BÖLÜM 63 - HELYA

1.8K 190 9.4K
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım! Nasılsınız? Arkadaşlar son üçe girdik ağlıyorum :(

Neyse topladım! Ve son karakter Helya açıldı. Son kitap hediyesi de geldi!

yine bir çekiliş geliyor.
Şartlar çok basit:
-Beni takip etmek.
-Bu bölüme katıldım yazmak ve iki arkadaşınızı etiketlemek. Arkiniz yoksa beni etiketleyebilirsiniz.
- Bu bölüm dahil tüm bölümleri beğenmek!

Şartları yerine getiren bir kişiye Solmuş Mürekkep serisi kutulu olarak hediye edeceğim!

Bir sonraki bölümde kazananı açıklayacağım!

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz

-M

🎀

Hikâyemi anlatsam beni dinler misiniz yoksa küfretmeye devam ederek bu satırları geçer misiniz?

Her hikâyenin kendi tarafı vardır. Ve hangi taraftan dinlerseniz onu haklı görebilirsiniz çünkü hayat böyle bir şeydir. Bir sebebiyete bağlı olarak yapılan hatalar ve doğrulardan ibarettir.

Pekâlâ ben Helya.

Sadece bundan ibaretim. Helya. İsmimin anlamı güneş. Doğduğumda bembeyaz olan tenim anneme güneşi anımsatmış. Geleceğim güneş kadar parlak olsun diye bu ismi vermiş. Genelevinde doğan bir kız çocuğu verilecek en komik isimdi. Diğer kadınlar da böyle düşünürken annem böyle bir hayatı yaşamamam için her şeyi yapacağına dair yeminler etmişti.

Babamı bilmiyorum. Annem de bilmiyor. Beni bir iş kazası olarak görüyor. Ne kadar acı. Hissettiğim duyguları anlayabiliyor musunuz? Dünyaya gelmemede vesile olan ve bana genlerini veren adamın kim olduğunu bilmiyordum. Annem de beni iş kazası olarak görüyordu. Doğurmasaydı daha iyiydi. Ama işte insan gelip dünyada acı çekecekse bir şekilde geliyordu.

Annem beni kucağına aldığında her şeyi geride bırakıp hayatını değiştirmek istemişti, evet. Fakat bunu yaptığı işi devam ettirip para biriktirerek yapmaya karar vermişti.

Ben büyüdüm ama annemin beni yetiştirmek için yeterli paraya sahip olduğu düşüncesi büyümedi. Onunla birlikte genelev diyebileceğim bir yerde yaşamamı sağladı. Bu büyük evde herkesin kendisine ait odası vardı ve dışarıdan bakıldığında normal gibi görünüyordu lakin içerisi öyle değildi. Küçük yaşta görmeyeceğim şeyler görüp dünyanın normalinin bu olduğunu düşündüm. Çevremdeki çocuklar da benim gibi olduğu için her şeyin normal olduğunu düşünmem daha kolay oluyordu.

Sonra okula başladım. Annem normal bir hayat düşüncesiyle beni farklı bir devlet okuluna vermişti. Okulun ilk günü herkes kendini tanıtırken sıra bana gelmişti.

"Tanıt bakalım kendini," demişti öğretmenimiz. Ne diyeceğimi bilememiştim. Herkes annesinin ve babasının adını söyleyip kim olduklarını anlatıyordu.

"Ben Helya," demiştim sadece.

"Bu kadar mı? Annen kim? Baban kim? Ne iş yaparlar?"

"Babamı ben de bilmiyorum. Annem de şu aşağı mahallenin sonunda kalan büyük evde kalıyor."

"Annen bir orospu mu?" demişti çocuklardan biri. Diğerleri ona gülerken öğretmen herkesi susturmaya çalışmıştı. O zaman bu kelimenin anlamını bilmezken yedi yaşındaki çocuk nasıl biliyor anlayamamıştım. İnsanlar başkalarının kötülüklerini konuşarak evlerine daha çok kötülük taşıdıklarını o çocukla anlamıştım. Benim bilmediğim kelimeyi bu kadar rahat söyleyebilmesinin başka açıklaması olamazdı.

SOLMUŞ MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin