ikisinin ortasına oturdum.
"Nefes alabiliyor gibi hissediyorum şaka gibi..." dedi Kaya abim beni öperken.
"Abi, bu kadar da abartmasak mı? Bir süre öpmek yok sana."
"Saçmalama!"
"Saçmalamıyorum."
"Ohoooo!"

Yemek bu sefer bol sohbetliydi ve tuhaf olan kısım Bora abimle Güneş ablanın birbiriyle sürekli iletişim halinde olmasıydı. Yani önceki sefer araları mı bozuktu? Ya da tripli miydiler?

ALLAH'IM DELİRECEĞİM HEYECANDAN!
..

Ailecek arabadaydık ve Güneş ablayı babası almaya gelmişti.
"Abi!"
"Söyle sevgilim."
"Ben bir şey fark ettim ama kızmayacaksın tamam mı?"
"Bunu dediysen kesin kızarım ama söyle."
"Geçen bizim evde hep beraber yediğimiz akşam yemeğinde Güneş abla ve senin aran bozuk gibiydi. Yani ya tartışmıştınız ya da triplenmiştiniz birbirinize. Bunun anlamı ne acaba!?"
"Doğru demişim, kızarmışım. Kaç kere diyeceğim sana abilerin hayatına burun sokulmaz diye."
"Merak ediyorum. Hem emin ol annem de ediyor. Sadece belli etmiyor."
"Birimizden çok fena azar yiyeceksin Dora ama ne zaman ve kimden kestiremiyorum." dedi annem.
"Umarım sen olmazsın annecim, senin azarındansa abimi tercih ederim."
..

Eve gittiğimizde herkese ses kaydını dinlettim.
"Siz var ya çok fenasınız Dori, bizim yolumuzdan geliyorsunuz ufaktan." dedi Kaya abim.
"Bir daha böyle işlerle uğraşmayın bunlar büyür ilerde başınıza dert olur bak!" dedi annem.

Bora abim ban göz kırptıktan sonra Kaya abim bir süre ortadan kayboldu.
..

"50'ye kadar sayıyorum Doru!"
"Tamam!"

Ben 50'ye kadar sayarken Doru'da saklandı.
"...48,49,50, Önüm, arkam, sağım, solum, sobe! Bir daha saymam ona göre! GELİYORUUMMM!"

Evin her tarafına bakmaya başladım.
"Doru, neredesin!?"

Doru'nun kıkırdamasını duyup annemin kıyafet dolabına yaklaştım.
"Buldum ki..."

Dolabın kapağını açtım.
"SOBELEYECEĞİM!" deyip koşmaya başladı Doru ben de, yavaş yavaş koşarak peşine gittim.
"SOBE! BEN KAZANDIM, ben kazandım!" diye bağırdı.
"O ZAMAN ŞİMDİ, ÖDÜLÜN DİŞLERİM!"

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin