5.0

793 46 15
                                    

"Ben zaten yeneceğine emindim. Kaybedeceği zaman içimden bir his beni tedirgin ediyor, gitmek istemiyorum." dedim arabada eve doğru giderken.

"Ya sen Bora Arkan'ın kazanamadığı maç gördün mü hiç?" dedi Kaya abim de gülümseyerek.

Gözüm yanımdaki Doru'ya kaydı ve uyuduğunu gördüm.

"Sanırım Doru'yu çok yorduk bugün, baksanıza." dedim fısıldayarak.

"Benim küçük oğlum sizin gibi eşek değil ki, 'maç, maç' diye tutturmuyor."

"Anne ne alaka ya!?" dedi Kaya abim de gülerek.

..

Sabah olduğunda okul için hazırlandım.

"GÜNAYDIN! Bugün hava aşırı güzel değil mi?"

"Eteğini görene kadar çok güzeldi."

"Ne zaman her sabah bu muhabbeti yapmayı bırakacağız?"

"Sen bu eteği giymeyi bırakana kadar."

"Abi, bu okul forması. OKUL FORMASI!"

"BENİ İLGİLENDİRMİYOR DORA, ATAKAN GİBİ PANTOLON GİY SEN DE!"

"Bağırışmayın yine sabah sabah! Kafam hiç kaldırabilecek gibi değil." diye araya girdi Bora abim.

"Birileri yavuklusuyla tartıştı sanırım?"

Abimin tam açılamayan gözleri cümlemi duyduğu anda kocaman oldu ve gözlerime baktı.

"Ne!?"

"Artık salağa yatma be Bora Arkan. Daha ne kadar belli edebilirsiniz zaten, bunun bir üst seviyesi yok. Artık kabullenme evresindeyiz. İnkârı çoktan geçtik." dedi Kaya abim gülümseyerek. 

"Sabırlı bir insanım ama siz benim sabırlarımı silip atıyorsunuz ve gerçekten hiç hoşuma gitmiyor bu durum."

Bora abimin gözüne sinir yerleştiğinde Kaya abim de ben de daha fazla uzatmamaya karar vermiştik.

..

"Dora biraz konuşalım mı?" dedi Karan ve beni ortamdan çekip uzakta bir banka götürdü.

"Bir şey mi oldu?"

"Geçen günkü korkunu düşünüyorum birkaç gündür. Böyle olmana içim razı olmuyor. Ondan, onun gibi bir insandan korkmanı istemiyorum. Böyle insanlara karşı gelmezsek, ilerde daha fazla çocuğun hayatının yanmasına sebep olacağız. Bir an önce yüzleşip ağzını ara ve bitirelim bu işi. Buna cesaret edebileceğini biliyorum, çünkü vicdanın bir tane bile çocuğun daha onun elinde büyümesini istemeyecek kadar güçlü. Sen vicdanından da güçlüsün. Ben yapabileceğine eminim ve eğer istersen, onunla konuşurken senin yanında durabilirim."

Gözlerimi yer diktim ve düşünmeye başladım. Karan çok haklıydı, bir çocuğun daha hayatının güzelleşme ihtimali varken, onun gibilerin elinde mahvolmasına göz yumabilecek bir vicdanım yoktu. Biz şanslıydık, bizim gibiler şanslıydı. Ama belki diğerleri, sadece doğdukları için bile şanssız hissediyorlardı kendilerini. Böyle durumlar bize ne kadar elimizdekilere, şükretmeyi öğretse de, şükrettiklerimize sahip olduğumuz için nefret etmemize de sebep oluyordu. Elimizdekileri onlarla paylaşma, hiç değilse sevgimizi verme arzusu yüklüyordu bedenlerimize. Onların her gün yaşadıklarını bir gün yaşamama rağmen bu kadar korkmam ve bencilleşmem adil değildi. Gidip karşısına çıkacak, öğrenebileceğim her şeyi öğrenecektim ve diğer çocuklar için küçük de olsa, iyi bir şey yapacaktım.

"Gözlerine hırs yerleşti, sanırım kabul edeceksin." dedi Karan düşüncelerimi bölerek.

"Beni gerçekten tanıyorsun." dedim ben de gülümseyerek.

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin