ABİLERİM (texting)

1.4

Medya
Atakan Tekin
..

"Dora, bugün okul var sevgilim. Uyan da okuldan önce konuşalım biraz."

Bana böyle dersen uyanır mıyım sence abi? Uyanmasam da zorla uyandıracak, yani bir yalan bulmam lazım serisinden.

Gözlerimi açtım.
"Neyle ilgili abi?"
"Dünle ilgili Dora."
"Boş bir şeydi."
"Dora, bak beni kızdırmadan anlat işte."

Ofladım ve yatakta doğrulup yalanım için kendimi hazırladım.
"Tamam abi sen kazandın ama kimseye anlatmayacaksın ve kimseye sana anlattığımı da anlatmayacaksın."
"Aramızda konuşulan şeyleri dışarı yansıtmadığımı biliyorsun zaten bebeğim."
"Atakan'la ilgili. Babasıyla kavga etmiş bayağı, kimsenin bilmesini istemiyor. O yüzden size bile anlatmak istemedim. Dün onunla konuştuk biraz o yüzden keyfim yoktu. AMA ŞİMDİ OKULA GİDİP ONUN DA KEYFİNİ GERİ GETİRECEĞİM!"
"Başka bir sorun yok yani?"
"Yok abicim."

Abimi öpüp banyoya elimi yüzümü yıkamaya gittim. İşlerim bitince aynadaki bana döndüm.

Yalancılık bir meslek olsaydı milyonerdin Dora Arkan. Bravo kızım!

Kendime olan övgüm bittiğinde odama gidip formalarımı giydim. Önemli olan her şeyi çantama koyduğumdan emin olup aşağı kahvaltıya indim.
"Eveeett, Dora hanım sonunda denk düşebildik." dedi Kaya abim.

İnanılır gibi değil cidden, hala şorta takılıyor olamazdı di mi? Hayır tabii ki şorta takılıyordu.
"Dün olanlar hakkında açıklama istiyorum."
"Biz konuştuk onu Kaya."
"Yok abi, Kaya abicim ondan bahsetmiyor." deyip göz devirdiğimde abim anlamış olacak ki bağırdı.
"LAN SEN HIRBO MUSUN? Salsana şu kızın üstünü başını ya!"
"Abi üşür diye diyorum yoksa neden karışayım?"

Abim burnundan soluyup çay doldurmaya kalktığında Kaya abime yaklaşıp fısıldadım.
"İddiaya girelim mi?"
"Ne iddiası şebek?"
"Eğer sadece ama sadece 1 gün boyunca ALAGAVAT gibi davranırsan, çok sevdiğim herhangi bir yemeğin yapıldığı gün bir lokma bile almayacağım. Ama eğer davranamazsan, aynı şey senin için geçerli olur."
"Anlaştık!"

Abim eğer 1 gün boyunca hiçbir şeyime karışmazsa büyük sıçarım, o yüzden büyük oynamam lazım.

"Abi, annemle Doru nerede?" diye sordum Bora abime.
"Doru'nun sınıf toplantısı varmış sevgilim, ona gitmek için erken uyandılar."
"Sabahın köründe toplantı mı olur?"
"Doru'nun okulu hep tuhaf zaten sorgulama abim." dedi Kaya abim.
"Bora abi ben bugün çıkışta Atakanlara gideceğim."
"Gidebilirsin, geç kalma."
"NE!?" diye bağırdı Kaya abim. Kaşlarımı kaldırarak yüzüne baktım.
"Abim izin verdiyse gidebilirsin güzelim." dedi bastıra bastıra.

Abimi şu an böyle görmek çok hoşuma gidiyor ama eğer kazanırsa o zaman mahvoldum demektir.
..

Atakan'ın dürtmesiyle kafamı sıradan kaldırdım. Uzattığı kağıdı alıp sıranın altında okudum: Yazdı mı
Sol elimi Atakan'a uzatıp kalem vermesini bekledim. Kalemi alınca da cevabımı yazdım: Yazmıştı ama tek başıma okumaya cesaret edemedim

Atakan kağıdı tekrar verdi: Telefonunu ver

Kaşlarımı çatıp ona döndüm. Başını bir defa aşağı sallayıp bekledi. Tereddütle de olsa telefonu çıkarıp sıranın altından uzattım.
"Çocuklar! Yazışarak ve bakışarak konuşmanız bittiyse dersi dinler misiniz artık?"
"Hocam numaramı istedi de, biliyorsunuz kızlar bana dayanamaz."

Sınıftan gülme uğultusu yükseldi. 
"Bilmem mi? Ben bile kırk dakika aynı ortamda durmaya dayanamıyorum seninle, tutup camdan aşağı atasım geliyor."
"Hocam aşk olsun ya!" dedi Atakan ve oturduğu yerde sadece beşimizin duyabileceği bir sesle devam etti. "Harbiden olsun artık."
"Gelin ata binmiş ya nasip demiş kardeşim." dedi Ayaz da arkasından omzuna dokunarak.
"Ne alaka oğlum?" diye atladı Oğuz da.
"Ne bileyim ya!"
"Çıkışta ne yapıyoruz?" dedi Işıl. Ayaz ağzını açtığında da, "Ağaç eve devam etmek hariç." diye tamamladı kendini.
"Zaten sadece içi kaldı sonra boyarız." dedi Oğuz da.
"Beden dersinde konuşuruz bunu." dedim.
"Sen de geliyorsun di mi Karan?" diye sordu Araz.
"Nereye?"
"Bilmem, nereye gidersek."
"Çok isterdim ama bugün gitmem gereken başka bir yer var. Önemli olmasaydı gelirdim. Başka zamana..."