BÖLÜM 4 - KARA KEDİ 1

3.6K 432 756
                                    

Sanki pazar hiç görüşmemişiz gibi selam! Bir sonraki bölüm perşembe gelecek ve sonra yine pazar yeni bölüm gelerek düzene devam edeceğiz.

Konuşmadan sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum. Lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyin.

Seviliyorsunuz

-M

🕊️

Pekâlâ, yeni şeyler oluyor hazır mısınız?

Snapchat'i Ahmet'i tanımak için açarken kendimi 1 Milyoncu lakabı taktığım bir çocukla mesajlaşırken bulmuştum.

Son bir haftamın özeti tam olarak şöyle:

Otobüste BAL ve GAL arasındaki kavgayı, sınıfta Ahmet'i izliyorum, aralarda ödevlerimi yapıp okul çıkışı kırk beş dakika üniversite sınavına çalışma süresi tanıyorum ve oradan Ghost kafeye giderek gece on ikiye kadar aralıksız çalışıyorum. Bu süre zarfında ise Ahmet'e Snapchat'ten bir şeyler yazıyor ve St yazarak fotoğraflar atıyorum. Gel görelim ki Ahmet hiçbirine cevap vermiyordu. Daha doğrusu snaplerimi açmıyordu. Onun için görünmez gibi bir şeydim. Yani buna üzülmek çok isterdim ama bu süreçte 1 Milyoncu oğlan kafamı o kadar çok dağıtıyordu ki bunu düşünmeme gerek bile kalmıyordu.

Kafede çalışmak para konusunda iyiydi. Bir haftada on bin lira biriktirmiştim. Yani buna inanamıyordum bile! Önce parayı eve bir şeyler alıp eksiklerimizi tamamlamak için kullanmayı düşündüm sonra önceliğimin annemin yükünü azaltmak olduğuna karar verip annemden hesap bilgilerini alarak borcu üstlenmeye karar verdim. Bir nev'i annemle yer değiştirecektik. O evin yükünü alırken ben borç yükünü alacaktım.

Bu yüzden evden çıkarken anneme denk gelince onu durdurdum.

"Ne oldu Nazlı? Çok uykum var, çabuk söyle." Annem baştan aşağı çamaşır suyu kokuyordu. Elleri çok fazla deterjana maruz kaldığı için yıpranmışken vücudu bitmek üzereydi.

"Anne ben yeni bir işe başladım ya. Kafede iyi para alıyorum. Diyorum ki seninle yer değiştirelim. Babamın borcunu ben ödeyeyim sen evin masraflarını üstlen."

"Olmaz! Sen okuyacaksın Nazlı. Borç ödemek zorunda değilsin. Eve de geç geliyorsun fark etmiyor değilim. Herkes kendi görevini yapsın." Annem ellerimi kendinden çekip odasına yönelecekken önüne geçerek onu durdurdum.

"Nazlı lütfen."

"Anne asıl sana lütfen. Gözümün önünde eriyip giderken böyle boş oturamayacağımı sen de biliyorsun. Ayrıca okulumu aksatacağım bir durum yaşamıyorum. Her şey yolunda. Mutlu olmam için seni de mutlu görmek istiyorum." Annem olumsuzlukları sıralamak için hazırda bekliyordu ama inatçılıkta ona çektiğimi bildiğinden pes ederek başını salladı.

"Tamam. Ama kendini zorlamak yok. Yorulduğun an söyleyeceksin."

"Tamam," dedim gülümseyerek. Anneme sıkıca sarıldım.

"Çamaşır suyu kokuyorum Nazlı. Uzak dur."

"Olsun. Benim anne kokumda bu olsun," diyerek omzumu silktim. Annem gülerek bana sıkıca sarıldı.

"Bunları hak etmiyorsun. Sen de diğer gençler gibi geçim derdine düşmeden hayatını yaşaman gerekiyor ama şimdi borç ödemekle uğraşıyorsun."

"Bu günler geçecek anne. Merak etme."

"Umarım kızım. Umarım... Neyse otobüsü kaçırma." Annem gözlerini benden saklayıp odasına yönelirken ağladığını anlamıştım. Her şeye rağmen güçlü durmaya çalışıyordu.

SOLMUŞ MÜREKKEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin