7.5

467 33 13
                                    

Kaya'nın Ağzından;

Ben ne olduğunu anlayana kadar abim, Hakan abi ve Fatih amcayla mahkeme salonunun koridorunda buldum kendimi. Çok geçmeden içeri çağırıldığımızda içeride biz hariç kimse yoktu.  Bir karşı saf beklerken tek başımıza olmamamız daha kötü mü hissettirdi yoksa Murat'ı görememek vicdanımı daha mı rahatlattı biliyordum. Anlayana kadar tekrar kapı açıldı ve içeriye Murat, Ege ve muhtemelen avukatları girdi. Hayal kırıklığı bakışımı Murat'a yönelttiğimde sadece tuhaf bir gülümsemeyle karşılık verdi ve o da karşıma geçti.

Mahkeme sonucu beni, asıl olduğu gibi, yani suçsuz ilan etmişti. Evet silahı ben de ateşlemiştim ama benim mermim hedefi bulmamıştı. Ve ben suçsuz olacağım diye kardeşim yaşında bir çocuğun içeri girmesini kaldıramıyordum. Bu içeride olmaktan çok daha ağırdı. Tamam gerçekten bunu yapmış olabilirdi ama hak etmiyordu. Çünkü o itten daha çok ölmeyi hak eden tek bir kişi daha yoktu. 

Benden daha az ceza almıştı. 2 sene 4 ay. Bu içimi asla soğutacak bir şey değildi. Zaten hayatı iğrenç bir şekilde geçmişti ve okuması her şeyden önemliydi. 

Mahkeme salonundan çıkarken Murat iki polisin kolundaydı ve ben sadece duygusal bakışlarımla süzüyordum onu.

"Merak etme abi, zaten okumak gibi bir niyetim yoktu. Benim şu saate kadar kendimi asmama sebebim bu adamı öldürmek içindi."

"İçerden sağ çıkmazsan affetmem seni Murat."

"Yok abi, artık yaşamak için birkaç sebebim var. Aklınız kalmasın."

"Biz geleceğiz arada ziyarete."

Murat gözden kaybolduğunda Ege yanımıza geldi.

"Sizi bekleyen aileniz var abi, adalet doğru işledi. Murat yapmış ve Murat içeride. Bunun için kendinizi kötü hissetmeyin. Ve emin olun cezaevi bizim kaldığımız yerlerden çok daha lüks. Orası Murat'a cennet gelecek. Hatta ben bile acaba birine bıçak taksam da bir süre içeri mi girsem diye düşündüm." dedi şakayla karışık. Ama cezaevine bile muhtaç kalmaları hakkında çok ciddiydi. Onları ve onlar gibi olan diğer çocukları kurtarabildiğimiz için mutluydum.

"Bu akşam bize gelsene!" dedi abim Ege'ye doğru.

"Yok abi, gerçekten teşekkür ederim ama benim de sorumluluğu üstümde olan küçük bir kardeşim var. Onu bırakıp biraz bile uzaklaşmak içimi daraltıyor. Siz dert etmeyin, her şey olacağına varır. Doralara da selam söylersiniz. Her şey için teşekkür ederiz. Görüşmek üzere."

Ege gittiğinde az da olsa içim rahatlamıştı ama yine de bir an önce Murat'ın içeriden çıkmasını istiyordum.

"Eveeet, sarılmayacak mıyız?" dedi Bora abim ve gerçekten 'başardık' hissi vererek sarıldık o an.

"Abi!" dedim gülümseyerek. "Akşam eve babamla gidelim mi, ne dersin?"

"Umarım babamla döneriz Kaya."

"O zaman bizi söylediğim adrese ışınla bakalım Bora Arkan."

..

Yoldayken abime ve diğerlerine yaşadığım her şeyi anlattım. Ve kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken söylediğim adrese varmıştık. Abimle aynı anda derin bir nefes alıp verdik. 

"Hadi abi, biraz daha gecikmeyelim."

"Kemal'i alalım ve gelelim." dedi Fatih amca kendinden emin.

Arabadan inip adreste tarif edilen evin önüne geldik. Burası Fatih amcanın evinden farksızdı. Bu evin de aşağıya inen merdivenleri vardı ve işin tuhaf kısmı kilitli bile değillerdi. Evet yanlarında şifre girebilmemiz için paneller vardı ama şifre gerekmeden açabiliyorduk.

"Biliyordu." dedi abim gülerek.

"Neyi abi?"

"Geleceğimizi."

..

SELAAAMMMM! Bu kitabı yavaş yavaş finale yaklaştırıyorum, çünkü doğaüstü güç ve abi temalı kitabımı finale bağlamak üzereyim ve yayınlamaya başlayacağım. Normalde cinayetli olanı atmaya başlayacaktım ama elimde sadece 2 bölümü var. Ve hem mantıksız olmasını istemiyorum hem de bölüm yazarak sizi bekletmek istemiyorum. Umarım yeni kurgumu da beğenirsiniz.💗

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin