SOLMUŞ MÜREKKEP

BÖLÜM 18 - PARA YARIŞI 5

Ay hello nasılsınız? Yeni bölümle karşınızdayım :) Para Yarışı bölümünü gerçekten çok seviyorum! Ama sonuna geldik.

Sonraki bölüm Devrim Yakut'un ağzından olacak ama öncesinde Cuma günü çekiliş bölümü gelecek :)

Yorum ve oylarınızı bekliyorum!

Seviliyorsunuz

-M

🕊️

Yarış bittikten sonra eve gitmeyi tercih etsem de Efe buna izin vermedi. Zorla mekânda tutup kendine ayak uydurmamı sağlayarak dans ettirdi. Bir şeyler içirmeye çalışsa da izin vermedim ve sadece kola içtim. Zaman ilerledikçe gitmem gerektiğinin daha çok farkında varıyordum çünkü toplu taşımanın bir saati vardı ve ben Devrim ile dönmek istemiyordum.

"Maçın galibi de burada!" Ece bağırarak içkisini etrafa dökerken ondan uzaklaştım. İnsanlar üzerlerine içki dökülmesinden hoşnut olmuştu. Özellikle de Devrim. Salak gibi sırıtıyordu. Normalde olsa laf söylerdim ama bugün onun günü olduğu için sessiz kaldım. Ne de olsa onun sayesinde onun yüzünden kaybettiğim parayı geri kazanmıştım.

"Helal lan sana!" dedi Efe ve eline bir bira verdi. Devrim açıp kafasına dikti. Dudağını silip bana baktı. Dudağının sol kenarı yukarıya doğru kıvrılırken bu salak niye böyle bakıyor diye düşündüm ve bunu sesli dile getirmeye karar verdim.

"Ne bakıyorsun öyle?"

"Hiç bağırırken ne kadar seksi olduğunu hatırladım."

"Ne diyorsun sen be?" dedim yüzümü buruşturarak. O ise birasından bir yudum daha aldı ve düşünür gibi yaptı. Sonraki taklidimi yaparak, "Yaparsın sen Devrim! Yürü koçum! Aslanım! Komşum! Yürü be!" diye bağırdı. Etrafımızdakiler kahkaha atarken ben nasıl duyduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Sen nereden biliyorsun? Yarıştaydın sen?"

"Ve sen yarışı grupta açılan yayında izliyordun," dedi kıs kıs gülerek.

Anlamayan geri zekalı ben öylece kaldım. "Nasıl yani?" diye sordum.

"Senin izlediğin yayın bizim gruptan yapılan yayındı. Arkadaşım da benimle yarıştaydı ve ben senin gruptaki çığırışlarını duydum."

"Eğ kafanı fena rezil olmuşsun," diyen Efe'nin gerçekten kafamı eğmesi halis miydi? Etrafımdaki herkes gülerken Devrim de onlara eşlik etti. Ben duymaz sanıyordum ama meğerse herif gerçekten de duyarak gaza gelmişti. Neyse, Nazlı. Sonuçta yarış kazanıldı mı kazanıldı.

"Neticeye bakalım. Hatice'ye değil," diyerek oradan uzaklaştım. Arkamdan gülmelerini görmezden geldim.

Onlardan iyice uzaklaştıktan sonra ellerimle kendimi yelpazeledim zira rezillikten dolayı fena kızarmıştım. Her ne kadar orada umursamaz görünmeye çalışsam da bu büyük bir şeydi. Devrim onun için bağırdığımı duymuştu.

"Ah Allah'ım. Hep ben rezil oluyorum," diyerek söylendim.

"Biz de diyoruz bu çocuk nasıl bu kadar hızlı sürüyor. Meğerse hız kaynağı yanımızdaymış." Efe takılarak yanıma geldiğinde dirseğimi karnına geçirdim. Gülerek geri çekildi.

"Yarış bitti. Parayı kazandım. Bana yol görüldü."

"Hemen kaçma be liseli. Azıcık ortamın tadını çıkar." Efe olduğu yerde dönüp dans ederken kaşlarını da aynı ritimle indirip kaldırdı. Bu haline gülmeden edemedim.