BÖLÜM 64 - AHMET NEREDE?

2.1K 207 168
                                    

Ve yeni bölüm geldi! Bakalım bizi neler bekliyor :) Son ikiye girdik ve ben çok heyecanlıyım!

Çekiliş kazanımız aşağıdaki arkadaştır. Tebrik ediyorum ve benimle iletişime geç diyorum!

 Tebrik ediyorum ve benimle iletişime geç diyorum!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Seviliyorsunuz.

-M

🎀

Vedalaştığım insanlar şimdi evimizin salonundaydı. Bir tek Ahmet yoktu. Zaten ben de sadece onunla vedalaşmamıştım. Gelecek kuracağım kişiye nasıl veda edebilirdim ki? Sonumuz böyle olacağını tahmin dahi edemezdim.

Ne demişti onlar?

Ahmet babanı öldürdü.

Benimle yurt dışına gitmek için valiz hazırlayan babam niye öldürmüştü ki?

"Neden?" diye mırıldandım. Hoca dua okurken annem hıçkırarak ağlıyordu. Bense kendi içimde kaybolmuştum.

"Neden?" diye bir kez daha sordum.

"Nazlı? İyi misin?" Ece'nin kolları beni saracak kendimi ondan kurtardım. Teselliye değil gerçeği bilmeye ihtiyacım vardı.

"Ahmet nerede? Buldunuz mu?" diye sordum. Hoca duasını bitirirken herkes bana baktı. Burada bir cenaze vardı, evet ama bunun sorumlusunun da artık bulunması gerekiyordu.

"Daha bir haber çıkmadı," dedi Ece.

"Buldukları an onu öldüreceğim!" Annem öfkeyle bağırıp yerinden kalkarken ona baktım. Ahmet'i sevmesi zor gerçekleşmişken şimdi bunu düzeltmem imkansızdı. Ahmet onun elinden kocasını almıştı. Hiçbir şey annemin acısını hafifletemezdi.

Bunu fark etmek yüreğimi burkarken yerimden kalkıp odama gittim.

Kendimi yatağa attığım gibi hıçkırmaya başlarken yaşadıklarımın gerçekliğini sorgulamaya başladım. Aşık olduğum adam babamı öldürüp ortadan kaybolmuştu. Annem ise onu bulduğu yerde öldüreceğini söylüyordu.

Kapım çalınır açılırken Hürü, "Nazlı girebilir miyim?" dedi. Yatağımda doğrularak başımı salladım. Hürü çekingen bir şekilde yanıma gelip yatağıma oturdu.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Gerçekten üzgünüm. Bunları hak etmiyordun," dedi. Sesindeki tını samimiyetini belli ederken sadece gülümsedim.

"Biliyorum lisede kötü şeyler yaşadık. Senden özür dilediğim hâlde kabul etmedin. Onu da anlıyorum. Haklısın. Ama kabul edersen burada olduğumu göstermek isterim." Hürü elimi sıkarken hıçkırıklara boğuldum.

"Nazlı," diyerek bana sarıldığında karşılık verdim. Hayat öyle bir şeydi ki sana zorbalık eden kişinin kollarında teselli bulacak duruma getirirdi.

SOLMUŞ MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin