Herkese selam! Yeni bölümle karşınızdayım!
Bölüme başlamadan önce bazı haberleri sunmak isterim. Kanalda takip edenler şu an karakter arayışında olduğunuzu biliyordur :)
Şu an Lansman yapma fikrimiz var ve orada karakterleri canlı kanlı görmenizi istedim. Nazlı, Devrim ve Ahmet için karakterlerimizi bulduk. Yakında afişleri çıkar. Can için birine yazdık bakalım kim olacak!
Ve bölüme başlamadan çekilişi kazananları da açıklamak istiyorum: @trkankaraku3 ve @mekselinayesildag olmuştur! Bana ulaşın! Tebrik ederim!
Daha çekilişlerimiz olacaktır hiç merak etmeyin! Lansmana davet durumu için de buradan bilgilendirme yapacağım.
Seviliyorsunuz
-M
🕊️
Eee... Hikâyeye nereden başlayacağımı bilemedim o yüzden kendimi tanıtarak başlamayı istedim.
Selam, ben Can. Can Eroğlu. Reha ve Sevim Eroğlu'nun tek çocuklarıyım. Aslında hikâyem daha doğmadan öncesine dayanıyor. Yani bizimkiler beni yapmak için çok uğraşmışlar. Annemin yumurtlama dönemine göre alarm kurup birlikte olmuşlar, çeşitli doktorlara gitmişler ve bu doktorlar yaşadıkları şehirle de sınırlı değilmiş. İşte, zor olmuşum.
Bir şeyi zorlamamak gerektiğinin en güzel örneğiydim.
Annem bir çocuk sahibi olmayı istemiyormuş çünkü o sadece babama aşıktı. Babamı istiyordu. Tüm ilgisinin ve sevgisinin onda olmasını istiyordu. Babamsa deli gibi bir çocuk istiyordu. Tüm arkadaşları evlenip çocuk sahibi olduğunda bu isteği daha çok artmış. Annem istemese de babam için kabul etmiş ve çalışmalar başlamış.
Onların bir çocuk isteme talep beş yıl sonra cevap bulmuş. O sürede de iki taraf çok yıpranmış. Özellikle de annem. Olmam zor olduğu gibi doğum süreci de hep sancılıymış. Devamlı olan bir kanaması olunca her gün iğne yaptırmak durumunda kalmış ve sürekli yatması istenmiş. Babam dokuz ay boyunca anneme bebekler gibi bakmış. Annem bedeninin ve hormonsal değişimleriyle başa çıkamamış. Bu süreçte babamla büyük kavgalara tutuşmuşlar ama babam hep sabırlı olmuş.
Sonra doğum olmuş.
Babam o süreçte de annemi yalnız bırakmak istemediği için doğuma annemle girmiş. Eve sarhoş geldiği gecelerde sürekli o anları anlatırdı.
"Benim girdiğim yerden senin bir çıkışın vardı. Görmen lazımdı Can." Bana cümleyi kurarken yanımda annem vardı. O an yer yarılsa da yerin dibine girsem diye düşünmüştüm.
Ben bir şekilde doğmuştum doğmasına da babam annemin o halleri unutamamıştı. Özellikle de doğumdaki hallerini kafasından silememişti. Bu yüzden anneme karşı tiksintisi oluşmuştu. Annemin bedeni değişmişti ve ben beslenmek için onu kullanmıştım. Bu da babamı annemden daha çok soğutmuştu.
Benim olmamı en çok isteyen kendisiyken bana en çok sahip çıkan annem olmuştu. Bana hep şöyle derdi: "Seni kucağıma verdikleri o ilk an Allah'a binlerce kez teşekkür ettim. Seni bana verdiği için."
Annem beni çok sevdi millet. Harbiden çok sevdi. Ama babamı sevmeyi de bırakmadı. Onu kendine geri bağlamak için çok uğraştı. Sevgisini ikiye bölüp benimle paylaşmıştı. Babamsa annemden gideli çok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLMUŞ MÜREKKEP
Novela JuvenilNazlı, Can, Ahmet ve Devrim. Her şey Nazlı'nın Snapchat'te Naz adında fake bir hesap açmasıyla başlamıştı. Aslında onun tek derdi platoniği ile st atmakken kendini 1 Milyon skoru olan bir çocukla konuşurken buldu. Üstünde bir de sakladığı sırrı ort...