Yeni bölümle merhaba! Nasılsınız?
Bu bölümün sonunda Ahmet ve Nazlı'nın birbirlerine attıkları mesajları okuyacaksınız. O mesajlar platoniğim ya da crush'ım diyebileceğim kişi ile aramızdaki mesajlardı. Eklemezsem içimde kalırdı.
Şey, ben biraz Taylor Swift gibiyim. Yaşadıklarımdan yola çıkarak yazmayı seviyorum.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum!
Seviliyorsunuz
-M
🕊️
Okula gelene kadar herkesin konuştuğu şey Can ile Ahmet'in arasında neler olduğuydu. Kimse Devrim ve Can kavgasını konuşmuyordu çünkü alışıklardı. Sınıfa girene kadar herkesin gözü ikilinin üzerindeydi. Hatta sınıfa girdiğimizde de bakıyorlardı. İkisi de aynı zamanda sıra arkadaşıydı ve bunu sıranın önüne geldiklerinde fark ettiler. Birbirlerine baktılar. Ne yapacaklarını merak ederek sırama oturduğumda Can etrafına bakındı ve gözleri bana değindi. Hiç düşünmeden çantasını alıp yanıma oturdu. Ağzım açık öylece kaldım.
"Ne yapıyorsun?" diye sordum.
"Dönem bitene kadar sıra arkadaşım sensin. Tek oturmuyor muydun?"
"Evet," dedim şaşkınca.
"O zaman sorun yok," diyerek başını sıraya yasladı ve uyuyor gibi davrandı. Ahmet Can'a bakıp başını sallarken bu durumdan rahatsız olduğu belliydi. Diğer belli olan şeyse Ahmet'in geri adım atmayacağıydı.
"Bir kız için kavga etmeye değmez," dedim Can'a.
"Bir bok bilmeden konuşma," diyerek homurdandı.
"Alt katımda oturuyorsun Can. Ve camı açık yatıyorsun. Odandaki her şey benim odamda. Dün gece bağırışlarınızı duydum."
"Ben de dün gece bizi izlediğini gördüm. Gerçi dün gece değil sen her gece izliyorsun," diyerek sırada başını bana çevirdi, gözlerini açtı.
"Sapık," diye fısıldadı. Gözlerimi devirerek sıramda geriye yaslandım.
"Gerçekten ne kadar küs kalacaksınız?"
"Sana ne kızım. Bak işine," dedi ters bir sesle.
İşime bakıyordum zaten. Aralarının açılma sebebi bendim. Gerçi olayların bu kadar büyüyeceğini düşünmemiştim. Ben Ahmet ona Helya'yı söyler zannediyordum ama olmadı. Can da kaşınmıştı. Ne diye iddiaya giriyorsun ki! Ama benim bir şekilde bu ikisinin arasını düzeltmem gerekiyordu.
"Şştt Nazlı." Can bacağıyla bacağımı dürterken ona döndüm. Tek başıma oturmaya o kadar alışmıştım ki şimdi biriyle hele ki Can gibi gıcık biriyle paylaşıyor olmak sinir bozucuydu.
"Ne var?" dedim ters bir sesle.
"Sen böyle hayalet gibisin ya. Varlığınla yokluğun bir değil hani," dedi sakin bir sesle. Bir tane vurmamak için kendimi zor tuttum.
"Eee?" dedim alaylı bir şekilde.
"Ya kızım burada biz bize konuşuyoruz." Başını eline yaslayarak bana baktı. Kollarımı göğsümde bağlayıp ona döndüm.
"Sadede gel."
"İşte kimse sana dikkat etmediği için sen etrafına dikkat ediyorsun, değil mi?"
"Bana dikkat etmeyenlere ben neden dikkat edeyim ki?" dedim omzumu silkerek. Gözlerini devirip başını elinden çekti, bana daha çok yaklaştı. Bu yakınlıkla kendimi geri çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLMUŞ MÜREKKEP
Teen FictionNazlı, Can, Ahmet ve Devrim. Her şey Nazlı'nın Snapchat'te Naz adında fake bir hesap açmasıyla başlamıştı. Aslında onun tek derdi platoniği ile st atmakken kendini 1 Milyon skoru olan bir çocukla konuşurken buldu. Üstünde bir de sakladığı sırrı ort...