8.0

485 37 14
                                    

"Abi!" diye bağırdım kaldığımız odadan aşağı kata inerken.

"Söyle başımın belası! Seneler geçti, sen hala değişmedin." dedi Kaya abim gülerek.

"Değişmemi mi isterdin?"

"Biraz büyüsen fena olmazdı." 

Abime güldükten sonra devam ettim. "N'apıyorsunuz bugün? Pikniğe falan mı gitsek?"

"A iyi fikirmiş, olur. Diğerleri nerede? Onlara da haber verelim."

"Bahçedeler ben hallederim. Sen de toparlan." dedim ve sekerek bahçeye çıktım. "SELAM MİLLET! N'abersiniz?" derken Karan'ın yanağından bir makas aldım ve göz kırptıktan sonra bir kolumu omzuna koydum. 

"Biz abimle konuştuk. Hep beraber pikniğe mi gitsek diyoruz?"

"Bana uyar!" dedi Ezgi yengem gülerek.

"Vallahi bize de uyar!" dedi Güneş yengem de karnı burnuna gelmiş haliyle.

"E hanımlar tamam diyorsa, bize boyun eğmek düşer!" dedi Bora abim de ve gözlerim Karan'a gitti.

"Sen ne diyorsun Dondurmalı Kadayıf'ım?"

"Sen benim yerime karar vermişsin zaten bebeğim. Nasıl mutluysan öyle yapalım."

..

Piknik yapacağımız yere gelmiştik ve erkekler mangalı yakmışlardı bile. Bora abim ızgaranın başında etleri yellerken Güneş abla da başında dikilmiş sürekli ne zaman pişeceğini soruyordu. Sanırım bizim küçük yaramaz, et manyağı olacak... Bu arada cinsiyeti erkek ve inanır mısınız bilmiyorum ama minik yeğenim ha bugün ha yarın doğacak, buna rağmen isim konusunda hala çok kararsızlar. Çocuk resmen dünyaya isimsiz gelecek. Bir ara abim, acaba büyüyünce kendi ismini kendisi mi koysa, demişti. O derece umutsuz vakalar...

"Hadi Bora! Ne zaman pişecekler? Gerçekten çok canım çekiyor. Oğlumuz fırlayacak şimdi etlerin üstüne!"

"Aman Güneş dur ya! Zaten çok gerginim şu doğum konusunda. Anıp anıp durma."

"Hızlı pişir o zaman. Yoksa fırtlarım çocuğu."

"Güneş!"

Abimle Güneş yengemin konuşmasına güldükten sonra Karan'ın yanına geçtim.

"Sıkıldın mı?"

"Hayır hayatım neden sıkılayım?"

"Bizim de bebeğimiz olacak bir gün ve ben çok heyecanlıyım."

"İnşallah sana benzer Dora! Bak düşününce bile kanım hızlandı."

Karan'a kıkırdadım ve o Bora abime yardıma gittiğinde ben de Ezgi yengeme döndüm.

"YENGE!"

"Efendim!"

"Sizin ne zaman ya?"

"Ne ne zaman kız?"

"BEBİŞ!"

"Dora dur Allah'ını seversen! Bora abin böyleyse ben hamile olduğumda Kaya'yı hayal bile edemiyorum."

"AYYYYY! Sen misin hamile, o mu belli olmaz hayatta!"

"EVET! Bir bebeği karnımda bir bebeği yanımda büyütmeye hazır değilim daha. Hazır olduğum ilk an zaten haberin olur senin de." dedi ve göz kırptığında kıkırdamaya başladım. Kaya abim yanımıza gelip kafasını sallayarak kaşlarını çattı.

"Ne konuşuyorsunuz siz gizli gizli? İçimden bir ses benim hakkında olduğunu söylüyor."

"Estağfurullah abi. Biz kim senin hakkında konuşmak kim?"

"Ya ya, di mi? Bilmem mi sizin dedikodularınızı?"

"Ne dedikodumuzu gördün be!?" dedi yengem sinirli yüzüyle.

"Görmedim ama bir sürü dedikodunuzu duydum. Hepsi de benim hakkımdaydı. İpe dizerim sizi ona göre!"

"ALLAH ALLAH! ÖYLE Mİ OLUYORMUŞ O İŞLER YA!?"

Yengemin sinirlenişine karşılık ben bile içime gömülmüşken abimin surat ifadesini görmeniz gerekiyordu.

"AAAAAAAAAAAAAAAAA! BORA! BORA SUYUM GELDİ!"

"NNNNNNNNEEEEEEEEĞĞĞĞĞ! NNNNNNNNNEEEEEEEEEEĞĞĞ!"

Ben işin gırgırındayken herkes yapar topar arabalara bindi ve hastanenin yolunu tuttuk. Neyse ki Güneş yengemle aynı arabada değildim yoksa onun ıkınmalarını dinlemek yol boyu bir eziyet olabilirdi. Tabii bunu Karan'a söylediğimde, o günü yaşadığım an bunu hatırlatacağını söylemişti. Yani aklını kaçırmazsa hatırlatır buna eminim. Ama daha emin olduğum bir şey varsa o da, o gün geldiğinde benim Karan'dan daha soğukkanlı olacağım.

..

Biraz da buradan devam edelim. Abi kurguları daha çok sevildiği için sıfırdan bir abi kurgusuna başladım bölümler birikince onu da atmaya başlarım. Yorumlarınız ve yıldızlarınız için teşekkür ederimmmmm💗



ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin