9.1

316 22 28
                                    

2 HAFTA SONRA

"KARAN BAĞIRMA! BEN DOĞURUYORUM SEN DEĞİL!"

"DORA NASIL SEN DOĞURUYORSUN, BEN DE DOKUZ DOĞURUYORUM ŞU AN?"

"Kaya sen geç arabaya, Karan bu halde sürerse hastaneye gidene kadar ölür bunlar." dedi Ezgi yengem.

"KARAN BAŞKA ARABAYA BİNEBİLİR Mİ!?" dedim bağırarak. "İÇİMDEN BİR İNSAN ÇIKARKEN ONUN TELAŞI OMZUMA YÜK OLUYOR DA."

"OLMAZ!" dedi Karan da.

"BARİ DOĞUMHANEYE YANIMA GELMESİN BAK, TUTUN FALAN BİR ŞEY YAPIN! YANIMDA KARAN BÖYLEYKEN DOĞURAMAM BEN!"

"Mecbur doğuracaksın kızım." dedi annem aşırı sakinliğiyle. E malum içinden dört çocuk çıkarmış. 

..

İşkence dolu bir saatten sonra hafiflemenin verdiği hisle kendimi aşırı mayışır hissediyordum. Koynuma bebeğimizi verdiklerinde tüm mayışıklığımı ve yorgunluğumu unutum yüzüne baktım. Açmadığı gözlerine baktım ilk. Umarım babasına benzer. Uzun kirpiklerinin gölgesi yüzüne düşüyordu. Minicik burnu, minicik dudakları vardı ve çok şaşıracaksınız ama kendi de çok minicikti. 

Kafamı kaldırıp başımızda dikilen Karan'a baktım.

"Karan şuna bak."

"Gözümü ayıramıyorum ki güzelim."

"Kucağına almak ister misin?"

"Bir yerine bir şey yapmam di mi?"

Gülümsedim ve doğrulduktan sonra bebeğimizi Karan'a verdim. Gözlerim doldu. Onları böyle görmek, en başından beri hayalini birlikte kurduğumuz şeyi, birlikte gerçekleştirmek her şeye bedeldi. Doğru yerdeydim, doğru kişiyleydim ve bizim minik ailemiz sonunda kavuşmuştu.

Doktorlar gelip bebeği aldığında annemler onun başına gitmişti.

"Karıştırmazlar di mi?" dedi Karan telaşla.

"Tanımaz mısın?" dedim ben de gülerek.

O anın psikolojisi emin olun çok zordu. Çünkü herkes bebeğin başındayken kimsenin senin çıktığın durumu umursamaması gerçekten üzüyormuş.

Odaya geçtiğimizde gelen ilk kişi babamdı. Karan çıkıp bebeğimizi görmeye gittiğinde babamla biraz konuştuk. 

Bebeğimiz gözlerini açtığında gözlerinin aynı babası olduğunu gördüm ve sevindim.

Herkesin duygusal geçirdiği bir süreden ve hastanede geçirdiğimiz birkaç günden sonra Karan'ın anne babası ve benim anne babamla bir de artı olarak Doru'yla bizdeydik. 

"Anne bak, gitmeyin sakın!" dedim Karan'ın annesine doğru. "Ben tek başıma bakamam."

"Merak etme kızım, sen git diyene kadar benim gitmeye niyetim yok."

Hayatımın en zor ama en güzel zamanlarıydı. Karan'ın baba telaşı, uykusuzluktan mahvolan gözlerimiz, her an her yerde uyuyakalan bedenlerimiz, ağlama sesleri kabus gibi gelmiyordu. Tam tersi ne kadar yakınsak da bundan keyif de alıyorduk.

..

Bebeğimizi uyutup yatağına yatırdıktan sonra biz de yatağımıza geçtik.

"Ben kızımı kimseyle evlendirmem, baştan söyleyeyim." dedi Karan durduk yere.

"Aşkım şimdiden başlama n'olur bak! Hazır uyuyorken birazcık uyuyalım."

"Ben anlamam Dora, erkek arkadaşı falan da olmayacak."

"Evet aşkım olmayacak."

"Bak sen de onayladın."

"Tamam aşkım hadi uyuyalım."

"Abarttım di mi?"

"Bir tık."

Ağlama sesini duyduğumda doğruldum.

"Ben bakayım ister misin?" dedi Karan gülümseyerek.

"Çok iyi olur." dedim ve kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattım.

İki dakika bile geçmediğine emindim ki Karan yan beşiğin dibinden yanıma geldi.

"Aşkım!"

"Uyumadı mı?" dedim gözümü açmadan.

"Şuraya bak!"

Gözlerimi açıp bebeğimize baktım. Yüzünde tatlı gülümsemesiyle uyuyordu. 

"Yanımızda yatsın mı bu gece?" dedi Karan çocuk gibi.

"Yatsın aşkım, zaten bizi sürekli kaldırıyor."

..

Bu bölüm çok hızlı oldu bebeğin adını da bu bölümde hiç geçirmedim ama bir dahaki bölüm biraz daha büyümüş hallerini paylaşırken ismini geçireceğim. Burasının hızlı geçmesini istedim çünkü diğer bölüm için heyecanlıyım. İlerdeki bölümle, bu bölümün açığını da kapatırım💗






ABİLERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin