1.6

1.3K 56 15
                                    

Medya
Dora Arkan
..

İnleyerek ve yüzümü buruşturarak soluma döndüm.

Mide bulantısının sırası mıydı cidden?

"Dora, iyi misin güzelim?" dedi Kaya abim muhtemelen seslerime uyanarak. Yanımda uyumuştu gece boyu.
"Midem bulanıyor." dedim ben de uykuyla karışık.

Abim elini alnımda ve yanaklarımda gezdirdi.
"Ateşin yok, Dora bak bakayım bir bana!"

Yarım yamalak gözlerimi açtım.
"Başka bir şeyin var mı güzelim?"
"Yok, kalkmamıza ne kadar kaldı?"
"Bugün hastaneye gideceğiz, yani yarım saat daha var."

Hastaneye gideceğimiz günler daha erken kalkıyorduk.

Geri uyumayı denedim ama mide bulantım asla buna izin vermiyordu. Birden gelen kusma refleksiyle kendimi banyoda klozetin önünde buldum.
Ne kadar kustum hatırlamıyorum bile. Aşırı halsiz hissediyordum. Yatmak ve uzun bir süre uyumak istiyordum.
"Dora, sen iyi değilsin. Gel bir elini yüzünü yıkayalım. Sonrasına bakarız."

Abim yüzümü yıkarken rahatlamış hissediyordum. Aslında öyle hissetmek zorundaydım, çünkü bugün hasta olursam okula gidemezdim. Aslında okulu ne kadar sevmesem de ve gitmemek için her şeyi yapsam da dünkü olaydan ve plandan sonra bugün kesinlikle gitmem gerekiyordu.
"Kusmak iyi geldi sanırım abi. Önceki halimden eser yok şu an."
"Emin misin güzelim? İstersen hastaneden sonra eve gelebiliriz."

Normal şartlarda bunu kabul ederdim ama çıkışta Atakan'larla olacağım için kabul etmedim.
"Yok abicim, iyiyim ben. Sanırım dün yediğim şeylerden dolayı. ŞİMDİ PANCAKE-"

Aynen Dora, pancake...

Gülümsedim.

"Yiyemeyeceğim."
"Hastasın diye acıyacağımı sanıyorsan yanılıyorsun, çünkü dün resmen kıvranıp durdum. Bir an sevgilin var sandım eşek!"
"İstediğin zaman kıskançlığını bastırabiliyormuşsun ama abi."
"Bastırmak istemiyorum küçük hanım! Benimsin ve benim kalacaksın. Şimdi hadi kahvaltıya."

Aşağı inip sofraya oturduk. Fluffy mamasını yiyordu ve diğer herkes bizi bekliyordu.
Annem önümdeki tabağa pancake koydu.
"Anne, canım istemiyor. Yemeyeceğim ben. Kahvaltılıklardan yerim."
"Sen pancake çok seversin Dora. İyi misin?" dedi Bora abim.
"Ben yerim anne bana ver!" dedi Kaya abim de.

Gülümsedim.
"İyiyim abi, canım istemiyor sadece."
"Beş öğün peş peşe yesen bile reddetmeyeceğin şeyi mi canın istemiyor kızım?" dedi annem.
"Ne pancakemiş ya! Daha demin kustum zaten, midem biraz garip. Canım çekmiyor ama yine de ellerine sağlık annecim."
"Kustun mu?" dedi Bora abim telaşla.
"Merak etmeyin iyiyim, dün cidden beş öğün üst üste yediğim için oldu muhtemelen. Şimdi iyiyim bir sorun yok."
"İstersen okula gitmeyebilirsin-"
"Hayır abi, iyiyim ben." dedim abimin sözünü keserek ve gülümseyerek.

Burnuma gelen pancake kokusundan bayılmak üzereydim. Nefs denen şey kalmamıştı artık bende.
Abime 'yiyeyim n'olur' bakışları atıp olumsuz cevap alınca yüzüm düştü. Ümidimi kesip çatalımı peynire uzatırken Kaya abim konuştu.
"Sensiz boğazımdan geçmiyor. Ye hadi!"

Bu defa da 'Cidden mi?' bakışları attım ve olumlu cevap aldım.
"Kıyamıyorum ne yapayım? Ama dün çektiğim acıların karşılığını alacağım bir şekilde." dedi abim fısıldayarak.
Gülümsedim ve pancakeleri tadını çıkara çıkara yedikten sonra formalarımı giydim.
..

Hastanede ilaç için her zaman oturduğum koltukta otururken Ege koşarak yanıma geldi.
"DORA! İyisin di mi? Bir şeyin var mı?"

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin