SOLMUŞ MÜREKKEP

BÖLÜM 28 - REGIONAL 2

Hello nasılsınız :) Birinci kitabın bitmesine son beş bölüm kaldı!

Ben ikinci kitabı da bitirmek üzereyim! Yani iki kitap arası çok uzun sürmeyecek. Çıkış ile final eş zamanlı olacak!

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz

-M

🕊️

Can'ın en çok sevdiğim özelliği çok meraklı olmamasıdır. Kelebekler Vadisi'nde niçin ağladığımı hiç sormadı sadece bana destek oldu. Oradan Mevlâna Türbesini ziyaret ederken de yanımda olup beni sadece güldürmeye çalıştı.

"Sağ elimi kaldırdım! Sol elimi daldırdım! Bili kalbe indirdim! Döndüm Mevlâna gibi!" diyerek etrafında dönerken kıkırdamadan edemedim.

"Bili kalbe değil salak. Dilim kalbe indirdim," diyerek yanlışını düzeltsem de bunu umursamadan bildiği gibi söylemişti. Türbe gezisinden sonra Alâddin tepesinde takılmış ve bir restoranda yemeklerimizi yemiştik. Robotik takımı geceden gidip Pit alanları hazırlayacaktı bu yüzden de yemeklerimizi yiyip ayrılmıştık.

"Can!" Otobüse binen Can durup bana döndü ve yanıma geldi. Çantamdan anahtarlığı çıkarıp ona verdim.

"Sıra sende."

"Senin bir isteğini yapmadım ki."

"Ağlamama izin verdin. Anahtarlığın karşılığıydı o," dedim. Bunu saçma bulmuşçasına güldü. Fakat kimseye borçlu kalmak istemiyordum.

"Sen bilirsin. Benim işime gelir," diyen Can anahtarlığı alıp otobüsüne binmişti. Helya da Ahmet'i öpüp otobüsüne bindirirken ona nefretle baktım. Yine işin içinden çıkmıştı. Ama buna göz yummayacaktım. Bu kadar basit değildi. Yenilmişliğe gelemezdim. Ondan ötesi Ahmet gibi bu kadar çok seven birinin bu denli kullanılmasına göz yumamazdım.

👻

Otele geldiğimizde herkes bir yerlere dağılırken ben yatağımda oturup Fake Naz hesabına girmiştim. Önce Devrim'e mesaj atmaya karar vererek onun sayfasına girdim.

Naz: Benim korkulacak ya da saklanılacak bir şeyim yok ama sizin var.

Naz: Size verdiğim mühletin sonuna gelindi. Artık yeter. Sadece Ahmet değil herkese gerçek yüzünüzü göstereceğim.

Naz: Sen ve Helya insanların sevgilerini sömüren birer zavallısınız. İkiniz de hiç sevilmemişsiniz. Sevmek nedir bilmiyorsunuz.

Naz: Ahmet gibi bu kadar çok seven birine bunu yapmanıza izin vermeyeceğim.

Sayfasından çıkacakken bitmojisi göründü ve pusuda bekledi. Yazdıklarımı okuduktan sonra cevap verdi.

Devrim: Kızım mal mısın geri zekalı mısın çözemedim. Çocuk bugün senin ağzına sıçmadı mı?

Devrim: Helya bugün beni ağzına alırken öyle demişti.

"İğrenç pislik ya!" Yazdığı son mesajla yüzümü buruşturdum. Daha lise sona gidiyorlardı ama yapmadıkları bokluk kalmamıştı. Ağızlarında hep bir küfür, kafaları libidoları kadar çalışıyordu.

Naz: İkisi de değildim. Ben sadece sevgi nedir bilen biriyim.

Naz: Evet, Ahmet canımı acıtan şeyler yazdı ama bundan dolayı mutlu oldum biliyor musun?