8.8

337 24 21
                                    

Bugün; elimde büyümüş, gözümde hep küçük olsa bile aslında öyle olmayan kardeşimin sevgilisiyle tanışacağım için aşırı heyecanlı hissediyorum. Asıl görümcecilik şimdi başlıyor çünkü hamilelik, hormonlarımla çok fazla oynadığı için tüm duygularımı dengesiz yaşıyorum. 

"Bebeğim hazır mısın? Çıkacağız birazdan." diye seslenerek odamıza gelen Karan, hala giyinmemiş olduğumu, yatakta bir sürü kıyafet olduğunu ve benim uzandığımı görünce şaşırdı. "Neden giyinmedin hala?"

"Hiç biri güzel olmuyor." dedim somurturken.

"Saçmalıyorsun şu an."

Karan, dediği şeye ters bir bakış attığımı görünce gülümsedi.

"Çok özür dilerim, hala alışamadım. Saçmalıyorsunuz şu an."

"Of aşkım, cidden düzelteceğini sandım."

"Tamam bak, şöyle yapıyoruz. Elbiseni ben seçiyorum, sen de giyiyorsun ve artık çıkıyoruz yoksa geç kalacağız."

"Hadi seç."

"Bence şu mavi olanı giy."

"O çok şişman gösteriyor."

"Siyah?"

"O da çok basık hissettiriyor."

"Hayatım, bir elbise nasıl basık hissettirebilir? Neyse, kahverengiyi giy o zaman. Kahverengi sana çok yakışıyor."

"Şimdiden seni çok yormaya başladım, ilerde n'olacak?"

"Yormuyorsunuz beni. Öyle düşünmeyin."

Dediği şey gülümsememe sebep oldu. Yataktan kalkıp kahverengi günlük elbisemi giydim. 

"Bence çok güzel oldu güzelim, neyini beğenmedin?"

"Bak şimdi!" dedim ve neleri beğenmediğimi söylemek için aynanın karşısına geçecekken Karan kolumdan tutup beni kendine çekti.

"Dur bakalım orada! Aynaya bakarsan bir saat daha çıkamayız." dedi ve beni kendi etrafımda döndürdü. "Çok güzel görünüyorsunuz. Hadi şimdi gidelim. Annem kaçıncıya arıyor, tahmin edemezsin."

Karan odadan önden çıkınca ben de gizlice aynaya bakmaya gidecektim ki önce yüksek bir 'tak' sesi duydum, sonra da Karan'ın inlemesini.

"N'oldu!?" diye koşar adım yanına gittim. 

"Aynaya bakmak yok demiştim, bebeğim. Yürü arabaya!"

"Ya korkudan bebeğimize bir şey olsaydı? Aklımla oynamaya hakkın yok."

"Özür dilerim ama başka türlü akıllanmıyorsun."

Arabanın yanına geldiğimizde hızlıca karnımı tuttum.

"AŞKIM!"

"Dora, n'oldu? Hastaneye gidelim mi?"

"Bu, bana bir daha kendinle ilgili şaka yapmamanı öğretir umarım. Hadi şimdi gidelim."

"EŞEKSİN DORA! KALBİM ÇIKTI!"

Karan'a öpücük attıktan sonra açtığı kapımdan binerek arabaya oturdum. 

"Bir daha şaka yok." dedi Karan gayet ciddi yüz ifadesiyle. 

"Tamam, tamam. Ben de bunu söylemeye çalışmıştım zaten."

Annemlere geldiğimizde tüm herkesin geldiğine emindim. Kapıyı çaldık ve Doru'nun açtığı kapıdan eve girdik. Biraz abimlerin çocuklarını sevdikten sonra içime oturan korkuyla çocuklardan uzaklaştım. Yeterince iyi bir hala olduğumu düşünmüyorum, en azından şu anlık. Duygularım çok karmaşık ve çocuklar bazen kabus gibi geliyor. 

Tekrar kapı çaldığında Doru yine heyecanla kapıya koştu. Bu sefer gelen Aleyna'ydı. Sarışın uzun saçlı ve mavi gözlüydü. Tatlı bir gülümsemesi vardı ama ben beş saniyeden fazla bakarsam sinirlenip üstüne atlayabilirdim. 

Sakin olmamız lazım bebeğim, yoksa bu evin içinde katliam çıkar ve ilk tanışmada bunun yaşanmaması gerekiyor.

"Herkese merhaba! Aleyna ben."

Evdeki herkes isimlerini ve kim olduklarını söylerken en son sıra bana gelmişti.

"Dora ben de, ablasıyım. Eminim çok bahsetmiştir, çok düşkündür de bana."

Karan kolumu tutunca frenledim ve kulağına yaklaşıp fısıldadım.

"Aşkım özür dilerim, bir an kendime hakim olamadım."

"Bugünü batırmadan, konuşmama kararı al bence sen güzelim. Eve gidince bol bol konuşuruz."

Karan'a gülümsedikten sonra yemek masasına yerleştik. Herkes sohbet ederken ve birbiriyle tanışırken ben susmak için gayret gösteriyordum. Evet kız mükemmel tatlı görünüyordu hatta konuşma şekli bile samimiydi ama içimdeki kıskançlık duygusu şu an fazla baskındı.

Sakin ol Dora, kaç yaşına geldin çocukça bir hareket yapma.

Yediğim birkaç kaşık yemekten sonra midemin bulandığını hissedip banyoya koştum. Karan da peşimden geldi. 

"İyi misin aşkım?"

"İyiyim, sanırım bebeğimiz de biraz kıskanç."

"Bizim bebeğimizin kıskanç olmama ihtimali var mı?"

Karan'ın dediğine gülümsedikten sonra aşağı indim ve Aleyna gittikten sonra artık diğerlerine de söyleme zamanımız gelmişti.

"Size bir şey söylememiz lazım." dedim direkt.

"Söyleyin bakalım." dedi annem yorgunlukla kendini koltuğa bırakırken.

Abimlerle hala aramız bozuktu. Tabii Karan affetmişti ama diğerlerimiz hala limoni davranıyorduk, hatta en çok ben.

"Bunun provasını hiç yapmadık, nasıl söylenir bilmiyorum." dedim gülümserken.

"Söyle bir şekilde işte güzelim." dedi Kaya abim.

"Anne, baba! Size bir torun daha geliyor!"

"NE!?" dediler aynı anda. 

"Çok sevindik kızım! Ne kadarlıkmış, gittiniz mi doktora?"

"3 hafta."

Babamın gözlerinin dolduğunun görünce gidip sarıldım. Ve gözüm önce Doru'ya sonra da abimlere ilişti. Hepsinin gözleri dolmuştu.

"Biz şimdi dayı mı oluyoruz?" dedi Kaya abim.

"Benim küçük sevgilimin bebeği mi olacak?" 

Gülümseyerek kafa salladım.

"Eşek dayıları olacaksınız." dedim dalga geçerek. Doru'nun yanına gidip kolumun altına aldım. "Sen eşek olmayan dayısı olacaksın ama."

Evet bebeğim, bu da bizim ailemiz. Ne olursa olsun, her zaman en çok birbirimizi düşünürüz. Her zaman bir çıkış yolu bulup toparlarız. Umarım her şey gönlünce olur.





ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin