5.3

670 42 45
                                    

Şu an başarımızı kutluyoruz. Balonlarla, pastalarla değil hayır. Bu kadar çocuğun hayatına değen kirli elleri böyle bir şekilde kutlamak bencilce olurdu. Sadece kalbimizle kutluyoruz. Ve aslında bir tarafımız buruk. Çünkü, sadece burada bile bu kadar çok çocuk varsa diğer yerlerde olanları hayal etmek tam anlamıyla midemi bulandırıyor.

"Evet, elimizden gelen buydu. En azından buradaki çocukların hayatına iyi anlamda değebildik. Şimdi eve ve normal hayatımıza geri dönebiliriz." dedi Bora abim yüzünde gülümsemesiyle.

"Normal hayatımıza PUAHUIDHAUFHJILFRJAİV!"

Bora abim bana anlamayan bakışlarla bakarken önemsemedim.

"Biz nasıl oraya gittik abi?" dedi Atakan Kaya abime.

"Ben arabanın motoruna bakmak için indiğimde salisesinde araba hareket etmeye başladı. Kim ne ara bindi, nasıl bindi, araba nasıl çalıştı anlamadım. Kendimi suçlamaktan ölecektim."

"Dert etme abi, geçti gitti hatta çok iyi bir şeye vesile oldu." dedi Karan gülümseyerek.

"Hadi, evlere geçelim." dedi Bora abim de.

..

Eve geldiğimizde duşa girip uzun bir süre çıkmadım, kendime düşünme fırsatı verdim. Üstümü giyinip aşağıya salona indim. 


Annemle her şeyi, hep beraber, uzun uzun konuştuktan sonra kendimi salondaki koltuğa attım.

"Nasıl hissediyorsun bakalım?"

Kaya abimin sesine döndüm. 

"Biraz vicdanen rahat biraz da diğerler çocukları düşündüğüm için huzursuz."

Kaya abim yanıma oturdu ve beni kolunun altına aldı.

"Biz elimizden geleni yaptık güzelim, elimizden geldiği kadarını da yapmaya devam ederiz. Dert etme bunları."

"Abim nerede?"

"Sorma şunu!"

"Merak ettim sadece."

"Etme Dora. Bu kadar iyi kalpli olmak zorunda değilsin. O seni düşünmedi sen de onu düşünmeyeceksin."

Bora abim merdivenleri inmeye başladığında söyleyeceğim şeyleri geri yuttum. 

"Nabersiniz?" 

İkimiz de Bora abimi umursamadık. Kaya abim televizyonu açtı. 

"HOP!"

Ben göz devirmekle yetinirken Kaya abim sert bir şekilde Bora abime döndü.

"Buyur?"

"Ne bu tavırlar sizdeki ya?"

"Nasıl bir tavır bekliyordun? Yollarına gül sermemizi falan mı?"

"Dora ne oldu?"

"NE Mİ OLDU?" dedi Kaya abim koltukta doğrulurken. Ağzımı açmama bile izin vermiyordu. "Ne oldu sence?"

"Lan Dora'nın ağzı yok mu? Sen niye savunuyorsun onu, avukatı mısın?"

"YOK AMINA KOYAYIM ONUN AĞZI. BEN DE AVUKATIYIM, BİR SORUN MI VAR?"

"Kaya sabrımı sınıyorsunuz ciddiyim."

"ÇOK ÜZÜLDÜK YA!"

"Dora yanıma gel, konuşacağız!"

Ben yerimden kıpırdamayınca Bora abim olduğu yerden yanımıza doğru geldi. Bana kolunu uzatmaya yeltendiğinde de Kaya abim ayağa kalkıp beni arkasına aldı. Bora abim gözlerini kapatıp kendini sakinleştirmeye çalıştı ve gözlerini açmadan konuştu.

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin