3.3

976 53 50
                                    

"Size çok önemli şeyler anlatmam lazım, Karan nerede?" dedim okul bahçesinde her zamanki yerimizde oturan bizimkilere.
"Gelir kanka birazdan." dedi Araz.
"Müstakbel kocasını da merak edermiş." dedi Atakan da imalı imalı. Omzuna yumruk attım.
"Atakan abartma!"
"Geliyor öz eniştem!" dedi Işıl da.

Karan yanımıza geldiğinde kolunu omzuma attı.
"Niye herkes bana bakıyor?"
"Senin gelmeni bekliyorduk çünkü. Bir şey anlatmam lazım." dedim hemen diğerlerine söz vermeden ve Ege'yle ilgili olan her şeyi anlattım.
"Ne ayak şimdi bu?" dedi Araz sinirlenerek.
"Bakın, sanki kötüymüş gibi davranmayacağız gittiğimizde. Önce bunun garantisini verin hepiniz."
"Dora haklı, belki sadece haberi vardır ve korumak istemiştir. Olayı bilip bilmeden fevri davranmayın." dedi Oğuz.

Işıl kafasıyla onay verdiğinde sözü Atakan aldı.
"Düşünsenize Ege aslında Dora'ya yanık olan bir psikopatmış. Bu yaşta kocaman bir çetesi varmış ve Dora'yı şiddet kullanarak yanına çekmeye çalışıyormuş. Bundan bir roman çıkar bence." dedi ve güldü.
"Atakan, şansını fazla zorlama kardeşim. Çünkü şu an söylediklerinle sadece beni dolduruyorsun. Ege'yi gördüğüm yerde yumruğu geçireceğim suratına." dedi Karan yumruklarını aşağıda sıkarken.
"Ne çeteymiş be! Herkesi çete yaptı bu da." dedi Araz da.

Araz'ın dediğine hepimiz güldük.
..

"17.30'da hastanede buluşalım. Malum biz evde değiliz." dedim ve Bora abimin arabasına, ön koltuğa, bindim.
"Hoş geldin sevgilim, günün nasıl geçti?"
"Güzeldi abi, sizin?"
"Ben de Kaya abinin şımarıklıklarıyla uğraştım. Şimdi deli gibi seni bekliyor evde. Ha bir de..." Baş parmağıyla arka koltuğu işaret etti. "...sana kıyafetlerini getirdim. Okul formalarını da yıkadık şu an kuruyorlar ve yeni çorap aldım."
"Ya abi sen nasıl bir mükemmellik taşıyorsun sırtında acaba!?" dedim ve sürüşünü engellemeden yanağından öptüm.
"Abi, bir de bir şey söyleyeceğim. Benim bugün 17.30'da hastaneye gitmem gerekiyor."
"Neden bir şey mi oldu?" diye sordu abim telaşla.
"Hayır, sadece Ege'nin yanına gitmem gerekiyor. N'olur hayır deme. Sen götüreceksin zaten, lütfen. Hem çok durmayacağız. Bir şey vermem lazım."
"Çok kurcalamıyorum ama izin veriyorum. Ben götürürsem tabii ki."
"Gerçekten gördüğüm en mükemmel abisin."
"Kaya duymasın sakın." dedi gülerken.
..

Saate baktım. 16.19. Hazırlanıp çıkmam gerektiğinin farkındaydım ama tam karşımda Kaya abim gözlerimin içine bakarken kafamda, planı siktir edip akşama kadar onunla koltukta yatma fikri dolanıyordu.
"YANIMA GEL DORA ÇABUK!"

Tüm romantizmi bozuyorsun abi. Ne olur azıcık kibar olsan?

Abimin yanına gittim.
"Bir şey olmadı di mi?"
"Olsa bir daha saklamam abi."

Gülümsedi.
"Bugün senle okula gelmeyi bile düşündüm. Ne kadar korktuğumu tahmin edemezsin."
"Ya abi, boş ver beni gerçekten iyiyim. Sen nasıl oldun? Acıyor mu?"
"İyiyim güzelim, acımıyor. Ben hep iyiyim."
"HİH! SAAT!"

Kalkıp hemen Bora abimin eve taşıdığı küçük bavulu alıp üst kata çıktım, muhtemelen annemin hazırladığı bavulun içinden kıyafetlerimi seçtim ve üstümü giyindim.

 Sonra da merdivenleri ikişer ikişer adımlayıp aşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra da merdivenleri ikişer ikişer adımlayıp aşağı indim.
"DORA KIRMADIĞIN ELİNİ DE KIRMA ABİM YAVAŞ!" dedi Bora abim.

Kaya abim, "AAAAAAAAAHH!" diye bağırınca ikimiz de onun başına toplandık.
"Kaya n'oldu? Sancın mı var?"
"Abi iyi misin?"
"Dora'yı böyle gördükten sonra bıçak yarasını geçin, kalbimde öyle bir yara açıldı ki... Tarif edemem."

Bora abim Kaya abimin kafasına vurdu.
"Derdini sikeyim Kaya! Aklımızı aldın. Sal şu kızın kıyafetlerini diye kaç kere diyeceğim?
"Alırım öyle aklınızı. Bunla gidemez. Bu ne abi? Çıplak neredeyse. HEM NEREYE GİDİYORSUN SEN?"
"Hastaneye."
"İyi de ilaçlarını bu hafta aldın, ne hastanesi? Bir şey mi oldu?"

Ciğerlerimi tutup ağrıyor gibi yaptım.
"Abi, çok ağrım var. Böyle nefes alırken sanki bir sürü bıçak saplanıyor gibi."
"Dora ne diyorsun abim? Neden bana da haber vermiyorsunuz? Ben de geleceğim."
"Abi, çok ağrıyor."

Yalandan öksürmeye başladım.
"İlacın nerede Dora? Abi ilacını getir!"

Bora abim şaka yaptığımı biliyordu. Kımıldamadı bile.
"Abi getirsene! Çok mu ağrıyor güzelim? Bana bak."

Gülmeye başladım. Kaya abimin yüz ifadesi bozulunca Bora abim keyifle gülüp konuştu.
"Kendi silahınla seni vurur işte öyle."
"Sen çok değiştin Bora Arkan, artık Dora'ya hiç kızmıyorsun. Hem de bıçaklanan ben olmama rağmen. Ama hala bu kıyafetle çıkamaz. BU NE DORA ALLAH AŞKINA? Sen cidden delirmemi istiyorsun! Kafayı yedirmeye mi çalışıyorsun güzelim? Öyleyse baştan söyle."

Göz devirdim ve ilerleyecekken Kaya abim kolumu tuttu.
"Bu kıyafetle gitmeyeceksin bir yere Dora!"
"Milattan öncede yaşıyor resmen ya! Abi bir şey der misin?"
"İkiniz de yaralısınız, kendiniz çözüm problemlerinizi."
"Heeehh, şimdi düştün mü elime?"

Durup çaresiz gözlerle abime baktım.
"Cevap versene!"
"Düştüm."
"Peki ben seni böyle gönderir miyim dışarı?"
"Göndermezsin."
"O zaman şimdi ne yapıyorsun güzelim?"
"Üzerimi değiştiriyorum."
"Hayır, git mutfakta sandalyenin arkasına astığım sweatimi giy. Öyle gel."

Ayaklarımı yere sürte sürte abimin mutfaktaki sweatini giydim ve geri geldim.
"Evet, şimdi dünyanın en güzel kızı oldun işte! Ama yine benim güzelimsin ona göre."
"Altı üstü göbek!" derken göz devirdim.
"Göz devirme abine!" dedi Bora abim.
"Gerçekten tek sorun göz devirmem mi abi?"
"Sen nereye gidiyorsun?" diye sordu Kaya abim aramıza girerek.
"Dedim ya hastaneye diye."
"Neden, ne alaka?"
"Ege'ye bir şey vermem lazım."
"BEN SANA NE DEDİM DORA?"

Kaşlarım çatıldı. Anlamamış gibi suratına baktım.
"Kullanacağın 3 tane erkek ismi olabilir sadece demedim mi? Bana yeni yeni erkek insan isimleri söylüyorsun ya!"
"OOOOOOFF! Bir şeyler oldu sana ya, bu tanıdığım barcelona benim tanıdığım barcelona değil. Gereksiz bir kıskançlık bürümüş. Sevmedim."

Kollarımı önümde birleştirip küsmüş gibi yaptım. Zayıf noktasından vurmaya çalışıyordum.
"Dora."

Arkamı döndüm.
"Ya Dora!"

Omuzlarımı silktim.
"Tamam, abarttım. Özür dilerim. Gel yanıma hadi."

Abime nazlanmaya hakkım olduğunu düşünüyorum.

Yine omzumu silktim.
"Güzelim tamam, gel hadi. Bak ağlarım görürsün."

Abim yarasını tutarak oturur pozisyonda olduğu koltuktan ayağa kalktı. Gelip önümde durdu ve omuzlarıma ellerini koyup hafifçe eğildi.
"Bana bak küçük hanım, bana böyle kafana estiğinde küsemezsin. Ben abiyim, kıskanırım da, bağırırım da, severim de, ısırırım da. Öp şimdi! ÇABUK!"

Gülümseyip abimi öptüm.
"Bir daha küsme müsme yok, yoksa öyle bir ısırırım ki yanağın mosmor gezersin 1 hafta boyunca. Duydun mu beni?"
"Bora abimin ısırığından iyidir. Sen bana acıyorsun ama o acımıyor."
"Güzelim çözemedin mi sen onu daha? Mesleği boksörlük bir kere. Adam hard seviyor. Evleneceği kişiye güç-kuvvet diliyorum." dedi yan gözle Bora abime bakarak. Bel altı imalar...

Bora abim ters ters baktı. Ben orada olduğum için dişlerinin arasından kızdı ama yine de alttan alttan gülüyordu. Ben de gülümsemeden duramadım tabii.
..

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin