2.7

1K 52 14
                                    

Medya
Dora Arkan
..

Hiçbir şey göremiyordum. Bu kadar zifiri karanlıkta kim olduğunu bilmediğim bir adamla olmak beni ne kadar gerse de nefesimin tıkanmaması için sakin olmaya çalıştım ve beni sakinleştirecek şeyler düşünmeye başladım.

Gözümün önüne Karan hariç kimse ya da hiçbir şey gelmiyor ve bu çok tuhaf...

Bir çakmakla ağzındaki sigarayı yakarken az çok yüzünü görebilmiştim ama gerçekten seçilmiyordu. Duyduğum adım sesleriyle arkamdaki duvar yüzünden daha geriye gidemeyeceğimi bilsem de geriye doğru adımlamaya çalıştım.
"Tanışmak istiyorum sadece. Korkmana gerek yok."

Duyduğum ses o kadar mide bulandırıcı, o kadar tüyler ürpertici, o kadar keskindi ki sanki üzerime gelen ses dalgaları yüzünden olduğum yere çakılmıştım. Daha demin konuşan sesin bir ele dönüştüğünü ensemdeki saçlarımı sıkıca tuttuğunda fark ettim. Bu karanlıkta bir şeyleri fark edebilmek için bir şekilde üzerinize değmesi gerekiyordu ve bu çok tiksindiriciydi. Görebildiğim tek şey sigaranın yanan ateşiydi ama o da hiçbir etki etmiyordu bile.
Saçlarımı sert bir şekilde çekerken elimde olmadan ağzımdan bir inleme çıktı ve kafam geriye yaslandı.
"Bana 'Gölge' derler Dora. İnsanlara hissettirdiğim şeyler: soğuk, acı ve korkudur."

Saçımı tuttuğu eliyle beni yanımızdaki duvara ittirdi. Omzumu çarptım ama bu sefer canımın acıdığını belli etmedim. Bir elim alçılıyken buna katlanmamın daha zor olacağını tahmin edebiliyordum. Ama hala kafamda neler yaşıyor olduğumun mahkemesindeydim.
Adımlar yine yanıma geldiğinde bu sefer eliyle sıkıca çenemi tuttu.
"Benden korkmalısın Dora."

Birden gelen cesaretle burnumdan güldüm. Şu an karşımda her kim varsa ona boyun eğmeyeceğime tam şu an karar vermiştim.
"Güç gösterisiyle insanları korkutmaya çalışan birinden korkmak mı? Çok benlik şeyler değil."

Yüzüme inen sert bir yumrukla kendimi yerde buldum. Suratım önce uyuşmuş, sonra yanmış, şimdi de sızlıyordu.
Kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı.
"Benden korkacaksın ve dediğim her şeyi yapacaksın."
"Sanırım bunun için başka birini esir alman gerekecek. Çünkü ben ne senden korkuyorum ne de dediklerini yapacak kadar geri zekalıyım."

Yine aynı tarafa yediğim yumrukla sadece sendeledim. Çünkü bu defa yapacağını tahmin etmiştim.
"Aslında bana senin fazla zeki olduğunu söylemişlerdi ama benim gibi birinden korkmamak pek zeki insanların yapacağı şeylerden değil."
"Olayınız ne sizin?"

Dünyada bir sürü insan varken neden ben filmlerdeki ve dizilerdeki gibi kaçırılıyorum? Herkese başlarına konarak şans getiren talih kuşu eminim ki benim başıma sıçardı.

"Sana nazikçe bize yardım etmen için birini yolladım Dora. Ama sen olayların karmaşık bir hal almasını sağladın. Abinlere neden haber verdin?"

Bu sefer yine saçımı tutmuş ve kafamı geriye yatırmıştı.
"CEVAP VER!"
"Abimlere haber veren ben değilim zeka küpü, eğer bizi karlı bir ormanın ortasına atmasaydınız abimlerin hiçbir şeyden haberi olmayacaktı."
"Ne yapmasaydık!?"

Anladığını bildiğim için cevap vermedim. Ama şaşırmış gibiydi. Sanki başımıza gelenler onun boş kafasından gelen bir fikir değilmiş gibiydi.
Tekrar yüzüme savurduğu yumrukla sendeledim ama elleri saçımda olduğu için düşmedim. Artık burnuma gelen kan kokusundan kusmak üzereydim.
"SANA BİR SORU SORDUM DORA!"
"Siz bizi karlı bir ormana bırakmadınız mı? Yaptığını bildiğin şeyin nesini sorguluyorsun?"
"Ben onlara sizi karlı bir ormanın ortasına bırakmalarını söylemedim. APTALLAR!"

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin