Yeni bölüm geldi. Nasılsınız? Ben bu aralar mutsuzum ya. Birinden hoşlanıyorum ve başlarda her şey iyiyken kahve teklifi edince geveledi sonra da mesajlarıma dönüş yapmıyor. Beni ghostluyor.
Yeni kurgu yükleniyor hahahahah.
Neyse bende moraller böyle :) Yarın Kayseri Kumsmall avm'de saat 1'de imzam var. Kayseri'de olanları bekliyorum.
Seviliyorsunuz
-M
🎈
Akşam kafeye gelirken kafam Can'ın sözleriyle dolup taşmıştı. Yanlış yaptığımın farkındaydım. Sadece bunu sesli bir şekilde dile getirmiyordum. Can'dan duymak yanlış olduğunu anlamamı daha iyi anlıyordu.
Bir zamanlar Efe'yi diktiğimiz koltuğa oturup Snapchat'e girdim. Orada sadece Nazlı hesabı vardı.
"Doğru olanı yaptın Nazlı," diye kendimi telkin ettim. Silmek ve yoluna bakmak en doğrusuydu. Çok istediğin bir şeyden vazgeçmek bazen zor ama olması gereken bir şeydi. Ve ben bunu da başarmıştım.
"Aferin sana Nazlı," diyerek kendi sırtımı sıvazladım. O sırada kapı açılıp Efe içeri girdi. Bu halimi görünce tuhaf bir şekilde baktı.
"Hayırdır? Sonunda kafayı mı sıyırdın? Ayrıca saçların güzel olmuş." Birkaç tutamı parmağına doladı. Sırıtarak geri çekilirken tişörtünü çıkardı. Kaslı vücudunu ortaya sererken kendimi ona bakarken buldum. Yapılı bir vücudu vardı. Şekilliydi de. Vücudundaki yara izlerine rağmen gayet güzeldi.
"Aşık olma bana liseli." Sesiyle kendime gelip başımı salladım.
"Ne alaka?" dedim baygın bir bakış atarak.
"Çünkü seni ağlatmak istemiyorum." Saçlarımı karıştırıp odadan çıkarken arkasından bakakaldım. Her şey bana 1 Milyoncu'yu mu hatırlatıyordu yoksa ben mi kafayı sıyırıyordum gerçekten bilmiyordum.
"1 Milyoncu Devrim. Hayır, kendine gel." Kendimi tokatlayarak aklımdan 1 Milyoncu'yu çıkarmaya çalıştım. İçeriye giren Efe bu sefer kendimi tokatladığımı görünce şoke olarak kaldı.
"Kızım mal mısın lan? Bir sırtını sıvazlıyorsun bir kendini tokatlıyorsun."
"Hayat gibi," diyerek yerimden kalktım. "Önce sırtını sıvazlatır sonra yüzünü tokatlatır."
"Felsefe dersinden hep çakardım biliyor musun? Lisedeyken Felsefe hocasını kendime aşık ederek geçmiştim. Güzel kadındı." Çapkınca sırıtırken onun aşk hayatını dinleyemeyeceğimi anladım. Telefonu cebime koyup odadan çıkarken o da unuttuğu önlüğünü alarak benimle birlikte çıktı.
"Seni ağlatmak istemiyorum derken neyi kastettin?" diye açıkça sordum. Artık hayatımda oyun ya da yalan istemiyordum. Kafamda kurmadan düşüncelerimi söyleyip düşüncelerini bilmek istiyordum. Acıtacaktı ama bir zaman sonra buna alışacaktım.
"İyi bir sevgili değilim ben. Ayrıca sana aşık değilim. Yani bana aşık olsaydın muhtemelen seni kullanırdım. Sen de ağlardın." Açık sözlülüğü karşısında kısa bir an duraklasam da sonra kendimi toparlayıp başımı salladım.
"Duygularını açıkça belirttiğin için teşekkür ederim," dediğimde bu komik gelmiş olacak ki güldü.
"Bir şey değil," diyerek masalarına yöneldi ve kızların siparişlerini aldı. Kızlarla flörtöz bir şekilde konuşan Efe'ye baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLMUŞ MÜREKKEP
Teen FictionNazlı, Can, Ahmet ve Devrim. Her şey Nazlı'nın Snapchat'te Naz adında fake bir hesap açmasıyla başlamıştı. Aslında onun tek derdi platoniği ile st atmakken kendini 1 Milyon skoru olan bir çocukla konuşurken buldu. Üstünde bir de sakladığı sırrı ort...