3.1

1.1K 52 11
                                    

Medya
Bora Arkan
..

"İYİ FALAN DEĞİL YALAN SÖYLEDİN BANA ABİ! AÇMIYOR GÖZÜNÜ, ÖYLECE YATIYOR. TEBESSÜM BİLE ETMİYOR. YALAN SÖYLEDİN BANA, NEFRET EDİYORUM SENDEN!"

Bora abimin vücudunu yumrukluyordum. Geldiğimizden beri koridorda kaç kez kriz geçirip ilacıma sığınmıştım, kaç saat boyunca ağlamıştım bilmiyordum ama ciğerlerim acıyor, gözlerim şişmekten neredeyse açılmıyordu bile.
"Dora yapma böyle abim, nolursun? Bak ben krize girmemen için söylemedim onu. Abin böyleyken bir de sen vurma."

Abim bana başlarına ne geldiğini anlatmamıştı. Anlatmayacaktı muhtemelen ama şimdilik önemi yoktu. O da mahvolmuş gözlerle ayakta durmaya çalışıyordu. Her şey üst üste geliyordu ve her şeyi sırtlayan yine Bora abimdi. Bunların farkındaydım, yorulduğunu biliyordum. Bizi koruyamamaktan korktuğunu biliyordum. Ama şu an canım öyle çok acıyordu ki, mantığımı ezip geçiyordu. İçimin yangını, akıllı düşünmemi engelliyor, kül edip tekrar yakıyordu.
Abim yine annem ve Doru'ya haber vermemişti. Hepimiz her şeyden etkilenmişken onları da etkileyip yaralamak, korkutmak istemiyordu. Koridorun kenarına çöktüm. Karan yanıma çömelip elini uzatmak istediğinde ben de elimi kaldırdım.
"Bana eğer 'abin iyi olacak' yalanları söyleyeceksen yaklaşma bile Karan."
"Dora saçmalama, şu haline baksana. Kendini mahvediyorsun. Doktor bekleyeceğiz, eğer uyanırsa hiçbir sorun kalmayacak demedi mi? Kendini bu kadar yıpratmana gerek var mı gerçekten? Şu abinin geldiği hale bir bak. Hanginizi ayakta tutacağını şaşırıyor. Sen böyle ağlayıp sinir krizi geçirip ağzına geleni söyleyecek kadar üzülüp öfkelenebilirken, o sizi ayakta tutmak için ayakta durmak zorunda olduğunun farkında. Bu yüzden o duyguların kenarından bile geçemiyor. Fark ediyor musun sen bunları?"

Karan haklıydı. Hem de çok haklıydı.

Ona başımla onay verip ayağa kalktım. Bora abimin yanına gittim.
"Abi, özür dilerim. Senden nefret falan etmiyorum. Sinirlendiğim için söyledim ama sinirim sana bile değildi. İyi ki varsın. Sen olmasan sanırım hiçbir şeyle baş edemezdik. Arkamda durduğun için bu kadar güçlü hissediyorum kendimi her konuda."
"Benden nefret etmediğini biliyorum sevgilim. Bak bana. Ben her zaman sizin yanınızda, arkanızda duracağım ama sen, siz ben olsam da olmasam da güçlüsünüz. Ben olmasam da ayakta duracaksınız tamam mı?"

Kafamı aşağı yukarı sallarken doktor yanımıza geldi.
"Bir kişi içeri girebilir. Sadece beş dakika."

Hemen abime döndüm. O da bir kez başını aşağı indirip zoraki bir gülümsemeyle benim girmemi onayladı. Birkaç dakika sonra Kaya abimin uyuyan vücudunun yanındaydım. Önce elini tuttum.
"Abi, beni duyduğunu biliyorum. Duymuyorsan bile hissediyorsun buna eminim. Hani sen demiştin ya, eğer bir şey olursa benim, seni o acının içinden çekip çıkaracağımı düşün diye. Benim şu an canım hiç acımadığı kadar çok acıyor. Seni böyle görmeyi sevmiyorum. Böyle hareket etmeden uyumanı hiç sevmiyorum. Beni bu acının içinden kurtaracak, gözlerini açıp acımı dindireceksin di mi? Çok zamanım yok, o yüzden bazı geceler olduğu gibi çok konuşup başını şişiremeyeceğim, gerçi bunu yapsam bile sen beni azarlayamayacaksın. O yüzden bir anlamı bile olmayacak. Bunu dediğime çok şaşırıyorum ama kıyafetlerimi senin yüzünden değiştirmelerimi, hatta yanımda tanımadığın erkekleri gördüğünde onları dövmeni bile özledim."

Yüzümü buruşturup güldüm.
"Uyanırsan söz veriyorum bir hafta boyunca senin yanında uyuyacağım."
"Süreniz bitti."
"Seni seviyorum abi."

Buruk bir gülümsemeyle odadan çıktım. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Bora abimle Karan'ın yanına gittim.
"Nedense konuştuktan sonra uyanacağına olan inancım arttı."
"Eğer bana yalancı demeyeceksen bir şey söyleyeceğim." dedi Bora abim.
"Özür dilerim." dedim kendimi kötü hissederek.
"Dileme sevgilim, benim hatamdı."
"Ne söyleyeceksin."
"Zaten uyanacak."

ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin