0.1

3.6K 101 16
                                    

Medya
Bora Arkan
..

"VE KAZANAAAAANNN, BORA ARKAN!" diye bağırdım eve girerken.
"Geldiler!" dedi Doru sesimi duyduğu gibi.
"Bak anne demiştim sana abim kazanır diye." dedi Kaya abim de annemin yanağından makas alırken. Abimin sapsağlam içeri girdiğini gören annem rahatlamıştı.
"Oh, çok şükür! Şu sporu yapma be oğlum, başka iş mi yok?"
"Yok annecim, yok. Benim yapabileceğim başka iş yok."
"Anne abim iş değiştirirse karakollardan topalarız onu haberin var mı? Nerede çalışırsa çalışsın kendini ringte sanıp insanlara vurur. Eminim ben." dedim. "Zaten sabırsız biri."
"Ne sabırsızlığımı gördün? Size sabrediyorum, bence peygamber sabrı var bende."
"Bak onu doğru dedin işte!" dedi Kaya abim de.
"Hadi maçı yapın!" diye araya girdi Doru.
"Önce duş!" dedi Bora abim.
"Sonra da yemek!" dedik Kaya abimle aynı anda ve birbirimize çaktık.
"Sonra MAAAAÇ!" diye bağırdı Doru da.

Bora abim duş almak için banyoya çıktığında annem bana döndü.
"Nasıl geçti hastane?"
"Her zamanki gibiydi. Salı bir daha gideceğim. Yeni ilacın ikinci dozu için."
"Etkiliyor gibi hissediyor musun peki?"
"Aslında daha tam olarak bir etki bile hissetmedim. Ama iyiyim işte. Hadi sofrayı hazırlayalım. ÇOK AÇIM."
"BEN DE ÇOK AÇIM!" dedi Kaya abim bize yardım etmeye kalkarken.

Doru televizyonda Kral Şakir izliyordu. Tezgahın arkasından televizyonda Fil Necati'yi görüp konuştum.
"Özkarakterim ya!"

Gerçekten tartışmasız gördüğüm en iyi çizgi dizi karakteri.

"Türkçe bile bilmiyorum ama lömpence biliyorum." dedi Doru.
"Şişman değilim ben bir kere iriklerim kemik!" dedim gülümseyerek. Necati'yi taklit ediyordum.
"Kızım sen zaten şişman değilsin, kemiklerin sayılıyor neredeyse." dedi annem anlamayarak.
"Anne, Necati'nin sözünü söyledim."
"Ayrıca kemik değil irik." dedi Kaya abim de.

Hepimiz gülümserken,
"Aşığım bu Necati'ye ya!" dedim. Tam bu sırada Bora abim aşağı iniyordu. Boynunda havlu, saçları ıslak ve dağınık, altında kareli pijaması, üstünde hiçbir şey yoktu.

Evet, evet evet böyle bir eş Allah'ım biliyorsun sen zaten. Ama abimi de kimseye yar etme. İstisna hariç.

"Kim lan bu Necati?"

Mükemmel zamanlama Dora, bravo?

"Abi Kral Şakir'deki mor fil olan Necati. Necati ismi mi kaldı artık?"
"Kral Şakir mi başladı? Niye haber vermiyorsun abim ya?" dedi Doru'ya, yanına otururken.

Bu hallerini kızlar görse nasıl tepki verir kafamda kuramıyorum bile.

Doru abimin omuzlarına çıkarken,
"Boşa kurulmayın koltuğa, sofra hazır!" dedi annem. "Hem sen git üstüne bir şeyler giy, hasta olacaksın sonra."
Bora abim Doru'yu sandalyeye indirdikten sonra gelip annemi öptü ve sanki annem daha deminki cümleyi onun için kurmamış gibi yerine oturdu.
"Bak hiç sözümü dinliyor mu ya!? Kime diyorum oğlum ben?"
"Bana bir şey olmaz Derya kraliçe."
"Bir hasta ol, o zaman göreceğim ben seni!"

Biz Kaya abimle yemeğe gömüldüğümüz için sesimiz çıkmıyordu. O an sadece yemek yemekten zevk alıyordum ve dışardaki hiçbir şey umrumda değildi.
Yemekten sonra anneme mutfağı toplamakta yardım ettim. Ve hepimiz salona geçtik. Maçı canlandırmak için.
Kaya abim hakemlik yaptı. Ben de Bora abim oldum. Biz maçı canlandırırken birden nefesim tıkandı. Öksürmeye başladım. Her zamanki gibi ciğerlerim ağrıyordu, nefes almakta zorlanıyordum.
"Dora, iyi misin? Kaya ilacını getir!"
"Şuradaki fiskosun üstünde oğlum!" dedi annem konuşamıyordu neredeyse.
"Siktir ya!" dedi Kaya abim ilacımı almaya giderken.

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin